Güncelleme Tarihi:
DENİZ Ticaret Odası (DTO) İzmir Şubesi’nin olağan meclis toplantısının bu ayki konuğu SOCAR Türkiye CEO’su Kenan Yavuz oldu. Liman yatırımları, deniz ticaretine yapacakları katkıları anlatan Yavuz, TANAP Projesi’ndeki gelişmelerle ilgili bilgi verdi.
PETKİM’in Azeri şirket SOCAR tarafından 2008’de satın alınması sonrasında Cumhuriyet tarihinin en büyük doğrudan yatırımcısı haline geldiğini belirten Yavuz, “Bu kapsamda PETKİM Yarımadası’nda 6 milyar dolarlık rafineri yatırımı sürüyor. Yatırımımızın yüzde 35’lik kısmı tamamlandı. Bu 1975’te yapılan son yatırım olan Aliağa rafinerisinden sonraki ilk yatırım. 40 yıl aradan sonra yatırım yapmış oluyoruz. Projenin 2.4 milyar dolarlık kısmı öz kaynak. Son derece önemli ve PETKİM’in rekabet gücünü artıracak bir durum. Bugün ithal edilen maddeleri üretecek olan yatırımı büyük bir hızla ilerletiyoruz. 2018 Mart ayında tamamlamış olacağız” dedi.
GİZLİ KAPASİTE AÇIĞA ÇIKIYOR
Bölgedeki en önemli projelerden birinin de liman yatırımı olduğunu vurgulayan Yavuz, şöyle konuştu:
“Liman yatırımı gizli bir kapasitenin açığa çıkarılması olarak değerlendirilebilir. Daha önce kuru yük için kullanılan bir iskeleyi ve arkasındaki lojistik destek alanlarını bütünleştirerek muhteşem bir liman inşa ettik. Dünyada en yüksek standartlara sahip limanlardan biri oldu. Limanı dünyaca ünlü işletmeci APM Terminals işletecek. Bahar aylarında da resmen açılacak.”
KLİMALI ODAN NEREDE BASKISI
Nitelikli ara iş gücü eğitiminin kalitesinin artması gerektiğine de değinen Kenan Yavuz, şöyle devam etti:
“Meslek liselerinin üniversiteye gitmesinin zorlaşması döneminden kalma bir travma yaşıyoruz. Ailelerimiz çocuklarına, ‘Bundan bir şey olmaz meslek lisesine gönderelim’ şeklinde bakıyor. Bu travmayı atlatmamız lazım. Şu anda PETKİM Yarımadası’nda 10 bine yakın insan çalışıyor. Bu rakamın içinde maksimum bin tanesi üniversite mezunu ya da mühendistir. 9 bini ise ara iş gücü. O zaman ara iş gücü hem sayısal hem de nitelik olarak üniversiteli sayısından daha fazla olmak durumunda. Bir üniversitenin herhangi bir 4 yıllık bölümünden mezun olan biri gelse ve kaynak yapmaya razı olsa bile ben ona iş vermem. Çünkü iki gün sonra gelip ‘Ben üniversite mezunuyum’ diyecek ve sıkıntı olacak. Ailelerimizin üniversite mezunlarına bir mahalle baskısı var. ‘Klimalı odan nerede, araban nerede, şef ne zaman olacaksın?’ Böyle bir baskı var. Biz de üç tane meslek lisesi inşa ettik, devletimize teslim ettik, ama meslek eğitiminin niteliğini artırmamız lazım.”
EN ÖNEMLİ HALKA
DTO Yönetim Kurulu Başkanı Yusuf Öztürk de 21. yüzyılın İpek Yolu’nda en önemli halkanın İzmir olduğunu belirterek, “Rakiplerimiz, denizcilikte tarihi dipleri yaşayan navlunların avantajını kullanıp, lojistik maliyetleri azaltıyorlar. Bu şekilde rekabette bir adım öne geçiyorlar. Oysa bizim önümüzde yeni bariyerler yükseliyor. Sınırda, gümrükte, limanlarda beklemeler ve uzun süren kontroller, rekabet gücümüze sekte vuruyor. Türkiye’nin ikili anlaşmalarla, yeni altyapı yatırımlarıyla doğal bir kara köprüsü olma özelliğini hep canlı tutması gerekiyor. Transit bir üs haline gelemediğimiz müddetçe, doğal konumumuzun bir kıymeti olmayacak” diye konuştu.