Tek hayalim NBA

FURKAN Aldemir, son yıllarda kurumaya yüz tutsa da, Türk basketbolunun en verimli kaynaklarından biri olarak kabul edilen Pınar KSK’nin, spor dünyasına armağan ettiği yeni yıldız adayı. Geçen sezon maç başına ortalama 25 dakika süre alırken 7.7 sayı, 7.9 ribaunt, 1.2 asist ve kendisini krallığa taşıyan 1.4 blok ortalamalarını tutturan Furkan, Galatasaray’ın 2 milyon TL’lik transfer teklifi ile uzun süre gündemde kaldı. Yaşıtlarından daha geç başladığı basketbol kariyerinde dev adımlarla yol alan 19 yaşındaki pivot, öyküsünü DHA’ya anlattı.

Çok geç başladım

“Basketbolla çok geç tanıştım. İşin doğrusu, hiç ilgimi çeken bir spor dalı değildi. Altı yıl önce amatör bir kulüp olan Karşıyaka Boğaları’nda başladım. Sonra dersler yüzünden bir süre ara verdim. Özyurt Koleji’nde okurken, Yamanlar Koleji’nden bir beden eğitimi öğretmeni beni farketti. Yamanlar’da burslu olarak devam ettim, Yalıspor’da oynadım. 2005’te Karşıyaka’ya geldim. Geldiğim noktada Antrenörüm Hakan Demir’e teşekkür ediyorum. Çünkü (A) takım koçu olarak bana güvendi ve süre verdi.

Kalmak sorun değil

? Bonservisime Galatasaray’ın 2, Fenerbahçe Ülker’in 1.5 milyon TL teklif ettiği yazıldı ancak bana gelen bir şey olmadı. Ümit Milli Takım kampında arkadaşlarım ‘2 milyonluk adam’ diye takılsalar da sonuçta kulübümdeyim. Sezon bittiğinde, kafamı bir yıl daha KSK’de kalmaya ayarladığım için sorun yaşamadım. Önümüzdeki sezon, kötü bir maçın arkasından ‘Keşke bu paraya satılsaydı’ diyenler çıkacaktır. Bu biraz stres yaratabilir, ama üstesinden geleceğimi düşünüyorum.

Görev adamı olurum

? Dediğim gibi transfere hiç kafa yormadım. Kafa yorduğum bir şey var; o da kariyerimi mümkün olduğunca üst düzeye taşımak. Önümüzdeki sezon sonunda NBA draftine katılmak için başvuracağım. NBA hep şov dünyası olarak görülse de, son yıllarda görev adamı olarak tanımlayabileceğimiz oyunculara kapılarını açıyorlar. En yakın örnek Ömer Aşık. Ribaunt alan, blok yapan Avrupalılar tercih ediliyor. Her takım sert bir oyuncu arıyor. Ben de bu rolü üstlenebilirim. Kısacası şu anda hedef yurt içi değil, yurt dışı.

Taraftara borçluyum

? Sonuçta NBA’in çok farklı bir dünyası var. Seçilmediğim taktirde, kariyerini istikrarlı olarak Euro League’de sürdüren, Avrupa’da üst seviyede oynayan bir oyuncu olmak için çabalıyorum. Transferimle ilgili iddialar çıktığında, internetten takip ettiğim kadarıyla Karşıyaka taraftarları beni sahiplendi. Bu beni çok duygulandırdı ve mutlu etti. Önümüzdeki sezon kulübüm ve kendim kadar taraftar için de oynayacağım. Bilsinler ki konuşulan paralar, dedikodular kafamı karıştırmadı.

En büyük destek ailem

? Herkesten bir şeyler kaptım. Örneğin blok tehditine karşı nasıl oynanacağını Mike Tendon’dan öğrendim. Leon Williams’la ribauntlardaki mücadelemiz, beni daha iyi bir ribauntçu yaptı. Wesson sayesinde sert bir adama karşı nasıl durulacağını gördüm. Bu yıl Stanojevic gelecek. Ondan da sırtı dönük oyunun inceliklerini kapabilirim. Bu noktaya gelmemde Ziya Uyanık, Mustafa Derin, Suat Olca, Ceyhun Cabadak, Arda Demirbağ ve Ayhan Kalyoncu’nun da katkısı vardır. Ama basketbolla en küçük bir ilgisi olmayan babamın  desteği, annemin katkısını hiçbir zaman unutamam.

Ödül üstüne ödül

? FURKAN, Pınar KSK formasıyla 2007’den bu yana katıldığı her turnuvada ödülle döndü. Genç pivot, üç yıl önce Yıldızlar Türkiye Şampiyonu olan takımda forma giyip, “En Değerli Oyuncu” seçildi. Aynı yıl genç takımla ikinci olurken, “En İyi Pivot” plaketini aldı. Bu sezon KoçFast Üniversiteler Türkiye Şampiyonası’nda Fatih Üniversitesi’ni zirveye taşıyıp, bir kez daha “En Değerli Oyuncu” ödülünün sahibi oldu. Hemen ardından Pınar KSK Genç Takımı’nın İzmir’de ikinci bitirdiği şampiyonada “En Değerli Oyuncu”, “En İyi Pivot”, “Ribaunt Kralı” ödüllerini topladı. Ardından Ümit Milli Takım’ın katıldığı Turgut Atakol Turnuvası’nda yine MVP seçilen Furkan, Avrupa Şampiyonası’da da “Ribaunt Kralı” olarak yüzümüzü güldürdü.