Çanakkale Onsekiz Mart Üniversitesi İlahiyat Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Nasuhi Ünal Karaarslan ramazanın Müslümanlar’ın iyiliklere yöneldiği ve kötü huy ve davranışlardan sakındığı ay olduğunu söyledi. Allah’ın bağışlamasının en bol olduğu ayın ramazan olduğunun altını da çizen Prof. Karaarslan, insanları doğru yola ileten bir rehber olarak Kuran’ın bu ayda indirildiği bu aya erişenlerin onu oruçlu geçirmelerinin emredildiğini belirtti. Prof. Karaarslan, ramazanla ilgili şunları şöyledi:
RUHSAL EĞİTİMOruç’un hikmeti ruhsal eğitime yönelik bir ibadettir. Bu ibadet ergenlik çağına girmiş aklen ve bedenen sağlıklı Müslümanlara farzdır. Orucun farz oluşu ve kimlerin tutamayacağı konusu Kur’an-ı Kerim’in bahsi geçen ayetlerinde ayrıntılı şekilde açıklanmıştır. Bu ayetlerde, hasta ve yolcuların, hastalık ve yolculuk durumları sona erdikten sonra yerine getirilmek üzere ramazan orucunu erteleyebilecekleri, tutmaya artık gücü yetmeyenlerin ise bunun yerine yoksulları doyurma fidyesi vermeleri gerektiği, gönüllü iyilik yapmanın yapan için hayırlı olacağı, Allah’ın insanlara zorluk değil fakat kolaylık istediği belirtilmektedir.
SAMİMİYETOruç, samimiyeti Allah ile insan arasında bir ibadet olması nedeniyle sevabı da büyüktür. Sevgili peygamberimiz, "Allah yalan söyleyen, yalanla iş gören kimsenin yemesini içmesini bırakmasına değer vermez" sözü ile oruçtan amacın ne olduğunu, yani işin özünü kısaca anlatmıştır. Burada yalancılık bütün kötülüklerin simgesidir. Aslında yalnızca oruç değil bütün ibadetlerin amacı insanı eğitmek, ahlakını güzelleştirmek, onu kötülüklerden uzaklaştırıp insanı kamil idealine yönlendirmektir. Zira mutlak varlık Allah’ın hiçbir şeye ihtiyacı yoktur.
Aliağa’da ramazan eğlenceleriALİAĞA Belediyesi’nin ramazan ayı etkinlikleri kapsamında sergilenen orta oyunu ve Hacivat-Karagöz büyük ilgi gördü. Orta oyunu sanatçısı Mehmet Baycan "Yok olmaya yüz tutmuş oyunlarımızın Aliağa’da böylesine ilgi görmesinden büyük mutluluk duydum" dedi. Hacivat-Karagöz oyununun 1’inci bölümünde Mehmet Baycan, Cengiz İlyaslı ve Erol Yolmaz günlük yaşamı konu alan, sosyal içerikli mesajlar içeren bir oyun sergiledi. 2’nci bölümde ise meddah ve orta oyunu keyifle izlendi. Mehmet Baycan, gösterinin sonunda, gölge ve orta oyununun korunması gereken bir kültür sanat etkinliği olduğunu belirterek "Gölge oyunu en önemli ata sanatlarından birisidir. Herkesin başta devlet büyüklerimiz olmak üzere meddah ve gölge oyunlarına hak ettiği değeri vermesini bekliyoruz"dedi.
Konak (Yalı) CamiiYalı Camii’nin hangi tarihte kim tarafından yapıldığına dair kesin bir bilgi bulunmamaktadır. Yurt Ansiklopedisi "İzmir" maddesinde yer alan 1774 yılında Katipzade Mehmet Paşa’nın karısı Ayşe Hanım tarafından yapıldığı görüşü, İzmir Tarihi yazarı H. Gültekin’in bir kaynak göstermeden verdiği bilgilere dayanıyor olsa gerek. Tarihi kesin olarak belli olmasa da, caminin bir 18.yy. yapısı olduğu anlaşılmaktadır.
ONARIMDAN GEÇİRİLDİProf. Metin Sözen bu caminin onarımını Mimar Tahsin Sermet’e atfetmektedir. Birinci Dünya Savaşı yıllarında Vali Rahmi Bey’in camiyi onarttığı bilinmektedir. Süslemelerin Milli Kütüphane ve Milli
Sinema’daki mermer süslemelerin benzerliği göz önüne alınırsa, bu onarımın Mimar Tahsin Sermet’in yapmış olduğu düşünülebilir. 1964’teki son onarımda ise caminin cephesindeki Kütahya çinilerinin büyük bir bölümü sökülmüş, yalnızca pencere ve kapı sövelerindekiler bırakılmıştı. İç süslemeleri oluşturan malakari bordürler de değişik tarihlerde yapılan sıvalarla kısmen kapanmıştır. Şimdi ise minare tekrar bakıma alınmıştır.
RAMAZAN FIKRASIHoca’nın helvalarıNasreddin Hoca, Konya’da bir ramazan ayından iftardan sonra hep veresiye yiyip, hiç borcunu ödemediği helvacı dükkanına girip, doğruca heyva tepsisinin başına geçerek atıştırmaya başlar. Bunu gören helvacı bağırır:"- Hoca, bu dükkan babanın yeri mi, ne yapıyorsun?Hoca, hiç oralı olmaz:"- Görüyorsun ki, helvanı yiyorum!" der.Yine umursamadan helva yemeye devam edince, çok kızan dükkan sahibi Hoca’nın yakasına yapışır, pataklamaya başlar. Dayağı yiyen Hoca, çevreye toplananlara söyle yakınır:"- Şu Konyalılar, çok iyi insanlar doğrusu! Bedava helvayı, adama döve döve yediriyorlar!
