Güncelleme Tarihi:
Müteahhitlik yapan Çakar, devletle ve belediyelerle iş yapmadığını, 10 yıl önce meclis üyesi olunca açıkladığı mal varlığının dörtte bire düştüğünü söyledi. Çakar "Bu ilke kararı sadece müteahhitlerle sınırlı kalmamalı eğer varsa devletten ihale alan, belediyelere mali müşavirlik, avukatlık hizmeti veren, belediyelerle planlama ilişkileri içine giren milletvekili, il yöneticisi ve meclis üyeleri de istifa etmeli" dedi.
AK Parti'de yerel seçim sonrası başlayan imar komisyonu tartışmasının ateşi tarafların açıklamalarıyla yükseliyor. AK Parti İzmir Milletvekili Ali Aşlık'ın mesleği müteahhit olanların imar komisyonlarına girmemesi yönünde görüş bildirmesi, partide 10 yıldır İzmir Büyükşehir Belediyesi Grup Başkanvekilliği yapan Çakar'ın "Bize potansiyel hırsız gözüyle bakılması doğru değil" diyerek partiden istifa etmesine neden olmuştu. AK Parti İzmir Milletvekili Aydın Şengül de Çakar için "Söyledikleri doğru da olsa partide kalıp mücadele etmeliydi. O zaman meclis üyeliğinden de ayrılsın. Ertuğrul Günay'dan ne farkın kaldı" demişti.
"MALVARLIĞIMIN DÖRTTE ÜÇÜ SİYASETTE ERİDİ"
İstifasının üzerinden 10 gün geçen Çakar, tehdit telefonları aldığını öne sürerek, tartışmanın sadece müteahhitler üzerinden yürümesine tepki gösterdi. Çakar, devletten ve belediyeden iş almadığı gibi 2004 yılında meclis üyesi olduğunda açıkladığı mal varlığının dörtte bire düştüğünü, beş yıldır işlerini tasfiye ederek, tüm mesaisini siyasete verdiğini anlattı. Eğer varsa devletten ihale alan, belediyelere mali müşavirlik, avukatlık hizmeti veren, belediyelere planlama yapan milletvekili, il yöneticisi, meclis üyelerinin de istifa etmeleri gerektiğini belirten Çakar, şöyle konuştu:
"Seçilmiş ve yönetici pozisyonunda olan tüm siyasiler için bu kriterlerin geçerli olması gerekir. Herkes bu konuda kendini bir kere daha muhasebeden geçirsin. Böyle bir pozisyonları varsa bu siyasi pozisyonlarından çekilmeliler. Etik değer bunu gerektirir. Parti içinde yetkili etkili temsil noktasında olan herkes için bu değerler konmalı. Parti içinde milletvekillerinden bazıları İzmir'in patronu olma mücadelesi veriyor. Birbirlerinin arkasından birbirlerinin aleyhine konuşarak mücadele veriyor. Bunu benim üzerimden yapmayın çıkın mertçe kozlarınızı paylaşın."
AYDIN ŞENGÜL'E REST ÇEKTİ
Çakar, kendisini meclis üyeliğinden de istifaya çağıran Aydın Şengül'e şu resti çekti:
"Ben meclis üyeliğinden çekilmeye hazırım. Ancak belediye ve devletle iş ilişkisi içinde olan siyasi yöneticiler de istifa etmeli. Bu kritere uyan varsa bunlar siyasi pozisyonlarından çekilirse ben de meclis üyeliğinden çekilirim. Meclis üyelerinin kişiliklerinin bir anlamı yoksa oyu parti alıyorsa o zaman listeler neden titizlikle hazırlanıyor? Bu anlayış geçerli olsaydı 100 adayın adı torbaya atılır, tombala çekilirdi."
"TEMSİL ETME TESLİM OL DİYORLAR"
İzmir Büyükşehir Belediyesi bağımsız Meclis Üyesi Çakar, Şengül'ün "Partide kalıp mücadele etseydin" önerisinin samimi olmadığını öne sürerek, "10 yıldır parti içinde mücadele ediyorum ama geldiğimiz noktada bize dayatılan "farklı bir görüşün varsa söylemeyeceksin susacaksın teslim olacaksın, ancak böyle partili olursun.' Temsili değil teslim olmayı önümüze koyuyorlar. Benim karakterimde teslim olmak yok. Daha fazla orada kalıp parti içinde huzursuzluğa neden olmak istemedim. Bir yandan da parti içinde kalıp da fikirlerini açıkça kamuoyuyla paylaşanlara "beğenmiyorsan istifa et' diyorlar" dedi.
"ERTUĞRUL GÜNAY'A BENZETİLMEK BENİM İÇİN ONURDUR"
Kenan Çakar, Kültür ve Turizm eski Bakanı, İzmir bağımsız Milletvekili Ertuğrul Günay'a benzetilmekten onur duyduğunu dile getirerek, "Günay fikirlerini net bir şekilde ortaya koyan ve hiçbir şaibe içinde olmayan bir devlet adamıdır. Geçmişte CHP'de AKP'de milletvekilliği ve bakanlık yapmış saygıdeğer biridir. İyi ki beni ona benzetmişler. Bir gün önce söylediğini ertesi gün inkar eden kişilere benzetselerdi daha çok üzülürdüm. Günay gibi bir devlet adamı olabilmeyi isterim" dedi.
"AKP İZMİR'DE HÜSRANA UĞRADI"
İzmir Büyükşehir Belediyesi Meclisi'nin en deneyimli isimlerinden biri olan Çakar, AK Parti'nin yerel seçimde İzmir'de hüsrana uğradığını öne sürerek, şöyle konuştu:
"AKP İzmir'de seçimden gerçek bir başarısızlıkla çıktı. "Bir belediyeyi altıya 23 meclis üyesini 50'ye çıkardık' demek her halükarda başarı söylemini geliştirmeye yönelik bir anlayıştır ki doğru değildir. 2011 yılında 12 ilçede birinci parti iken 12 ilçenin tamamında seçimi kaybediyor olmak açık başarısızlıktır. Seçimlere giderken "Buca, Karabağlar, Bayraklı garanti. Bornova'yı kazanma ihtimali yüksek. Konak'ta oylar bölünür biz aradan çıkarız' diyen bir yapı, bunların tamamını kaybetti. Kiraz garanti iken kaybedildi. Aliağa'da Hakkı Ülkü gibi bir siyasi figürün sol oyları bölmesine rağmen seçim kaybedildi. 2011 genel seçimlerine göre Kiraz'da 16, Balçova'da 6, Güzelbahçe'de 12, Foça'da 16, Menemen'de 4, Tire'de 7 puan kayıpla seçimden çıkılıyorsa buna başarı demek mümkün değil. AKP, merkezdeki ilçelerde tamamen hüsrana uğradı. Kazanılan altı ilçe bir Buca bir Karabağlar yapmıyor."