Güncelleme Tarihi:
AYDIN’da önceki gün meydana gelen yangında yaşamlarını yitiren trafik polisi Halil İbrahim Şeker (37), MİT mensubu Aytekin Yaman (30) ve sözleşmeli aşçı Fecri Çelik (34) için Aydın İl Emniyet Müdürlüğü Binası önünde resmi tören düzenlendi. Törene, Aydın Valisi Hüseyin Avni Coş, İl Emniyet Müdürü Tacettin Kurt, Belediye Başkanı Özlem Çerçioğlu, Aydın milletvekilleri Ahmet Türk, Recep Taner, çok sayıda askeri personel ve emniyet mensubu, şehitlerin gözüyaşlı aileleri ile vatandaşlar katıldı. Şehitlerin Türk bayraklarına sarılı naaşlarının alana getirilişi sırasında gözyaşları sel olurken, Aydın İl Emniyet Müdürü Tacettin Kurt, tek tek tabutları karşıladı. Yetkililerin yardımlarıyla güçlükle ayakta duran şehitlerin yakınları, zaman zaman tabutların üzerine kapandı, fotoğraflarını öperek yüreklerine bastı.
Müdürün gözyaşları
Yaman’ın cenazesine kapanan eşi Sefire Yaman, “Ciğerim yanıyor. Gençliğine kurban olayım. Sensiz nasıl yaşarım” diyerek üzüntüsünü dile getirdi. Yaman’ın babası Remzi Yaman’ın da torunu Eliz’i kucağına alıp “Babana bak” diyerek tabutunu göstermesi görenleri ağlattı. Şeker’in ev hanımı eşi Hatice Şeker’de tabutun üzerine ellerini vurup ağladı, güçlükle teskin edildi. Saygı duruşunda bulunulmasının ardından konuşan Aydın İl Emniyet Müdürü Tacettin Kurt, gözyaşlarına hakim olamadı.
Güçlükle konuşan Kurt, “Hepimizi derinden üzen elim bir olay yaşadık” dedi. Aydın Valisi Hüseyin Avni Coş ise, “Üç mesai arkadaşımızı elim bir olayda kaybettik. Onlar görevleri için şehit oldular. En üst rütbeye yükseldiler. Artık ailelerinin ağabeyleri, kardeşleri biziz” diye konuştu. Duayla biten törenin ardından omuzlara alınan şehitlerden Yaman’ın cenazesi memleketi Nevşehir’in Ürgüp İlçesi’ne gönderildi. Şeker ile Çelik’in naaşları, cenaze namazının kılınması için Aydın Bey Camisi’ne götürüldü.
MUCİZE KURTULUŞ
Cenaze törenine hastanedeki tedavisinin ardından taburcu edilip gelen Polisevi’nin kuaförü Zeynep Aybüke Özcan da yaşanan o sıcak dakikaları anlattı. Dört yıldır görev yapan Özcan, “Kuaförde müşterimi bekliyordum. Elimi yıkamak için dışarı çıkmak istedim. Kapıyı açtığımda felaket bir sıcaklık ve basınçla karşılaştım. Her yerden haykırış sesleri geliyordu. Var gücümle kapıyı kapattım. Kendimi pencereden dışarı atarak zor kurtuldum” diye konuştu.
YÜREK YAKAN HİKAYELER
Gözyaşlarının sel olduğu törenle son yolculuklarına uğurlanan şehitlerin yaşam hikayeleri de yürük burktu. 6 yıllık evli, Meryem adında bir kızı bulunan Halil İbrahim Şeker’in eşi Hatice Şeker’in 6 aylık hamile olduğu öğrenildi. Şeker’in ölümünden 6 gün sonra da yeni yaşını kutlamaya hazırlandığı dile getirildi. Aşçı Çelik’in de Meryem ve Baran adında iki çocuğu bulunduğu, 2 yıldır polisevinde çalıştığı, 1 yıl önce Mayıs ayında da babasını kaybettiği kaydedildi. MİT mensubu Yaman’ın ise, Eliz adlı bir kız çocuğu olduğu, geçen sene Temmuz ayında, Diyarbakır’dan Aydın’a tayini çıktığı bildirildi. Yaman’ın, atış poligonundaki atış taliminin ardından çıkan yangını söndürmek için müdahale ettiği, arkadaşlarını kurtarmak istediği ancak elindeki yangın tüpüyle yanarak yaşamını yitirdiği ortaya çıktı. Yaman’ın arkadaşlarını uyarıp silah ve mühimmatların dışarıya çıkarılmasına yardımcı olduğu, facianın büyümemesi için elinden geleni yapmaya çalıştığı ancak şehit olduğu vurgulandı.