BUGÜN NE PİŞİRELİMİftariyelik Taze naneli domates çorbası Zeytinyağlı enginar Kestirmeli kuzu kapamaKomposto Elmalı ayva tatlısı
İzmir Aşçılar DerneğiKestanelikuzu kapamaMALZEMELER (4 KİŞİLİK) Kuzu koldan (8 parça haşlanmış kuzu eti) 8 adet büyük lahana yaprağı 4 adet orta boy patates 1 adet orta boy havuç 1 adet kuru soğan 1 adet dereotu 1 kahve fincanı un 2 kahve fincenı yoğurt 1 adet limon
1 Kuzu etlerini tuzlayıp tencerede (kuru soğanı ve 1/2 limonu ekleyip) yumuşayıncaya kadar haşlayın. Suyunu süzdürüp ayırın. Lahanaları kaynar suda 4 dakika yumuşatın ve bir kenara çıkartın. Lahanaları sekiz parça kuzu eti ile sarıp bir tencereye dizin. Havuçları çubuk olarak kesip tencereye yerleştirin. Ayırdığınız kuzu etinin suyunu tencereye döküp 25 dakika orta ateşte kaynatın, kabuğu soyulmuş, çubuk olarak kesiliş patatesleri de ekleyip 15 dakika daha kaynatın.
2 Yarım limon suyu, yoğurt ve un karışımını terbiye için çırpın ve bir süzgeç ile tenceredeki suya yavaş yavaş yedirin.
3 İnce doğramış dereotu ile servise sunabilirsiniz.
GÜZEL SÖZLER"Hz. Resulullah’ın (sa) kılıcının üzerine işlenmiş sözler"Kendinizi kıskançlıktan uzak tutunuz, çünkü ateşin odunu yakıp kül ettiği gibi, iyi davranışları yer bitirir.
ORUÇ NEDEN FARZ VE RAMAZANDA CİNSEL İLİŞKİProf. Dr.
Ömer DUMLUD.E.Ü. İlahiyat Fakültesi Öğretim ÜyesiRamazan ayına erişen sağlıklı her müslüman ramazan ayı boyunca mutlaka oruç tutmak mecburiyetindedir. Kur’an-ı Kerim’de oruç tutmak ve oruç ayı olan ramazan’a ilgili ayetlerin birinde şöyle denilmektedir: "Ey inananlar, sizden öncekilere oruç yazıldığı gibi size de yazılmıştır. Umulur ki, sakınırsınız". (Bakara 2/183) Dikkat edilirse bu ayette üç hususa dikkat çekilmektedir.
1. Ramazan ayında oruç tutmak her mümine gereklidir: "Ey inananlar size de oruç yazılmıştır".
2. Sadece İslam dininde değil diğer dinlerde de oruç tutulduğu ayette bildirilmektedir.
3. Korunmanın, günahlardan arınmanın ve Allah’a karşı sorumluluk bilincinin yerine getirilmesinin temel şartının oruç tutmaktan geçtiğidir.Bu ilk ayette oruç genel olarak anlatıldıktan sonra takip eden iki ayette şöyle denilmektedir:
1. Bu oruç ramazan ayında ve sayılı günlerde olacaktır. Bu da bir aydır.
2. Oruç tutmaya güç yetiremeyenler bu tutamadıkları her gün için bir fidye ödemek durumundadırlar. Ancak burada şunu belirtelim. Oruç tutmaya güç yetiremeyip varlıklı olanlar bunu yerine getirirler. Bir kişi oruç tutmaya güç yetiremiyor ve yoksulsa onun bunu yapması imkansızdır.
3. Fidye verecek durumda olanların bunu kendiliklerinden artırarak verilmesinin daha uygun olacağıdır.
4. Yolcu veya hasta olanların bu durumları sona erdiğinde oruç tutamadıkları günler kadar diğer günlerde oruç tutmaları gerekmektedir.
5. Yolculuk esnasında oruç tutmanın daha iyi olduğu belirtilmektedir.
6. Dikkati çeken hususlardan birisinin de Allah’ın daima kolaylık isteyip zorluk istemediğidir.
7. Ramazan ayının insanları yanlış yola gitmekten alıkoyduğu ve doğruya, güzele yönlendirdiği fikrinine vurgu yapılmasıdır.
8. Ayrıca Allah’ın bize verdiği sayısız nimetlere karşı teşekkür etmemiz için ramazan orucunun bir vesile olmasının belirtilmesidir.
RAMAZANDA CİNSEL İLİŞKİRamazan ayındaki oruçla ilgili son ayet Bakara suresinin 187. ayetidir. Bu ayette şöyle denilmektedir: "Oruç gecelerinde sizin için eşlerinizle cinsel ilişkiniz helal kılınmıştır. Eşleriniz sizin örtünüzdür, siz de onların örtüsüsünüz. Kuşkusuz Allah sizin oruç gecesinde eşlerinizle ilişkiye girerek k
