Güncelleme Tarihi:
Kemalpaşa Ziraat Odası Başkanı Bülent Oray'la birlikte Bağyurdu ve Ören'de kiraz, zeytin, erik bahçelerinde ve üzüm bağlarında zararı yerinde inceleyen Susam, devletin konuya hızla el atması gerektiğini ifade etti.
Kemalpaşa'nın büyük bir felaketle karşı karşıya kaldığını söyleyen Susam, "Şiddetli dolu yağışı ağaçlardaki meyvenin tamamına yakınını mahvetmiş durumda. Tarım il müdürlüğünden ekipler hasar tespiti yapıyor ama zarar gören kirazın piyasa değerinin 150 milyon, toplam zararın 250 milyona yakın olabileceği tahmin ediliyor. Tarım ürünlerinde girdi maliyetleri sürekli artarken ürün fiyatları hep aynı kaldığı için kazancı olmayan bir iş noktasına geliyor. Zaten her yıla borçlu başlayan, geçimini güçlükle yapabilen çiftçinin böyle bir zararı tek başına göğüslemesinin imkanı yok. Kamu kaynakları harekete geçirilmeli" dedi.
Kemalpaşalı üreticinin büyük bölümünün hem bankalara hem de esnafa borçlu olduğunu vurgulayan Susam, "Gübreci, ilaççı hatta bakkal ve kasap bile çiftçiye hasatta ödemek üzere veresiye ürün verir. Bu yıl büyük ölçüde hasat yapılamayacağı için eğer devlet olaya müdahale etmezse, Kemalpaşa ekonomisi ağır bir darbe alacaktır. Gün suçlu arama, çiftçiye 'Sigorta yaptırsaydın' diyerek akıl verme günü değildir. Devlet baba, babalık vazifesini yapmalı, çiftçiyi bu durumdan kurtarmalıdır" diye konuştu.
"TARSİM BUNUN İÇİN KURULDU"
Tarım ürünlerini sigortalayan TARSİM'in çiftçinin ihtiyacını tam olarak karşılayamadığını öne süren Susam, "Sigortanın kapsamı sadece ürünün meyve aşamasını kapsadığı için çiftçi açısından dar kalıyor. Çiftçi hem prim yatırıp hem de hasarı karşılanmadığı için TARSİM'den uzak duruyor. Oysa bu primin yarısını devlet yatırıyor. TARSİM, herhangi bir sigorta şirketi gibi düşünmemeli. Kar amacı gütmeden, çiftçinin derdine ilaç olmak amacıyla hareket etmeli" dedi.
"SOMUT ÖNERİLERİMİZ VAR"
Önümüzdeki hafta konuyu Meclis gündemine de getirmeyi planladığını söyleyen Susam, sözlerini şöyle sürdürdü:
"Bu konuda somut önerilerimiz var. Öncelikle bölge afet alanı ilan edilerek çiftçinin devlete olan vergi, Bağ-Kur gibi bütün borçları bir yıl ertelenmelidir.
İkinci olarak bu yıl sigorta yapılması için TARSİM'e 21 Şubat'a kadar başvuru yapılması, önümüzdeki aylarda da primin yatırılması gerekiyor. Bu yıla ve Kemalpaşa'ya mahsus olarak başvuruya imkan tanınırsa hem çiftçinin zararı tazmin edilir, hem de TARSİM'e karşı güven duymaya başlar. Türkiye genelinde olduğu gibi Kemalpaşa'da da bankalara borcu olmayan çiftçi yok. Tarım topraklarının neredeyse üçte ikisi çeşitli bankalara ipotekli durumda. Çiftçiyi bu zor durumunda kendi kaderiyle, bankaların insafına bırakmak doğru bir hareket değil. Ziraat Bankası ya da Tarım Kredi Kooperatifi vasıtasıyla düşük faizli ve uzun vadeli özel bir kredi hazırlanmalı. Çiftçilerin özel bankalara borçlarını ödemesi ve tarım alanları üzerindeki ipoteği kaldırması gerekli."