Oluşturulma Tarihi: Ocak 21, 2007 00:39
Alsancak GF Galeri’nin sahibesi ve ressam Füsun Dölek, Halikarnas Balıkçısı’na hayran olmuş ve klasik uygarlığın temeli olan Ege’ye ait olmakla gurur duyan bir İzmirli sanatçı. Eserlerinde mitolojinin, tanrıçalar aleminin figürlerine yer veren sanatçı ile hattat olan dedeleri, galeri yöneticiliği, İzmir’in sanat ortamı ve düşleri üzerine konuştuk.
FÜSUN DÖLEK, İzmir sanat ortamına galeri yöneticisi, ressam ve galeri sahibi olarak yıllardır hizmet vermekte olan idealist bir genç bayan. Sanat aşığı, ilkelerinden hiç sapmayan, zarif, hassas ve bekar bir ressam olan Füsun Dölek, D.E.Ü.Güzel Sanatlar Fakültesi Resim Bölümü’nden 1991’de mezun oldu. Temizocak Sanat Galerisi’ni yönetti. 1995’te ablası Gülgün Orhunöz ile birlikte Alsancak’ta "GF Sanat Galerisi"ni kurdular. Halen tek başına Alsancak Çamlık Sokak (1389), No: 10’da galeri çalışmalarını sürdürmekte (Tel: 4651740). Galeri yönetmek zevkli mi? Hem de pek çok. Resim eğitimime, ressamlığıma, galeri yönetmeme bir meslek, para kazanma yöntemi olarak hiç bakmadım. Ben bir aşk olarak bu yolu seçtim ve tüm yaşamımı bu uğraşa adadım. Bana göre sanat bir varoluş biçimi. Ben de kendi varoluşumu, sanatın ufuklarında hissediyordum. Bir büyünün etkisinde gibiyim. Resim yaparken, galerimin içinde yeni bir sergi hazırlarken, hep büyük bir aşkın peşinde, sanat denilen büyünün etkisinde hissediyorum kendimi. Bir çok aile koleksiyon oluştururken bana danışıyor, böylece büyüyü başka evlere, başka ortamlara taşıdığımı sanıyorum.
BALIKÇI’DAN ETKİLENDİM Tablolarınızda ne var?Æ "Halikarnas Balıkçısı"na yürekten inanıyorum. Klasik Uygarlığın temeli, Anadolu’dur, dahası benim vatanım olan Ege’dir. Tablolarımda mitoloji ağırlıkta. Paganizm’den, yani çok tanrılı geçmişin tanrıçalar figüründen çok etkilendim. Anadolu tanrıçası Kibele, zafer tanrıçası Nike, çiçek tanrıçası Flora, plastik sanatlar tanrısı Apollon, beni etkileyen kavramlar. Kadının gücü ve hayat verme yetisi bir zamanlar kutsaldı. Pagan dünyanın çıplak, mağrur, güçlü kutsal Tanrıça kadınları bu dünyayı terk ettiler. Benim resimlerimde yaşamaya devam ediyorlar. Tablolarımdaki tanrıçaların çıplaklığı, kutsal gövdelerinin büyüleyici ve dölleyici etkilerine giysi gibi bir engel girmemesi içindir.
FLORANSA DÜŞLERİÆ Etkilendiğiniz ressamlar?Æ "Tamara de Lempıcka", ülkemizde pek tanınmayan, 1920’lerde yaşamış, döneminin bohemini, nülerini, artdeko tarzında resimlerine yansıtmış hayran olduğum ressamdır. Ünlü müzelerde ve Madonna’nın evinde eserleri var. Hocam Cengiz Çekil, benim resimlerimin hayranı olduğum ressamdan daha güzel olduğunu belirterek, bana hırs ve keyif vermişti. Resimlerimde pastel kullanıyorum ve bu teknik benim ruhumla örtüşmekte. Degas, beni pastel kullanmaya itti. Alaaddin Aksoy, İsmet Doğan, Adnan Çoker favori ressamlarımdır. Fakültedeki hocalarım Halil Akdeniz, Çengiz Çekil, Adem Genç, Ann Aksel, Semra San’dan çok etkilendim.Æ Düşlerinizde neler var?Æ Floransa var.. Resim eğitimimi Floransa’da almak isterdim. Açıkhava müzesi gibi bir şehirde yaşamak ve sanat yapmak isterdim. Sanat galerilerinde kaybolmak, tablolar önünde başka alemlere uçmak isterdim. Botiçelli’nin Venüs’ün Doğuşu isimli tablosu önünde istiridyenin içindeki Venüs olmak isterdim. Michelengelo’nun David heykeli ile platonik aşkımı sürdürür, aşk çeşmelerinde dilek tutardım.Anne ve ablası en büyük destekçisiFüsun Dölek'in annesi, Foça'nın tanınmış Uluğ Ailesi’nden Nesrin Dölek ve ablası Dr.Taner Orhunöz'ün eşi Gülgün Orhunöz, sanatçının galeri yaşamında en büyük destekçileri.Antik dünyalarda yaşamaktaGF Galeri sahibesi ve ressam Füsun Dölek, antik dünyalardan etkilenen bir sanat görüşünü tuvaline aktarmakta. Tarıçalar ve kadın estetiği, sanatçının en duyarlı olduğu konular. Kendisi de son derece zarif ve hassas bir insan olan Füsun Dölek, Türkiye'nin en ünlü sanatçılarını İzmir'le tanıştırdı.
