Suriyeli mülteciler için anıt yapılacak

İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Aziz Kocaoğlu, İzmir Ekonomi Üniversitesi’nin evsahipliğinde İzmir Barosu, Dokuz Eylül Üniversitesi, Gediz Üniversitesi, İzmir Üniversitesi ve Yaşar Üniversitesi’nin katkılarıyla düzenlenen ’İzmir Uluslararası Göç ve İltica Sempozyumu’na katıldı. Sempozyumdaki açılış konuşmasında, Türkiye’ye gerçekleşen yoğun göçün şimdiye kadar Türk halkının yardımseverliği ve fedakarlığı ile büyük ölçüde problemsiz yürüdüğünü belirten Başkan Kocaoğlu, göçün artarak devam etmesi halinde ise işsizlik sorununu öne çıkacağı, dil ve kültür farklılığı nedenleriyle gettoların oluşabileceği uyarısında bulundu. Ege sularında hayatını kaybeden mülteciler için mütevazi bir anıt yapmayı düşündüklerini de kaydeden Başkan Aziz Kocaoğlu, sözlerini şöyle sürdürdü:

"Ocak ayının ayazında İzmir’den bir bota binip Ege denizinin soğuk sularına, çocuk kucağında ya da karnında açılmanın ne demek olduğunu 30 saniye düşündüğümüzde, umut için ölümü göze alanların göçünü daha iyi algılayabilirsiniz. Terör de kaybedecek hiç bir şeyi olmayan insanların şartlandırmasıyla oluyor. Ve bir müddet sonra da insana ve gruplara sapkın düşünceler egemen oluyor ve teröre malzeme oluyorlar. Bataklığın nerede olduğu belli. Onlara bir yaşam standartı, hayata tutunmak için bir destek, bir politika, bir üretim stratejisi gerekir. Başka türlü insanlığı terör belasından kurtarmak mümkün değildir. Bugün 3 milyon mülteciden bahsediyoruz. Bu problem yerinde halledilmediği sürece, orduların da başa çıkamayacağı çok daha büyük göç yolculuklarının olacağı gibi bir endişe var içimde. Bunu önlemenin bir dünya politikası haline getirilip en kısa zamanda uygulamaya geçmekten başka çare yok. Dünyada problem varsa ve yaşanmaz hale geliyorsa sizin paranızın olması ne anlam ifade eder ki? Dünya yönetilemiyor. Dünyanın yönetilmesi için yeni bir modele yeni bir yaklaşıma yeni bir felsefeye ihtiyaç var. Bunu insanlık bulacak."

İzmir Büyükşehir Belediyesi olarak, bugüne kadar Ege denizinde boğulan 193 sığınmacının cenazesini aldıklarını anlatan Başkan Aziz Koacoğlu, şöyle devam etti:

"Bunlardan 31 tanesini Gaziantep de ailelerine gönderdik. Kalan 27’sinin kimliği vardı, onları kimliği ile beraber defnettik. Geriye kalan 135 mülteciyi de Doğançay’daki kimsesizler kabristanına defnettik. Şimdi onların kabirlerini düzenlemeye çalışıyoruz. Ve onların anısına da mütevazi bir anıt yapmak istiyoruz. Onlar bizim sularımızdaki yaşam yolculuğunda hayatlarını kaybettiler."

İzmir Ekonomi Üniversitesi Mütevelli Heyet Başkanı Ekrem Demirtaş, göç sorununa insanlığın çözüm bulamaması durumunda dünyanın geleceğinin olmadığını söyledi. Demirtaş, "G21 ülkelerinin taşın altına elini koyması gerekiyor. Bütün insanlık bu işte görev almak zorunda" diye konuştu.

İzmir Barosu Başkanı Aydın Özcan ise, sığınmacıların yasal yollarla iltica edememeleri ve geri gönderilmelerinin, daha büyük bedellerle kaçak yolları beraberinde getireceğini ifade etti. Başkan Özcan, dünyanın duyarsızlığını eleştirirken, "Çok değil 2 Eylül 2015 tarihinde 3 yaşındaki Aylan Kurdi’nin sahile vuran cesedi insanlığın kendisi ile kısa bir süre yüzleşmesine neden oldu. Geri Kabul Anlaşması çerçevesinde; Avrupa Birliği’nin mültecileri Türkiye’ye yollaması, Türkiye’nin bu kişileri tekrar geldikleri ülkelere göndermesi uluslararası hukukun ve Cenevre Sözleşmesi’nin ihlali anlamına da gelmektedir" dedi

Başkan Özcan, Türkiye’deki sığınmacı sayısını anlatırken de, "Birleşmiş Milletler Mülteciler Yüksek Komiserliği’nin verilerine göre Türkiye’de kayıtlı Suriyeli mültecilerin sayısı yaklaşık 2 milyon 700 bindir. Suriyeli olmayan mültecilerin sayısı ise 300 bin civarında olarak belirtilmektedir. Kayıtlı olmayanların sayısı ise kesin olarak bilinmemekle birlikte 1 milyona yakın olduğu tahmin edilmektedir. Yani ülkemizde dört milyona yakın mülteci bulunmaktadır" dedi.