Güncelleme Tarihi:
Hayatının fırsatını kaçırdı
Organ bekleyen insanların dramı farklı bir dramdı. Orası apayrı bir dünyaydı. ‘‘Paranın azdırdığı insanları o kliniklerde 2 gün dolaştırmak gerek. Asıl dünyayı o zaman tanıyacaklar’’
Hastaneden çıkalı üç gün olmamıştı. Daha şoktan kurtulmadan, nakil lafına bile alışamadan kalp bulunduğu haberini aldı. Daha da şaşırdı, herşey ne kadar hızlı gelişiyordu. Kabullene-mediği nakli reddetti.
EMEKLİ bankacı Osman Ünal yaşamı boyunca ne sigara içti, ne de içki... Yemeklerine de dikkat ederdi, bol bol yürüyüş yapar, bisiklete biner, formunu korurdu. Mutlu bir yuvası vardı, sağlıklıydı. Taşı sıksa suyunu çıkaracağına inanırdı. Ama 6 yıl önce başlayan nefes darlığı, arışı yorgunluk adlandıramadığı bir hastalığın kötü habercisi gibiydi.
BU yakınmalarla birlikte doktor, hastane maratonu başladı. 1998 yılının Aralık Ayı'nda Ege Üniversitesi Hastanesi'ne başvurdu. ‘‘Kalbin yüzde 15 kapasite ile çalışıyor. Kalbinin değişmesi gerekiyor’’ denildiğinde kabullenemedi. O, yıllardır kendini kronik kalp yetmezliği hastası olarak görüyordu. Kalp nakli de nereden çıkmıştı. Söylenenleri, ‘‘Bugün- yarın ölürsün’’ diye yorumladı. Üstüne üstlük nakil olması gerektiği söylenirken, bağış kalbin o kadar kolay bulunmadığı, 1-2 yıl bekleyebileceği de umutsuzluğuna eklenmişti. Kalp nakliyle ancak yaşayabileceği umudunda, beklerken ölebileceği çaresizliği kafasını allak bulak etti. Her zaman olduğu gibi lise aşkı, 28 yıllık hayat arkadaşı Zeliha Hanım'dan güç alarak eve döndü.
ÖLÜMÜN SOĞUK NEFESİ
HASTANEDEN çıkalı üç gün olmamıştı. Daha şoktan kurtulmadan, nakil lafına bile alışamadan kalp bulunduğu haberini aldı. Daha da şaşırdı, herşey ne kadar hızlı gelişiyordu. Kabullenemediği nakli reddetti. Oysa onun yerinde olmak isteyen ne çok hasta vardı, aylardır, yıllardır bekleyen. Ama ne büyük bir fırsat kaçırdığını çok geçmeden öğrenecekti. Aynı gerçekle bu kez ‘‘Tek doktorla kalmayın, başkalarına da görünün, belki nakle gerek duyulmaz’’ diyen yakınlarının uyarısıyla gittiği Dokuz Eylül Üniversitesi Hastanesi'nde yüz yüze geldi. Üstelik ‘‘Hemen, en kısa zamanda’’ denilmişti. Ölümün soğuk nefesi kanını dondurdu.
İYİCE ağırlaşmıştı. 5 gün hastanede, 2 gün evdeydi artık. Uykuya hasret kalmıştı, yatınca tıkanıyor, ölecek gibi oluyordu. En sonunda 3 Şubat 1999 günü hastaneye yatmak zorunda kaldı. Ya kalp bulunmazsa... Ölüm yanıbaşındaydı sanki...
KAPI KAPI KALP ARAYIŞI
O hastanede yatarken, hastane hastane dolaşıp ‘‘Kalp bulunmazsa kocam ölecek’’ çırpınışındaki Zeliha Hanım, büyük aşkının yanında moral abidesi kesiliyordu. Ama sağlık durumu günden güne kötüleşen, tek saniye uyku uyuyamayan Osman Bey'in artık yaşama isteği de kalmamıştı. Tek isteği ölmekti. Bir ayın sonunda şans yüzlerine güldü. İstanbul'da bir bağış kadın kalbi bulunmuştu. Osman Bey ve eşi umutlarını yitirdikleri anda bulunan kalple bir sevinç şoku yaşıyordu. Bir gün önce radyoda dinledikleri ‘‘5 dakika ayır da bir mektup yaz’’ şarkısı akıllarına geldi Ünal Çifti'nin. Öyle ya, yoğun bakımda uzun süre görüşemeyeceklerdi. Zeliha Hanım ‘‘Sana mektup gönderirim’’ dediğinde, Osman Bey de ‘‘Yazamazsam hemşireye cevap yazdırır, gönderirim’’ oldu yanıtı. Gerçekten de Zeliha Hanım mektubuna eli kolu bağlı da olsa cevap yazdı Osman Bey. Azrail amacına ulaşamamıştı. Önünde yepyeni bir yaşam vardı. Birlikte yaşlanmaya söz verdiği aşkı ve boyunu aşan iki oğluyla birlikte. Ölümü düşündüğü günleri anımsarken artık gülümsüyordu.
BİR ay sonra taburcu olan Osman Bey'in tüm isteği uykusuz geçen gecelerin acısını çıkarmaktı. Ama o kadar gelen giden, seven, eş dost, meraklı vardı ki, Karşıyaka'daki evden Ürkmez'deki yazlığa kaçtılar. İnzivaya çekildiler. Osman Bey kötü günleri kısa sürede geride bırakıvermişti. Artık rahatça uyuduğu için o koşar adım günlerine geri dönmenin keyfini yaşıyordu. Şantiye halindeki Ürkmez'de ağzına maske bile takmadan saatlerce dolaşıyordu. Kadın kalbinin kendisinde nasıl bir değişiklik yaptığını soran meraklılara yanıtı, ‘‘Kendi kalbimi tamir edilip takılmış gibi hissediyorum, benimsedim’’ diyordu. 3 ay sonra araba kullanmaya başlamıştı. Mavi sularda özgürlüğün tadını çıkarıyordu. Deli gibi bisiklete biniyordu, düşüp belini incitince eşinin yasağına boyun eğmek zorunda kalmıştı. Zeliha Hanıma göre taşıdığı kadın kalbi Osman Bey'de önemli bir değişiklik yapmıştı. Eskiden çok az konuşan bir insan olan Osman Bey artık konuşkan olmuştu.
KALP nakli bekleyen hastaların dramını anlatan Ünal Çifti'nin son sözleri ‘‘Orası apayrı bir dünya. Paranın azdırdığı insanları o kliniklerde 2 gün dolaştırmak gerek. Asıl dünyayı o zaman tanıyacaklar’’ oldu.
Yarın: Ölüm
hep yanıbaşımda oldu