Unutulmaya yüz tutan zanaata tekrar hayat verdi

Güncelleme Tarihi:

Unutulmaya yüz tutan zanaata tekrar hayat verdi
Oluşturulma Tarihi: Ocak 19, 2016 16:24

BALIKESİR’de Karesi Halk Eğitim Merkezi ve Akşam Sanat Okulu Müdürlüğü’nde eğitimci Hülya Görmezoğlu, UNESCO kapsamında değerlendirmeye alınan kaybolmaya yüz tutmuş ’Tepme Keçecilik’ zanaatına kurslarla tekrar hayat verdi. Hiçbir yapıştırıcı madde ve iplik kullanmadan keçeyle yapılması oldukça zor olan şapka, çizme, eldiven, ceket ve benzeri gibi giysileri üreten Görmezoğlu, ayrıca öğrencilerine dünyaca ünlü sanatçı India Flint’in yaygınlaştırdığı Ecoprint (Naturel yazdırma) uygulamasını da öğretiyor.

Haberin Devamı

Unutulmaya yüz tutan zanaata tekrar hayat verdi

Karesi Halk Eğitim Merkezi ve Akşam Sanat Okulu Müdürlüğü eğitimcisi Hülya Görmezoğlu, UNESCO kapsamında değerlendirmeye alınan kaybolmaya yüz tutmuş ’Tepme Keçecilik’ kursu veriyor. Görmezoğlu, geleneksel tepme keçe üretiminin yanı sıra ’Ecoprint’ uygulamasını da kursiyerlere öğretiyor. 2 aylık kursta cumartesi ve pazar günü öğrencileriyle bir araya gelen Görmezoğlu, keçecilik zanaatını ürettikleri ürünlerle adeta sanata dönüştürüyor. Keçenin ipek ve pamuklu ile birleşiminden şal, yelek, ceket, çizme, şapka, eldiven gibi rengarenk giysiler üretiyor.

Unutulmaya yüz tutan zanaata tekrar hayat verdi



AİLE MESLEĞİNİ YAŞATMAYA ÇALIŞIYOR

Keçeciliği ailesinden öğrendiğini ve yaşaması için mücadele verdiğini söyleyen Hülya Görmezoğlu, şöyle dedi:

"Koyun yününü keçeye çevirdikten sonra zeytin yağından yapılmış sabun ve ılık su yardımıyla ürünü pamuk ya da ipekle birleştirip doku haline getiriyoruz. Zanaattan sanata dönüşmüş bir olguyu gerçekleştiriyoruz. Kök boyalarla boyanmış yünü, küçük parçalar halinde kopararak, ipek ve pamukluyle bir araya getirip tekstil yüzeyi olarak kullanıyoruz. Bu geleneksel çalışmadır. Bu geleneksel çalışmayı gelecek nesillerimize aktarabilmek için keçe yapımcılığını Karesi Halk Eğitim Merkezi’nde 14 kursiyer ile icra ediyoruz. Çeşitli renkteki yünlerle hayal ettiğimiz rengarenk bir desen oluşturuyoruz. Bu deseni tekstil yüzeyi haline getirmek tamamen beden ve bilek gücüne dayanıyor. Geleneksel teknikleri kullanarak istediğimiz büyüklükte keçe üretiyoruz. Keçeyi hiçbir kimyasal yapıştırıcı ya da iplik kullanmadan ceket, yelek, şal, eldiven, çizme yapıyoruz. Bir hayli güç gerektiriyor. Fakat öğrencilerim çok başarılı."

Dünyaca tanınan ünlü sanatçı İndia Flint’in uygulayıp yaygınlaştırmaya çalıştığı ’Ecoprint’ tekniğini ülkede ilk kez kendisinin kullandığını vurgulayan Hülya Görmezoğlu, ’Ecoprint’in doğadaki bitkilerin hiçbir kimyasal karışım kullanmadan ipek, pamuklu ve yün üzerine doğal haliyle yazdırma sistemi olduğunu açıkladı. Çalışmalarımda gerçek yün kullandığını belirten Görmezoğlu, "Yün lifinde, kullanan kişinin bedenini koruyan epidermis tabaka bulunmaktadır. Bu sebeble kullanan kişinin dış etkenlerden korunduğu bilinmektedir. Ben eyrıca ünlü sanatçı India Flint in yaygınlaştırdığı Ecoprint’i yaptığım deneylerle keçe üzerinde gerçekleştirdim. Ecoprint doğadaki bitkilerin hiçbir kimyasal kullanmadan ipek, pamuklu ve yün üzerinde doğal haliyle yazdırma sistemidir. Naturel yazdırmadır. Okaliptüs, gül, papatya ve aklımıza gelebilecek her türlü bitkinin kumaşa geçme sistemidir. Bu sistemi de Balıkesir’den başlayıp tüm ülke genelinde yaygınlaştırmak istiyorum" dedi.

Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!