Suda sahtekârlık

Açıkta su satışının yasaklanması kötü niyetlileri engelleyemedi. Bu kez tanınmış firmaların şişe ve damacalarına kaynağı belirsiz su doldurulup, piyasaya sürülmeye başlandı.

SAĞLIĞA zararlı olduğu için istasyonların dolma su satması bir süre önce yasaklandı. Ancak Sağlık Müdürlüğü'nün denetimlerinde, ‘‘Su satış ofisi''ne dönüşen istasyonların çoğunun tanklarının dolu olması dikkat çekti.

Kapağa dikkat

SONUNDA tanınmış firmaların polikarbon damacanalarıyla şişelerinin kaynağı belirsiz suyla doldurulduğu ortaya çıktı. Denetimlerde emniyet kapağının fön makinesiyle ısıtılıp, fabrikada preslenmiş görüntüsü verildiği belirlendi.

Tarih atamıyorlar

SAHTE kapaklara tarih atılamadığı için su alırken buna dikkat edilmesi gerektiği bildirildi. Sahte kapakla piyasaya sürülmeye hazırlanan iki kamyon dolusu Pınar Şaşal, Çamlık, Öz-Su gibi ünlü firmaların şişe ve bidonları ele geçirildi. Sahtekárlar savcılığa verildi.

Şehir suyu sağlıklı

İZSU, şehir şebeke suyunun TSE standartlarına uygun olduğunu bildirdi. Balçova ve Tahtalı barajlarının arıtma tesislerinden her gün ve belirli saatlerde örnek alınarak, tahlil yapıldığına dikkati çeken İZSU yetkilileri, ‘‘Örnekler, bizim laboratuvarımızda ve Sağlık Bakanlığı'na bağlı Hıfzıssıhha Enstitüsü'nde tahlil ediliyor. Her iki merkezde de sonuçlar TSE standartlarına uygun. Yani, şehir şebeke suyu rahatlıkla içilebilir'' dedi.

Kömürcü bile su satıyor

EGE Bölgesi Su Satıcıları Derneği Başkanı Tevfik Fikret Özkök, İzmir'de ambalajlı su satışı yapan bayi sayısının 330'a ulaştığını ancak henüz hiçbirinin ruhsatı bulunmadığını belirterek, ‘‘İstasyonlarımızı kapatırken bize işyerlerimizin su marketlere dönüşeceği söylenmişti. Ancak bizim ve marketlerin dışında tüpçü, kömürcü bile su satışı yapıyor. İlçe belediyeler ruhsat vermiyor, İl Sağlık Müdürlüğü'nden alacağımızı söylüyor. Onlar ise bu konuyla ilgili henüz bir çalışmanın başlatılmadığını belirtiyor'' dedi.

ÖTE yandan İl Sağlık Müdürlüğü yetkilileri su market adı altında belediyelerde işyeri tanımı olmadığını ve bu yüzden ruhsat vermediklerini belirterek, ‘‘İl Hıfzıssıhha Kurulu kararından sonra belediyeler su market tanımını yapacak ve ruhsat verilecek'' dedi. İl Hıfzı Sıhha Kurulu'nun aldığı kararla bundan böyle gıda satışı yapılan yerler ile rushatlı su satış büfelerinin dışında su satışına izin verilmeyeceği denetimlerin bu haftadan itibaren başlatılacağı kaydedildi.

Ceza 1.2 milyar lira

TANINMIŞ firmalar da ambalajlarının kullanılarak halkın kandırılmasından şikayet ediyor. Bu firmaların da takibi sonucu sahtecilerin üzerine gidiliyor. Savcılığa suç duyurusunda bulunulmasının yanısıra ilk cezanın miktarı ise 1 milyar 200 milyon lira.

DENETİMLER SÜRECEK

Haklarında işlem yapılan yerler

İL Sağlık Müürlüğü Çevre Şubesi'nde görevli Binali Demir ve Aytaç Şahin'in yaptığı denetimlerde, Hatay 48 Sokak, numara 5'de faaliyet gösteren Orhan Badioğlu'na ait işlerinde iki kamyon dolusu çeşitli marka şişe ve damacana ele geçirildi. Bazıları doldurulmuş olan su şişelerine el konulurken Savcılığa suç duyurusunda bulunuldu.

BU ARADA Aydın'dan gelen, ancak damacana dolum ruhsatı bulunmayan Karlık Suları'nı satan işyerleri için de işlem yapıldı. Bornova'da 251/4 Sokak numara 3/A'da faaliyet gösteren Ülkü Aktik, yine Bornova 250 Sokak numara 3/1'de faaliyet gösteren Gaye Plastik Pazarlama Şirketi için de ruhsatsız Karlık suyu sattığı için tutanak yapıldı. Soruşturma sonucuna göre bu işyerleri için de işlem yapılacağı bildirildi. Kalan su satış yerlerinin tamamının bir hafta içinde denetleneceği açıklandı.

İzmir’de izinli firmalar

Öz-Su: Artık şişe dolum yapmıyor, pet şişe üretim izinli.

Güneş-Su: Şişe ve polikarbon dolum izni var.

Pınar Şaşal: Şişe ve PVC dolum izni var.

Badem-Su: Şişe dolum izni var. Önümüzdeki günlerde polikarbona geçecek.

Cansu: Cam şişe dolum izni var.

Yamanlar Kaynak Suyu: Şişe dolum izni var.

Büyükşehir Belediyesi Yamanlar Kaynak Suyu: Şişe dolum izni var.

Pompadan ambalaja

İZMİR'de ilk su istasyonu 1993 yılında açıldı. Ardından sayıları hızla arttı. Metropol dışı ilçeler dahil sayı 102'ye ulaştı. Ancak ruhsat alamayan istasyonlar İl Sağlık Müdürlüğü Gıda ve Çevre Kontrol Şube Müdürlüğü ekiplerince defalarca uyarıldı, mühürlendi. Buna karşın mühür bozup faaliyetini sürdüren 60'ın üzerinde su istasyonu sahibi hakkında Savcılığa suç duyurusunda bulunuldu. 8'de biri uygulanan 6 milyarlık cezalar caydırıcı oldu. 11 Ekim 1997 tarihinde doğal kaynak, maden, içme suları ile tıbbi suların istihsali ambalajlanması ve satışı hakkında yönetmeliğin yayınlanmasıyla su istasyonlarında açıkta su satışı yasaklandı. Bu arada İZSU'nun 12 istasyonu hakkında da yasal işlem yapıldı. Yönetmeliğe uygun olarak kaynağından dolum yapan 4'ü dışındakiler kapatıldı. Bir bölümü kapanan, bir bölümü bayiiliğe dönüşen istasyonlardan bazılarının ise kaçak dolum yaptığı denetimlerle ortaya çıktı.

Bandrol sorunu çözer

SAHTEKÁRLARIN, boşalan polikarbon ambalajlara yeniden dolum yapıp satmalarını, sağlıksız su tüketimini önlemek için bandrol uygulamasına geçilmesi gerektiği belirtildi. Yetkililer, ‘‘Bu öneriyi Sağlık Bakanlığımıza ilettik. Eğer bandrole geçilirse, dolumu yapılan her şişe ve galondan haberimiz olacak. Ayrıca bu bandroller kapakla boğaz arasına yapıştırılıcağı için sahtekárlık yapılması mümkün olmayacak. Mali denetime de olanak sağlayacak'' diye konuştu.