Güncelleme Tarihi:
MHP İzmir Milletvekili Oktay Vural, partisinin İzmir İl Başkanlığı’nda düzenlediği basın toplantısında AK Parti ve CHP’nin seçim beyannamelerini eleştirdi. Vural, Başbakan Ahmet Davutoğlu’nun seçim mitinglerine Samsun’da başlayıp adınada ’ilk adım’ dediğini hatırlatarak, şöyle konuştu:
"İlk adımı attı ama düğmesini yanlış ilikledi yine yalanla ve yanlışla başladı. Başbakan, hükümet kurma çalışmalarıyla ilgili genel başkanımız için ’Bir tek çayımıza hayır demedi her şeye hayır’ demiş. Bizi ziyaret eden başbakandı. Çay içer misiniz? sorusuna ’Evet içerim’ dedi. Çaya ’Evet’ diyen kendisi MHP’nin dört ilkesine ’Hayır’ diyen de kendisi. ’Bahçeli’nin ikram ettiği çaya hayır demedim evet dedim ama ilkelerine hayır dedim’ demek istiyor. Dört ilke deyince ıslık çalmaya başladı. Mazeret aradı, yan çizdi. ’Çay içer misin’ dedik, ’evet’ dedin, ’Milli devlete sahip çıkalım’ dedik, görmezden geldin. ’Yolsuzluklar?’, ’Olmaz’ dedin. ’Çözüm süreci’, kem küm. ’Parlamenter demokrasi?’ ’Olmaz, ben Saray’a bağımlıyım’ dedi. Davutoğlu bize koalisyon teklifi ile gelmedi. 45 günlük sürenin dolması için, geçerken bize de uğradı. Çay içmeye gelince ’Evet’ diyorlar, vatandaşa hizmete gelince ’Hayır’ diyorlar. ’Çözüm süreci’ dedik, başlarını öne eğdiler, riv riv riv. ’Yolsuzlukların üzerine gidelim’ dedik. ’Cumhurbaşkanı anayasal sınırlarına çekilsin’ dedik. ’Olmaz velinimetimize dokundurtmayız’ dediler. Davutoğlu’nun hükümet kurma niyeti yoktu. Yediğin içtiğin çay sana helal olsun ama dört ilkeye ’Hayır’ dediğini itiraf etmiş oldun. CHP de ’MHP hayır diyor’ dedi. 32 gün boyunca AKP ile ne konuştun? Rahmetli Mehmet Ali Birand’ın 32. Gün programını mı yaptın?"
’BEN DEĞİL O SUÇLU’
MHP’li Vural, seçim beyannamesine yönelik eleştirilerini şöyle sürdürdü:
"Başbakan diyor ki ’Bizden öncekiler gibi terör eylemlerini görmezden gelmedik. Yol kesmeleri, örgütçü infazları görmezden gelmedik.’ Davutoğlu’ndan önce kim vardı? Erdoğan’ın yönettiği Türkiye’de silah stoklamasına göz yumulduğunu söyleyerek ’Ben değil o suçlu’ mu demek istiyorsun. Edep yahu edep! Yol kesilirken, silah stoklanırken, yollar patlatılırken hepiniz oradaydınız be hepiniz oradaydınız. Sonra diyor ki örgüt içi yargısız infaz. PKK terör örgütünün içindeki yargısız infazlarla ilgileniyor ya. PKK’yı koruma ve kollama görevi var bunlarda. İtiraflar başladı daha ne itiraflar var. Birbirlerini sata sata bu noktaya geldiler. Hep birbirinizi satıyorsunuz. Milleti tuzağa çekmek için keklik gibi ötüyorsunuz."
’AL SANA TOKAT, AL SANA BASKIN’
Vural, AK Parti’nin seçim beyannamesinde şeffaflık paketinin de çıkarıldığını belirterek, "Beyannamede çözüm sürecinin devam edeceği söyleniyor. Çözüm süreci var, şu anda reklam arası. Çözüm sürecinin mimarıymış. Siz paralel yapı oluşturmak isteyen kaçak inşaatçısınız siz. Senin neren yerli be. Beyannamede PKK’nın adı geçmiyor. Teröre karşı miting düzenliyorlar ama teröre karşı bir duruşları yok. Yolsuzluklarla ilgili hiçbir şey yok. Başbakan’ın 14 Ocak’ta açıkladığı şeffaflık paketinde siyasi partilerin yöneticileri yok. Kamu görevlilerine ihbar konusunda ödüllendirme çıkarılmış. Bakıldığı zaman 14 Ocak’ta açıkladığı pakette kıllarını kapatmadı, şeffaflıktan da tornistan ettiler. Ey Davutoğlu, 1 Kasım 2015 beyannamesinde yüksek mahkeme başkan ve üyeleri var, neden diğerlerini çıkardın? Mallar beyan edilince millet görür değil mi" dedi.
