Güncelleme Tarihi:
GIDA Tarım ve Hayvancılık Bakanlığı’nın gıdada taklit ve tağşiş yapan firmaların listesini kamuoyuyla paylaşması üreticinin yüzünü güldürdü. Geçtiğimiz yıl uygulamaya konan yöntemin ardından üreticinin ürünü de değer kazanır oldu. Ancak tüketici teşhir haberlerine dikkat etmeden yoluna devam ediyor.
Dikkat katsayısı arttı
İzmir İli Damızlık Koyun Keçi Yetiştiricileri Birliği Başkanı Özer Türer, uygulamanın yetiştiricinin lehine olduğuna dikkat çekerek, “Hiç süt kullanmadan süt ürünü, dana eti kullanmadan da dana sucuğu yapar noktaya gelinmişti. Ama bakanlığın uygulamasının ardından firmalar, taklit ve tağşiş yapmaktan korkar oldu. Bu durum hem üretici, hem de tüketici lehine” dedi.
Avrupa ülkelerinde olduğu gibi bilinçli bir tüketici toplumunun olmadığını dile getiren Türer, “Bu teşhir çalışmalarının tüketici üzerine çok fazla bir etkisi maalesef yok. Tüketicimiz Avrupa ülkelerinde olduğu gibi çok seçici değil. Bu tür teşhir haberlerine de pek ilgi göstermiyor” diye konuştu.
Teşhir çalışmasının en çok satın alımcıları ve perakende firmaları etkilediğini dile getiren Türer, ulusal zincirlerin teşhir olan firmalarla çalışmadığını, hatta ürünlerini raftan geri çektiğini kaydetti. Türer, şöyle devam etti: “Bu da önemli bir baskı oluşturuyor. Firma sahibi, bakanlık tarafından açıklanan ayıplı listeye girmekten, listede yer almaktan bu nedenle korkuyor. Tüketici karar alma aşamasında çok etkili olmasa da ürünü pazara sunan aktörlerin bu hassasiyeti nedeniyle firma listede yer almaktan çekiniyor, daha dikkatli davranıyor. Özellikle ulusal zincirlerde ürün satışı yapan firmalar bırakın tağşiş yapmayı acaba proseste bir hata var mı diye kontrol üstüne kontrol yapıyor.”
HER YERDE TEŞHİR
“Teşhir çalışmaları sadece internet sitesi ile sınırlı kalmamalı” diyen Başkan Türer, bakanlığın tüm iletişim mecralarında ayıplı listenin teşhir etmesinin daha fazla fayda getireceğini söyledi. Tüketicinin de daha seçici ve bilinçli olması gerektiğini ifade eden Türer, “Gıda Tarım ve Milli Eğitim Bakanlıkları, sivil toplum örgütleriyle işbirliğiyle tüketicinin daha bilinçli olması için eğitim çalışmaları yapmalı. Şüpheli bir durumda yetiştirici de hakkını arayabilir. 174 Alo Gıda’yı araması yeterli. Bakanlık ürünü satış noktasından alıp her türlü analizi yapıp size sonucunu bildiriyor. Satıcı firmaya para cezası kesmekten, uyarıya en son noktada da teşhire kadar birçok yaptırım uyguluyor” dedi.
HAKSIZ REKABET ÖNLENDİ
Tağşiş, taklit ve katkı nedeniyle değerin çok altında ürün satışı yapıldığına dikkat çeken Türer, “Çiğ süt ya da karkas et fiyatına işlenmiş ürün satılıyordu. Bu ancak taklit, tağşiş ve katkı ile mümkün oluyor. Tağşiş yapanla dürüst üretim yapan aynı reyonda satılıyordu. Dürüst üretim yapan firmalar rekabet edemiyordu. Tağşişle mücadele haksız rekabetin önüne geçti” dedi.