Dokuz Eylül Üniversitesi Çevre Mühendisliği Öğretim Üyesi Doç. Dr. Mustafa Odabaşı çamaşır suyu içeren temizlik ürünlerinin her yüz evden 85'inde kullanıldığı da belirtti, "Aman dikkat" uyarısında bulunup, üretim izni verenleri göreve çağırdı.
DOKUZ Eylül Üniversitesi Çevre Mühendisliği Öğretim Üyesi Doç. Dr. Mustafa Odabaşı çamaşır suyu içeren temizlik ürünlerinin çok dikkatli kullanılması gerektiğini söyledi. Temizlik ürünlerinde bulunan çamaşır suyu ile çeşitli organik bileşenlerin (deterjan ve parfümler gibi) karışmasıyla bir çoğu kanserojen olan gazların çıktığını belirten Doç. Odabaşı, "Uçucu olan bu bileşenler kullanıldığı odalara, evlere dağılıp koklayanların yaşamını tehdit ediyor" dedi.
DOĞAYA DA ZARARLIGeçen yıl yaptığı araştırmanın "Environmental Science & Technology" isimli uluslararası bilimsel dergide yayınlandığını da belirten Doç. Dr. Odabaşı, "Çamaşır suyu kullanımının zararlı çevresel etkileri bununla da kalmıyor, açığa çıkan maddeler ozon tabakasına zarar veriyor ve küresel ısınmayı da artırıyor" dedi.
Bundan sonra ne olacak?
Bu konudaki deneysel çalışmaların kapsamını genişleterek sürdüreceğini belirten Doç. Dr. Odabaşı, "Artık çamaşır suyu katkılı temizlik maddelerinin bir çok tehlikeli klorlu organik madde içerdiği biliniyor. Bu temizlik maddelerini üreten firmalar ile ürünlerin ithalat ve üretim izinlerini veren Sağlık Bakanlığı’nın bundan sonra ne yapacağı önemli. Her iki tarafın da konuyu inceleyerek bir tavır belirlemesi gerektiğini düşünüyorum" dedi.
Nelere dikkat edilmeli ?Doç. Dr. Odabaşı’ya göre çamaşır suyu içeren ürünlerin kullanımı sırasında:
Tehlikeli sonuçlar yaratacağı için, bazı üretici firmaların "ürünü klozete çepeçevre dökün ve gece boyunca bekletin" tarzındaki kullanım önerilerine kesinlikle uyulmaması,
Ürün seçiminde "parfümlü, deterjanlı, ekstra güçlü" ürünlerin katkısız çamaşır suyuna göre çok daha fazla zararlı madde içerdiğinin göz önünde bulundurulması,
Bu ürünlerin yerler gibi geniş yüzeylerin temizliğinde kullanımından kaçınılması,
Temizliği yapılan yüzeylerin mutlaka bol su ile durulanması,
Temizliği yapılan mekanların havalandırılması ve buralarda mümkün olduğunca kısa süre kalınması,
Solunuma ilaveten tehlikeli maddelerin deri yoluyla da vücuda girmesine ve sağlık risklerinin artmasına neden olduğu için bu ürünlerin el ile temasından kaçınılması gerekiyor.
Gençler doğayı seviyorÇevre Topluluğu’nun başkanlığını üstlenen E.Ü İletişim Fakültesi öğrencisi Gönül Hatıl "Çevreye duyarlı, doğal yaşamı korumak isteyen arkadaşlarımızla birlikte çalışarak, gençler olarak üzerimize düşen görevi yapıyoruz" dedi. Hatıl "Fidan dikimlerimizde bizlere destek olmak isteyen kurum ve kuruluşlarla da ortak çalışmalar yapmak istiyoruz" diye konuştu.
Sağlığımıza karşı, bileşenler var
Eskiden bir sabun bir kül vardı.
Ninelerimiz, analarımız onlarla temizlik yapardı.
Yıllar geçtikçe temizlik ürünlerinin sayısı arttı.
Banyolar, laboratuvar gibi oldu.
Parfümlü, deterjan katkılı koyu kıvamlı sıvı, jel, ovma tozu, sprey gibi bir çok ürün başköşeyi aldı.
Geçen sene araştırma yapmışlar her yüz evden 85’inde bu maddeler kullanılıyormuş. Hane başına yıllık tüketim de 3 kilograma ulaşmış.
Pazar müthiş, reklamlar cafcaflı.
Ya insan sağlığı.
*
Dokuz Eylül Üniversitesi Öğretim Üyesi Doç. Dr. Mustafa Odabaşı, yaptığı araştırmayı anlattı.
Doç. Odabaşı, "Çamaşır suyunun deterjanla, parfümle birleşmesinden ortaya kanserojen bileşenler çıkıyor. Bunu kimse dikkate almıyor. Uyaralım" dedi. Uyardık. Aman dikkat diye.
Kaç kişi aldı acaba mesajı?
Kaç yetkili harekete geçecek dersiniz?
"İnsanımıza değer veriyoruz. Önce sağlık" diyenler duyacak mı sesimizi.
Kimyasalları dereye dağa bayıra lavobaya dökenler utanacak, yetkililer harekete geçecek mi?