Oktay Vural, AK Parti beyannamesinde basın özgürlüğü başlığının manidar olduğunu vurgulayarak, "Basın özgürlüğünü genişlettik diyorlar. Müjdeler olsun. Al sana tokat, al sana baskın, al sana sansür, bu kadar özgürlük size fazla zaten ey muhabir ve kameramanlar. Medya basılıyor, köşe yazarları dövülüyor. Alo Fatihler, Alo Mustafalar" dedi.
’MHP GÜÇLENDİKÇE BUNLAR VATANDAŞA VERMEK ZORUNDA KALIYOR’
MHP’li Vural, hükümetin 7 Haziran öncesinde asgari ücreti bin 400 lira olarak açıklayan MHP ile dalga geçtiklerini hatırlatarak, AK Parti’nin seçim beyannamesinde asgari ücretin bin 300 liraya çıkarılacağını söylemesine tepki gösterdi. Vural, şöyle konuştu:
"AKP’nin ekonomik vaatleri gerçekten harika. Dört ayda neler değişiyor. Daha dün bizim vattlerimize ’Kaynağı nereden bulacaksınız’ diyenler, şimdi bizim vaatlerimize dönmeye başladı. MHP güçlendikçe bunlar vatandaşa vermek zorunda kalıyorlar. MHP’nin ekonomik vaatleriyle dalga geçmişlerdi. Ekonomi Bakanı Nihat Zeybekci vaatlerimizi ’Saçmalık’ olarak değerlendirmişti. Maliye Bakanı Mehmet Şimşek asgari ücretin bin 500 liraya çıkarılmasını eleştirmişti. Koltuk gitmeye başlayınca, millet kısmaya başlayınca bak nasıl veriliyormuş. Siz zaten vermeyeceksiniz sadece milleti aldatıyorsunuz. Dört ay önce seçim beyannamemizde bizim vaatlerimizi eleştirenler şimdi tıpış tıpış bize gelmeye başladı. Davutoğlu, 13 yıldır iktidarda ’İktidara gelince asgari ücreti bin 300 lira yapacağız’ diyor. Hani zulümdü, hani işyerleri batardı. Bin 400 lira ile batarken bin 300 lirayla ne oluyor? Milletle dalga geçmeyin. Oy çalmak için değil bu ülkenin derdini çözmek için vaatte bulunun. Milletin oyunu çalmak bunların derdi. Mert ve dik olun."
’MİLLETİN OYUNU ÇALMAK İÇİN’
MHP’li Vural, kendi partilerinin vaatlerini uçuk görenlerin bugün vaat kesesini açtığını ileri sürerek, şunları söyledi:
"AKP seçim beyannamesinde BAĞKUR ve işçi emeklilerine yılda bin 200 lira ek gelir vereceğiz diyor. Temmuz ayında seyyanen 100 lira zammı almayanlara verecekler, diğerlerine bir şey yok. Hani kaynak yoktu? ’Sosyal Güvenlik Destek Primi’ni kaldırın’ diye meclise önerge vermiştik. Bunu bir yıl önce yapsaydın. Neden? Milletin oyunu çalmak için. Ev alana konut desteği verecekmiş. Başbakan olduğunda bunu açıklamıştın, yapsaydın ya. Milletin fabrikasını kapatıyorsun şimdi fabrika açacağım diyorsun. Atanamayan öğretmenler, taşeronlar beyannamede yok. MHP’nin vaatlerini uçuk görenler bugün vaat kesesini açmıştır. Bu vaatler için kaynak bile açıklayamamışlardır. 2017 yılında bütçe fazlası vereceklermiş kaynak oradaymış."
’CHP NÖBETÇİ HDP GİBİ’
Oktay Vural, CHP’nin seçim beyannamesinde Türk Milleti’nin olmadığını öne sürerek, CHP’nin nöbetçi HDP gibi çalıştığını iddia etti. Vural, "CHP bildirgesinin tamamında Türk kelimesi geçmiyor. Türk milleti yok. Nöbetçi HDP gibi çalışan bir CHP var. Çözüm sürecini buzdolabından çıkarma vaadi var. 17- 25 Aralık’la ilgili hiçbir şey yok. Bunun hakkında Meclis’e soruşturma önergeleri vermiştiniz. Ne yaptınız rafa mı kaldırdınız? Mazot fiyatına biraz zam yapmışlar galiba. Bu iki siyasi parti de beyannameleri de bizi bugünlere getiren değerleri ihmal eden Türk milletinin adını yok sayan, milli devletimizi sahiplenmeyen, etnik kimliklerine göre ayrıştıran ayıran, etnik kimliklere göre kollektif haklar vermeye çalışan beyannamelerdir. Bu süreç içinde MHP’nin güçlendirmenin ne kadar önemli olduğunu ortaya koymak isterim" dedi.