Oluşturulma Tarihi: Temmuz 14, 2007 19:40
Atatürk, Türk milletine "Türklüğünü" hatırlatmış, Emperyalizme karşı ayaklanmanın şanlı gururunu aşılamış, cumhuriyet devrimlerinin güzelliği ile tanıştırmış bir vatan kahramanıdır. Onun ve fedakar arkadaşlarının kurduğu bu "ulusal devleti", yerle bir edecek rüzgarlara karşı yiğitçe direnmek, her Türk'ün birinci görevidir.
İSLAM BEY, kanının her damlası vatan sevgisiyle dolu bir Türk delikanlısı idi.. Gönlündeki büyük aşkı bir yana bırakarak, sevgilisi "Zekiye"ye, elveda diyerek cepheye koşar.. Her Türk evladı gibi, millet, vatan ve bayrak için şehit olmayı göze alacaktır. Ama sevgilisi Zekiye, İslam Bey'i yalnız göndermeyi göze alamamıştır. İşte Namık Kemal'in, "Vatan Yahut Silistre" tiyatro oyunu böyle başlar..Vatan şairi Namık Kemal'in en ünlü eseri olan "Vatan Yahut Silistre", sahnelendiği andan itibaren mahzun Türk milletini ateşlemiş, oyunun sahnelendiği salonlarda yanardağlar patlamış, dökülen gözyaşları bir sel olup cephelerdeki askerlerimizin ruhlarını canlandırmıştı. Tarih yazacak olan bir nesiller silsilesi, böylece Türk milletinin yoluna baş koymuştur.. Bunlardan biri de Mustafa Kemal'dir.. Namık Kemal'in en iyi okuyucusu olan bu genç kurmay subay, vatanın her karış toprağını düşmana karşı savunulacak bir "Silistre" olarak görmüştür.. Silistre günü gelmiş, Erzurum olmuş, Maraş'ta çarpışmış, İzmir'de canlanmış, İstanbul'da yaşama devam etmiştir. Kurtuluş Savaşımız’ın özeti budur.Sevgili Egeliler.. Bizim kuşakların da, vatanımızın her karış toprağını bir "Silistre" olarak,
Atatürk'ün emaneti bir kutsal coğrafya olarak göreceği, tarihi ölüm-kalım dönemi başlamıştır. Bu yüzden yazıma, "Vatan Yahut Atatürk" dedim!
CUMHURİYET AŞKIMIZEyyy Egeli yurttaşlarım, eğer Atatürk olmasa idi, bu güzelim Batı Anadolu baştan sona, bir Yunan vilayeti idi. İsmini de, "İyonya Eyaleti" diye hazırlamışlardı. Yunan işgali esnasında İzmir'de kurulan Yunan üniversitesinin ismi, "İyonya Üniversitesi"dir. Her Ege köyünü, kasabasını ateşe boğan Yunan askeri kuvvetlerinin ismi, "İyonya Ordusu"dur..Eğer Atatürk olması idi, bu topraklarda ismini, namusunu, dilini, dinini, milliyetini kaybetmiş sürüler olarak yaşıyorduk. Torunlarımızın ismi Dimitri, kızlarımızın ismi ise Eleni idiler. Bazı aşağılık aydınlarımız, Yunan işgali devam etmeliydi, böylece Avrupa Birliği üyesi Yunanistan sayesinde, tüm Ege daha çabuk "Avrupalı" olurdu diye fetva veriyorlar. Ölüm tehlikesi artık içimizde kolan vuruyor. Etnik bölücü ile yıkıcı dinci el ele vermiş, ihanet şarabının tiryakisi eski solcu satılmış aydınlarla birlikte, ülkemize düşman ne kadar çevre varsa, Güney Kıbrıs'tan Ermenistan'a, Kuzey Irak'tan Washington'a, Brüksel'e kadar birleşmişlerdir, Cumhuriyeti ve Kemalizm'i yıkacak bir vahşi tufanı bu topraklar üzerine üfürmüşlerdir. Her yer, satılmış, hain, bozguncu, iş birlikçi ve terörist kaynıyor.. Acaba, yıkılacak mıyız?.. Son nefesimizi mi, içimize çekiyoruz?.. Ne dersiniz?..
DİRENİŞ ÖYKÜLERİAnam tarih öğretmeniydi.. "Vatan Yahut Silistre" oyununu öğrencileriyle sahneye koyardı. Minik bir velet olarak defalarca Karşıyaka Lisesi Tiyatro Salonu’nda gözlerimden seller gibi boşalarak ağabeylerimin, ablalarımın oyununu izledim. Bayrağa sarılmış bir halde dakikalarca sahnede tek ayak üstünde duran Tamer isimli ağabeyimi nasıl unuturum?..Biz, Türk Tarihi'nin "Emperyalizm"e karşı şanlı direnişinin öyküleri ile büyüdük.. İlk kurşunu atan Selanikli Hasan Tahsin'in, Aydınlı Yörük Ali Efe'-nin, Ödemişli Gökçen Efe'nin, Maraşlı Sütçü İmam'ın, Adanalı Kara Fatma'nın, Gördesli Makbule'nin fedakar kahramanlıkları ile ruhumuzu yarattık. Mehmet Akif'in, Nazım'ın şiirleriyle kanımız kaynadı.. Eli öpülesi Cumhuriyet’in ve göğsü madalyalı devrimlerin güzelliği ile tanıştık. Şimdi, hepsinden vaz mı geçeceğiz?..
BEŞ DEĞERİMİZKoca dünya duysun!.. Beş değerimizden vazgeçmeyiz!1- Türkiye2- Atatürk3- Türk Milleti4- Türk Devrimi5- TürkçeDiyeceksiniz ki, hani "din" nerede?.. Peki, dinsiz millet olur mu?.. Dinimiz olan İslam, Türk milletinin baş içsel karakteridir. Diyeceksiniz ki, bu beş değer içinde "Kürt" nerede?.. O da milletimizin bir rengi olarak içimizdedir, coğrafyasal kardeşimizdir. Peki, fakirliğimiz, borçlarımız, donumuzu bile satışa çıkarmamız ne olacak diyeceksiniz?.. Millet hele bir kendine gelsin, yeniden ekonomi devrimini bal gibi yoktan var ederiz. Evet!.. Özetle.. Bu beş değerimizi yok etmek isteyen, isterse dünyanın ve alemin en büyük emperyalist gücü olsun, sonuna kadar savaşırız! Yeter ki, rehberimiz "Atatürk" olsun..Kısaca.. Vatan yahut Atatürk!.. Veya.. Ya istiklal, ya ölüm!
İşte, tüm vatan kahramanları yanyanaEge topraklarına göz diken Faşist Mussolini İtalya'sına karşı, 1934 yılında düzenlenen Ege Manevaraları'nda, Seydiköy'de çekilmiş bir fotoğrafı izliyoruz. İstiklal Savaşı'nı gerçekleştirip Türk halkını özgürleştiren ve Türk Cumhuriyeti'ni kuran tüm vatan kahramanlarını yanyana görüyoruz. En önde Atatürk ve İsmet İnönü görülüyor. Hemen sağlarında Fahrettin Altay Paşa ve Ali Çetinkaya bulunmakta. Resmin en önünde Celal Bayar yere oturmuş, arkasında Kılıç Ali, Fethi Okyar var. Bu resim Yaşar Aksoy'un özel koleksiyonundan alınmıştır, Hürriyet'te ilk kez yayınlanmaktadır. Hiçbir şekilde kullanılamaz.