Herkese sağlık temasıyla EXPO-2015'e aday olan İzmir'de yapılan bir araştırmayı dünya ciddi olarak inceleyecek mi?
Ben tekrar çağrı yapıyorum.
Herkesin sağlıklı bir ortamda yaşama hakkı var.
Bu hakkımızı, arıtma kurmayıp havamızı suyumuzu kirletenlere, zehirli atıkları toprağa saçıp zehirleyenlere, ürettikleri mamullerle yaşamımızı sinsice tehdit edenlere, ormanlarımızı talan edenlere, çiğnetmeyelim.
Turiste maden mi gezdireceğiz
TATİL ve doğa cenneti Muğla'nın Marmaris İlçesi'nin, çam balıyla ünlü Osmaniye Köyü'nde manganez madeni çıkarılmasına, turizme, arıcılık sektörüne, çevreye ve canlıların sağlığına zarar vereceği gerekçesiyle karşı çıkanlar, ’Madene Hayır’ yürüyüşü yaptı. 25 derece sıcağın altında 4 kilometre yürüyen binlerce kişi, sık sık ’Turiste maden mi gezdireceğiz’ sloganı attı. Osmaniye Köyü Muhtarı Türköz Deveci, düşüncelerini sert bir dille getirerek şunları söyledi:
"Baldan gelir sağlıyoruz. Köyümüzde 55 bin kovan bulunuyor. Ama maden faaliyete geçerse bizim için bir insan kadar önemli olan çam ağaçlarıyla arılarımız, kovanlarımız zarar görecek. Ekmeğimizden olmak istemiyoruz. Yoksa sokağa dökülürüz. Bizim sokağa dökülmemiz diğerlerine benzemez. Ortalığı karıştırırız."
MECLİS GÜNDEMİNE TAŞIDI
CHP'li Milletvekili Ali Arslan, "Dünyanın en gözde tatil beldelerinden biri olmasının yanı sıra dünyaca ünlü balın üretildiği Marmaris'te maden çıkarılması akıl alacak iş değil" dedi. Konuyu meclis gündemine taşıdıklarını belirten Arslan, CHP olarak Marmaris'te maden çıkarılmasını engellemek için uğraş vereceklerini belirtti.
Prof. Dr. Canyurt’a ziraatçılardan ödül
EGE Üniversitesi Su Ürünleri Fakültesi Su Ürünleri Yetiştiriciliği Anabilim Dalı Öğretim Üyesi Prof. Dr. Mehmet Ali Canyurt, TMMOB Ziraat Mühendisleri Odası tarafından verilen hizmet ödülüne layık görüldü.
Ülke tarımına ve su ürünleri sektörüne, ziraat mühendisliği mesleğinin gelişmesi için gösterdiği üstün çaba ve çalışmaları nedeniyle hizmet ödülünü almaya hak kazanan Prof.Dr.Canyurt. Ankara Milli Kütüphane’de düzenlenen bir törenle ödülünü aldı.
Çocuklar enerji konusunda yarıştı
Eğitim Gönüllüleri'nin İzmir Çiğli Eğitim Parkı ekibi, "Enerji
Bulmaca" konulu First Lego Lig Turnuvası’ndan ödülle döndü. Bu yıl dördüncüsü düzenlenen turnuvaya katılan Çiğli ekibi, enerji tercihlerimizin çevremize, ekonomimize, dünyamıza ve yaşamımıza etkilerini araştırdı ve "En İyi Takım Çalışması 3.lük Ödülü"nü kazandı. Çocukların başarısıyla gurur duyduklarını belirten Eğitim Gönüllüleri, "Çocuklarımıza tamamlayıcı olarak verdiğimiz eğitimlerin onları nasıl geliştirdiğini gördük. Eğitimlerimiz aralıksız devam edecek" dedi.
Miniklerin harçlığı orman olacak
GÜZELYALI İlköğretim Okulu 5-D Sınıfı öğrencileri, biriktirdikleri harçlıklarla 2 bin fidan aldı. Orman Bakanlığı tarafından kendilerine gösterilen Seferihisar Orhanlı Köyü yakınlarına öğretmenleri Suzan Gülerle birlikte giden öğrenciler fidanları dikip orman oluşturdu. Küresel ısınmanın bir nedeni olan çoraklaşmanın tüm dünyayı tehdit ettiği şu günlerde minik öğrencilerin bu özverili davranışı, herkese örnek olurken gelecek kuşakların doğaya sahip çıkacakları konusunda umut ışığı yaktı.
Temiz çevre yeşil bir Ege'ye destek
AVRUPA Çevre Eğitim Vakfı tarafından yeşil bayrakla ödüllendirilen İzmir Yöneliş Koleji öğrencileri, okul yerleşkesinin bulunduğu Kaynaklar yöresindeki ormanlık alanda çevre temizliği yaptı. Yaptıkları çalışmanın okulun çevre etkinliklerinden birisi olduğunu ifade eden Yöneliş Koleji Müdürü Mesut Toker, "Öğrencilerimizin çevre duyarlılığını güçlendirmek için sürekli eğitim veriyoruz. Yöneliş Koleji olarak, ’yeşil bir doğa ve temiz bir çevre’ kampanyasını değişik etkinliklerle sürdüreceğiz" dedi.