Güncelleme Tarihi:
Deniz Ticaret Odası (DTO) Bodrum Şubesi'nde teknelerden atık alımı konusunda basın toplantısı düzenlendi. Toplantıya DTO Bodrum Başkanı Gündüz Nalbantoğlu, DTO Yönetim Kurulu Üyesi Faruk Okuyucu, DTO Yat İşletmeciliği Meslek Komitesi Başkanı Tunç Kurtoğlu ve DTO Bodrum Şubesi Başkan Yardımcısı Arif Yılmaz ile birlikte sektör temsilcileri katıldı. Çevre ve Şehircilik Bakanlığı'nın onayıyla teknelere bir sistem taktırmak istediklerini belirten DTO Bodrum Başkanı Gündüz Nalbantoğlu, haksız cezalarla karşı karşıya kalındığını öne sürdü. Denizi kirletmese dahi atık boşaltımı yapan herkesin elektronik karta kaydını yaptıramadığı için cezaya maruz kaldığını savunan Nalbantoğlu, "Teknelere taktırmak istediğimiz sistemle, çıkan su denize geri salınabiliniyor. Böylece sıvı atık toplama işinin büyük kısmı çözülecektir. Normalde atıkları toplamak da yetmiyor. O atığı vereceğiniz bir arıtma olması lazım. Gökova ve Hisarönü Körfezi'nde böyle bir sistem yok" dedi.
MAVİ KART YENİDEN DEĞERLENDİRİLSİN
Atık alımının ikinci planda kaldığını savunan DTO Yönetim Kurulu Üyesi Faruk Okuyucu, mavi kartın alınması ve işletilmesinin daha önemli olduğunu kaydetti. Kanunda yer almayan ancak yönetmelikle getirilen ceza olduğunu kaydeden Okuyucu şöyle konuştu:
"Mavi kartı teknede bulunmayan kişi 10 bin 600 lira ceza ile karşı karşıya. Eskiden olduğu gibi mavi kart uygulamasını destekliyoruz ama alt yapısı kuruluncaya kadar uygulamanın ertelenmesini, astronomik cezaların kaldırılmasını, bakanlık, belediyeler ve meslek odaları ile birlikte kurulacak komisyonun mavi kart uygulamasını yeniden değerlendirip uygulanabilir hale gelmesini istiyoruz."
'DENİZDEKİ KİRLİLİĞİN EN BÜYÜK SEBEBİ BÜROKRASİ'
Deniz kirliliğinin yüzde 97 karadan kaynaklı olduğunu söyleyen DTO Bodrum Şubesi Başkan Yardımcısı Arif Yılmaz da şunları kaydetti:
"Geri kalan yüzde 3'lük bölümü yani denizle ilgili olan kısmını en ideal şekilde çözelim diyoruz. Dünyanın tamamında uygulanan Denizlerin Gemilerden Kirlenmesini Önleme Uluslararası Sözleşmesi kurallarının da dışında, daha iyisini yapmak için Çevre Bakanlığı ve ilgili otoritelerle toplantı ve incelemeler yaptık. Denizi kirleten kendi oluşturduğumuz bürokrasi. Bürokrasi konusunda öyle bir şeye büründük ki şu anda teknelere atık almak üzere kurulmuş sistemler bile bürokrasiyi aşıp çalışır vaziyete gelmedi."
Denizcilik Müsteşarlığı ile gerekli düzenlemeyi yaptıklarını, teknelerin üzerinden atık verebilecek şekilde sistemin hazır olduğunu, ancak atıkların bürokratik engellemeler yüzünden alınamadığını savunan Yılmaz, şunları söyledi:
"Teknecimiz kartlarını işletemediği için haksız cezalara maruz kalıyor. Üst üste ceza alıp hapis cezası ile karşı karşıya kalabilecekler bile var. Mavi kart uygulamasına karşı değiliz ama alt yapısı tamamlanana kadar bu uygulamanın son bulmasını istiyoruz. Elektronik bir kartı işletip işletememe konusunda cezalar kesiliyor. Sistem var ama biz istediğimiz zaman atığımızı veremiyoruz. Teknelerimizden atık alınır hale gelsin. Denizdeki kirliliğin en büyük sebebi bürokrasidir."