Güncelleme Tarihi:
Kısa süre sonra Talha’nın vücudunun çeşitli yerlerinde sivilceler çıkmaya başladı. Sivilcilerin giderek tüm vücuda yayılması ve zaman zaman da kanaması üzerine Çelebi çifti, bebeklerini Aydın Kadın Doğum ve Çocuk Hastanesi’ne götürdü. Burada ilk muayenesi yapıldıktan sonra sırasıyla Adnan Menderes, İzmir Tepecik ve Ege Üniversitesi’ne sevk edilen Talha’ya ilik kanseri teşhisi konuldu. Dünyadaki ve Türkiye’deki tüm ilik bankaları taranmasına rağmen uygun ilik bulunamadı. Çaresiz kalan baba Muhammet Çelebi, oğlunun durumunu sosyal medyada paylaşıp, gruplar oluşturarak kan örneği verme kampanyası başlattı. Talha’nın doğduğundan bu yana hastanede yattığını belirten Çelebi şunları söyledi:
Zaman hızla akıyor
“Kan örneği vermek için arayanları Ankara’da İbni Sina, İstanbul’da Çapa Tıp’taki ilik bankalarına yönlendiriyoruz. İzmirliler de Ege Üniversitesi’ne başvurabilir. Ben de işyerimin yemekhanesinde bir bölüm oluşturdum. Kan almak için gerekli tıbbi malzemeleri kendi imkanlarımla temin ettim. Olayı sosyal medyadan öğrenen gönüllü hemşireler gelip kan alıyor. Oğlum gülüyor, konuşmalarımıza tepki veriyor ama her gün acı içinde kıvranıyor. İlaçlarla yaşıyor. Eğer bir an önce ilik nakli yapılmazsa bebeğimizi 1-1.5 ay gibi kısa bir sürede kaybedeceğimiz söylendi.”
Yolda vazgeçtiler
Milas’ta, Halil-Sümeyra Akkuş’un 9 ay önce doğan kızları Ayşenur, geçen 13 Ocak’ta aniden rahatsızlandı. Milas Devlet Hastanesi’ne giden Akkuş çifti, kızlarının karaciğerinin işlevini tam olarak yapamadığını ve nakil gerektiğini öğrendi. İzmir Dr. Behçet Uz Çocuk Hastalıkları ve Cerrahisi Eğitim ve Araştırma Hastanesi’nde yapılan testlerde de karaciğer yetmezliği teşhisi konuldu, talihsiz bebek Kent Hastanesi’ne sevk edildi.
Kendisi şeker hastası, eşi de 4 aylık hamile olduğu için donör olamadıklarını söyleyen Halil Akkuş, “Doktorlar, akrabalarımızın canlı verici olabileceğini söyledi. Biz de onlara durumu anlatıp, yardım istedik. Bazı yakınlarımız nakli kabul etti. Milas’tan İzmir’e gelmek üzere yola çıktığımızda vazgeçtiklerini söyleyip yolda araçtan indiler. En az 10 yakınımız daha hastaneye bile gelmeden vazgeçti” dedi.
Son umut dedesi
Bunun üzerine astım hastası dede İlhan Akkuş (51) devreye girdi. Halil Akkuş, “Son çare olarak babam karaciğerini verebileceğini söyledi. Testler sürüyor, eğer olumlu sonuç alamazsak çaresiz kalacağız. Bir an önce naklin gerçekleşip kızımızın sağlığına kavuşmasını istiyoruz. Zor günler yaşıyoruz. Uzun süre kızımın yanında kaldığım için işimden de oldum. Evimi satılığa çıkardım. Burada kendi arabamın içinde yatıp kalkıyorum. İnsanlar, ‘Eksik kalırız, yarım insan oluruz’ diye korkuyor. Ama böyle bir şeyin olmadığını doktorlar söylüyor” diye konuştu.
İkinci çocuğuna hamile olan ve mutluluğu kızının hastalığıyla üzüntüye dönüşen Sümeyra Akkuş ise, “Kızım iyileşsin başka bir şey istemiyorum” diyerek duygularını dile getirdi.