Güncelleme Tarihi:
TÜRKİYE’nin en büyük organize sanayi bölgelerinden olan İAOSB’nin Yönetim Kurulu Başkanı Hilmi Uğurtaş, dünyanın gelişmiş ülkelerinde yaşanan ekonomik sıkıntılarının ihracatımızı olumsuz etkilediğini belirtti.
“Yunanistan’ın iflas, Portekiz’in yatırım yapılamaz, İtalya’nın yüksek borçlu, İrlanda’nın borçlarını döndüremez, İspanya’nın yüksek işsizlik” durumunun yarattığı rüzgarın son günlerde Fransa’yı sardığını kaydeden Uğurtaş, bu durumun Avrupa Birliği bölgesine yaptığımız ihracatın yüzde 66’dan 56’ya gerilemesine yol açtığını söyledi. AB ve ABD’de yaşanan sıkıntının Çin, Hindistan, Brezilya ve Türkiye gibi ülkelere fırsatlar sunduğu tezinin de çok dile getirildiğini belirten Uğurtaş, “Ancak Türkiye gibi sermayeleri kısıtlı, üretim ve ihracatları ithalat gerektiren ülkelerde bu durum ciddi bir tedirginlik ortamı yaratıyor” diye konuştu.
Tüketmemek çare değil
Türk işadamının bu çalkalanma esnasında “fazla açılmayın, para alırken uzun vadeli alın, dövizle borçlanmayın” gibi bilinen tedbirlere sarıldığını, ancak “tüketmeyelim” yaklaşımının ülkemizdeki sanayi çarkının dönmesine çomak sokacağını kaydeden Uğurtaş, öncelikle cari açık konusuna eğilmek gerektiğinin altını çizdi.
CARİ AÇIK SORUNU
Türkiye ekonomisindeki fotoğrafın dünyadan iyi olduğunu vurgulayan Uğurtaş, büyümede yatırımların lokomotif rol oynadığını, özellikle özel sektör yatırımlarının yüzde 33.5’lik büyüme ile en yüksek katkıyı yaptığını kaydetti. Uğurtaş, “Yani büyüme sihrinin içinde özel sektörün gelecekten umutlu olarak yaptığı makine teçhizat alımları ve inşaat yatırımları var. Ancak 2011 yılı sonu itibariyle önümüze yaklaşık 71 milyar dolarlık bir cari açığın çıkacağı da gözükmekte. Cari açıkla mücadele için üretim ve dış ticaret yapımızı değiştirmeliyiz” dedi.
ÜRETİM YAPISI
Uğurtaş, yılın ilk 6 ayında yapılan ihracatın üretim için ihtiyaç duyulan ara malı ithalatından daha az olduğunu, dolayısıyla ara malı ihtiyacının ihracatla karşılanamadığını aktararak, “Ülkemizdeki üretim yapısı bilgi ve teknoloji geliştirme destekleri çeşitlendirilmeli ve miktar olarak büyütülmelidir. Üniversite sanayi işbirliğinin teşviki için sosyo-ekonomik destekler oluşturulmalıdır” diye konuştu.
ÇALIŞMA SAATLERİ
Hükümetin üzerinde çalıştığı Yeni İstihdam Paketi’nde gündeme gelen “haftalık çalışma saatlerinin aşağıya çekilmesi” konusunda temkinli hareket edilmesi gerektiğinin de altını çizen Uğurtaş, “Etki alanı çok geniş olan bu tip kararları alırken, fizibilite iyi yapılmalı, dünyada bu değişimi gerçekleştiren ülkeler ve değişimin sonuçları iyi incelenmeli” diyerek, Türkiye’ nin üretime en çok ihtiyacı olduğu dönemde, sanayici maliyetlerini yükseltecek bir uygulamanın, toplumun refahını artırmaktan çok, tersi bir etki yapabileceği uyarısını yaptı.