Tıp dünyası

Güncelleme Tarihi:

Tıp dünyası
Oluşturulma Tarihi: Kasım 14, 2000 00:00

Hazırlayan Nesrin COŞKUN
Haberin Devamı

2-3 Jardel parası kadar

HEKİMLERİN ücretlerinin iyileştirilmesi için Sağlık Bakanlığı'nın da, Türk Tabipler Birliği'nin de çaba ve önerileri var. Bakalım hangi taraf ne istiyor:

BAKANLIĞIN hazırladığı yasa taslağında bölgelerarası farklı zam uygulanması öngörülüyor. Verilen örnekte Ankara'da görev yapan bir uzman hekimin maaşına yüzde 75, Hakkari'deki eşdeğerine yüzde 82 zam planlanıyor. Taslak yasalaşırsa yüzde 75'lik zamla 385 milyon lira olan maaş 673 milyon liraya yükselecek. 303 milyon liraya talim eden pratisyenin eline 540 milyon lira geçecek. Hemşire maaşı 180 milyondan 304 milyona çıkacak.

ÜCRETLERİNİN iyileştirilmesi konusundaki kararlıklarını sandıkta oylayan TTB'nin teklifinde ise 8. derecede bir hekim için 840 milyon lira net ücret isteniyor. İnsanca yaşayabilmeleri, borç-harç hesabı yapmadan mesleklerini sürdürebilmeleri için birinci derecedeki pratisyenin 1 milyar 60 milyon, aynı derecede uzmanın 1 milyar 135 milyon liradan aşağıya çalışmaması gerektiği savunuluyor.

TTB'nin yayın organı Tıp Dünyası'nda aksini iddia edenlere karşı hekim ücretleriyle ilgili talep edilen rakamların gerçekçi olduğu vurgulandı. Yapılan değerlendirmede ‘‘Bu anlamda gerçekçilik adına kastedilen bu rakamın muhataplarınca veril(e)meyeceği! Batan bankalara para verildiği, hekimlere ödenecek bu maaş iyileştirilmesiyle bütçeye gelecek ‘‘Yükün’’ 2-3 Jardel (GS'lı futbolcu) ettiği gözönüne alındığında yetkililerin bu parayı hekimlere, bir başka ifadeyle sağlığa vermek yerine tercihlerinin farklı olacağı düşünülebilir’’ yorumu yer aldı.

İKİ taraf istiyor da, önemli olan hükümetin tarifelere ne sıcaklıkta bakacağı. İsteyenin bir yüzü kara, hükümetinki zenci... olmasın.

Sürahi Hanımlar olmayın

GAZİEMİR Belediyesi tarafından ‘‘Bir son değil bir başlangıç’’ sloganıyla düzenlenen menapoz seminerinin ilki büyük ilgi gördü. ‘‘Menapoz ve hormon tedavisi’’ konusunda Prof.Dr. Onur Bilgin ve Prof. Dr. Kemal Öztekin hanımlara bilgi verdi. Öztekin, hanımlara ünlü tiyatro sanatçısı Yasemin Yalçın'ın Sürahi Hanım tiplemesini örnek gösterip, oturmak yerine fiziksel aktivitelerini artırmaları gereğini anlattı. Özellikle yürüyüş ve aerobiği öneren Öztekin, sporla kemik dokusunun korunduğunu ve güçlendirdiğini söyledi.

Hekimlerin 19997 Bildirgesi’nden

Eğitim ve sosyal güvenlik gibi, sağlık da, devletin teme görevlerinin başında gelmelidir. ‘‘Sosyal devlet’’

CEM YILMAZ’dan

- İlahi azrail sen adamı öldürürsün

- Sık sık ameliyat olun, içiniz açılır

- Sizde bit şampuanı var mı? Kirlendi hayvancıklar...

5 milyarlık bağış

SAĞLIK Müdürlüğü'nde hizmetlere getirilen tarifeli bağış haberimiz işe yaramış. Baştan habere büyük tepki gösterenler şimdi ‘‘Sayenizde herkes öğrendi, anlatmaktan kurtulduk’’ diyor. Adliye'de, Emniyet ve Tapu müdürlüklerinde istenen bağışları yeterince veremediğimiz eleştirisine ek, ‘‘Genelev ruhsatına istenen bağış 5 milyar, ne haber’’ diyorlar. Eksiğimizi tamamlayalım.

Ebelere sertifika

DOĞUM konusunda uzman olan ebelerin eğitim portföylerine yeni bir sayfa eklendi. Bornova'daki sağlık ocaklarıyla ana çocuk sağlığı merkezlerine bağlı 180 ebe, İzmir Dişhekimleri Odası üyesi gönüllü dişhekimleri tarafından ‘‘Ağız ve Diş Sağlığı’’ konusunda eğitildi. 20 Kasım'da başlayıp 26 Kasım'da sona erecek, eğitimde başarı olan ebelere sertifika verilecek.

VARDİYADAKİ OLUMSUZLUKLAR

VARDİYALI poliklinik hizmetlerinin ilgi görmemesinin nedenlerini bir hekim arkadaşım ‘‘Angarya olarak dayatıldı’’ diye özetledi. Tespitleri şöyle:

Sağlık Bakanlığı bu konuda çalışanları ikna yoluna gitmedi, Tabip odaları baştan karşı çıktı.

Yeni modelin benimsenmesi için hizmet vereceklere cazip hale getirilmesi gerekirdi. maaşlarda 10 milyon liralık bir artış bile çok şeyi değiştirirdi, yapılmadı.

‘‘Para mara yok. İzin kullanacaksın’’ denildi. İzin kullanılırken, aile düzenini altüst eden olumsuzluklar gözardı edildi. (Çocuk, kreş, okul sorunu gibi)

Mesleğini severek yapanlar bile bu mantık karşısında sistemi angarya gibi gördü, güleryüzü bile hastasından esirger hale geldi.

Vardiyada muayene olan bir hastanın, ertesi günü tahlil sonuçlarını göstermek için aynı hekimi karşısında bulamaması da tercihleri etkiledi.

Saat 24.00'e kadar verilen hizmette çalışanlar ne yer, ne içer diye sorulmadığı gibi, gece eve dönüşünü belediye otobüsüyle yapmak zorunda kalanlar için uygulama ıstırap halini aldı.

Gecenin o saatinde sokaklarda, otobüs duraklarında tacize uğrayan hemşire arkadaşlara kulak veren olmadı.

Bu sistem hekimler için iş güvencesi. Ancak altyapı ve insani boyutları hazırlanmadığı için baştan kaybedildi.

Doğru söze ne denir? Sistemi iyileştirmeyi düşünenlere...

Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!