Venedik Bineali’ni İzmir için düşlüyorumİzmir sanat ortamının yükselmesi için araştırma yapanlardan biri olan "Füsun Dölek"e, kent sanatı üzerine görüşlerini sordum:Æ Ne yapmalı?Æ Sanat bence yetişkin çağdaş insan hayatının en önemli parçasıdır. Sanat, ekonomisi gelişmiş, burjuvası oluşmuş toplumların ciddi bir gereksinmesidir. Sanatı, evrensel ve ulusal düzeyde algılayabilir ve tüketebilirsiniz. Ancak burjuvazi, güya dünya ile, İstanbul ile ilgilenirken, kendi yerel sanat dünyasına şöyle bir dönüp bakmaz ise, o kentteki sanattan hayır bekleyemeyiz. Niçin İzmirli zengin aileler, tablo alımı için İstanbullara koşuyor?.. En ünlü Türkiye çağdaş sanatçılarını ayaklarına kadar getirdiğimiz halde, ilgelenmiyorlar bile. Æ Galerilerimiz mi yetersiz?Æ Tam tersine. İzmir'de yeteri kadar galeri var. Ama ilgisizlik yüzünden yenileri açılmakta zorlanıyor, en emek vermişleri de kapanmakta. Üniversitelerimizin resim-heykel bölümleri, hocalarımız, yüzlerce öğrencimiz, herşey mükemmel, ama sanata destek yok. "İstanbul Modern" açıldıktan sonra resim satışlarında patlama oldu. 2007'de "GF Galeri" olarak, çok heyecanlı bir projeye soyundum. Türkiye'deki en önemli sanatçıların eserlerini İzmir'de buluşturmak istiyorum. "Venedik Bineali" gibi etkinlikleri İzmir için düşleyemez isek, bu kent daha 100 yıl yerinde sayar. Fuar bitiminden sonra atıl vaziyette duran Kültürpark mekanlarından dahi sanat için yararlanmayı düşünemiyoruz.
Sanatçı ailedenÆ Ailenizde sanatçı var mı?Æ Ben bir hattat torunuyum. Osmanlı Hattatları Ansiklopedisi’nde ismi geçen ve eserleri övülen Bergamalı hattat "Mehmet Emin Efendi", büyük dedemdir. Salepçioğlu ve Hisar Camii tavan tezyini onun eseridir. Misaki Milli Mektebi Başöğretmeni dedem "Hilmi Dölek" de hattat idi. Babam emekli banka müdürü "Emin Dölek", yaşlılığının son yıllarında günboyu resim yapan bir amatördü. Kartpostalları önüne koyar, günler sonra suluboya tablosunu tamamlardı.Æ Sizi etkiliyor mu?Æ Etkileniyorum. Hat, minyatür, çini, halı ve kilime giderek büyük ilgi duyuyorum. Estektik duygularımı genetik olarak atalarından aldığımı hissediyorum. Bir hat eseri gördüğüm zaman, dedelerim yüreğime gelip yerleşiyor sanki. Sabancı Müzesi’ndeki hat koleksiyonu, Mevlana Müzesi veya Salepçioğlu Camii tavanı, beni dedelerimin alemine uçuruyor. Babasının son tablosuFüsun Dölek'in babası emekli banka müdürü Güzelyalılı Emin Dölek, yaşamının son yıllarında mütevazi evinde sürekli suluboya resimler yaptı. Yaptığı son tablosunu, yeğeni Yaşar Aksoy'a armağan etmişti.Dedesi hat sanatçısıFüsun Dölek'in büyük dedesi Hattat Mehmet Emin Efendi, Salepçioğlu ve Hisar Camileri tezyinini yapan ünlü bir Bergama kökenli Osmanlı sanatçısıydı.
<ımg>ımg>