Stresle savaşta kararlı olunmalı
Güncelleme Tarihi:
Bülent KATARCI
Oluşturulma Tarihi: Nisan 19, 2008 00:00
Beden dili uzmanı Selin Alemdar, çağın en tehlikeli hastalıklarından strese karşı uyarılarda bulundu ve çözüm önerilerini anlattı.
MODERN dünyanın baş edilmesi en güç ve yaşam kalitesini en çok düşüren hastalıklarından strese karşı uyarılarda bulunan beden dili uzmanı Selin Alemdar, sorunla baş etmenin ilk koşulu olarak kişinin kendisini ve hayatını ihtiyaçları doğrultusunda yönlendirmesi olduğunu belirtti. Taleplerimiz doğrultusunda üretilen içsel enerji ve motivasyonun, bu taleplerin gerçekleşmemesi halinde stres denen olumsuz hale çevrildiğini anlatan Alemdar, "Stresin etkilerini azaltmak için pek çok yöntem önerilir. Bunlar fiziki enerjimizi artırmaya yönelik önlemlerdir.
NE İSTEDİĞİMİZİ BİLMELİYİZ
Yürüyüş yapmak, yoga gibi çeşitli egzersizler bunlar arasında sayılabilir. Bunun yanı sıra iç dengemizi sağlamaya yönelik meditasyon yapmak gibi öneriler getirilebilir. Bununla beraber asıl stres yönetimi, hayatımızı ve kararlarımızı doğru bir şekilde yönetebilmekten geçer. İstediğimiz ama yapmadığımız, yapamadığımız her şey bize stres olarak geri döner. O sebeple aldığımız kararlar, isteklerimiz çok önemlidir. Sonuç olarak stresten korunmanın çok basit iki yolu vardır. Bunlardan birincisi, karar verdiğimiz şeyi kesin olarak yapmak, ikincisi ise yapamayacağımız şeye niyetlenmemektir."
Manken hastalığı ruhsal bozukluk
EGE Üniversitesi Tıp Fakültesi Psikiyatri Kliniği Anabilim Dalı Öğretim Üyesi Prof. Dr. Ahmet Çelikkol, özellikle genç kızlarda yaygınlaşan anoreksiya nervozaya karşı önlem alınmadığı takdirde hastalığın ölümle sonuçlanabileceği uyarısında bulundu. Hastalığın genellikle 13-20 yaş arasında başladığını ve baletlik, balerinlik gibi incelik gerektiren mesleklerde yaygın olduğunu belirten Çelikkol, "Yeme bozukluğunun ergenlikte, bağımsızlık, toplumsal veya cinsel işlevsellik isteme reaksiyonu olarak ortaya çıktığı düşünülür.
TWIGY İLE BAŞLADI
Toplumun zayıf görünüme önem vermesi hastalığı geliştirebilmektedir. 1960’larda, inceliği ile öne çıkan manken Twigy’nin ünlenmesi sonrası arttığı gözlenmiştir; adeta zayıflık moda olmuştur. Hamilelik korkusu ve bastırılmış cinsel ve saldırganlık dürtüleri, hastalığın oluşumunda rol oynayabilir" diye konuştu.
Benlere karşı uyanık olun
ALSANCAK Devlet Hastanesi Başhekim Yardımcısı ve Plastik Cerrahi Uzmanı Dr. Nazan Pedükcoşkun, vücudun çeşitli bölgelerinde güneş ve benzeri nedenlerle ortaya çıkan benlerin her zaman masum olmayabileceğine dikkat çekerek, "Benlere karşı uyanık olun, güneşten yararlanmak isterken zararını çekmeyin" dedi. Yaklaşan yaz mevsimi öncesi daha da dikkatli olunmasını isteyen ve deri kanserinin en tehlikeli türlerinin benlerden kaynaklandığını belirten Pedükcoşkun, "Güneş ışığından kaynaklı benler asla hafife alınmamalı. Kesinlikle koruyucu faktörleri yüksek güneş kremleriyle, cildi ve vücudu korumak gerekiyor" diye konuştu.
Depremde ilk yardım kayıpları azaltır
DOKUZ Eylül Hastanesi, Acil Tıp Anabilim Dalı Öğretim Üyesi Yrd. Doç. Dr. Gürkan Ersoy, fay hatlarının aktif olduğu Türkiye gibi ülkelerde deprem gerçeğiyle yaşamanın ve tedbirli olmanın kayıpları azaltacağına dikkat çekti. Muhtemel bir deprem felaketinde ilk yardımın son derece önemli hale geleceğini hatırlatan Ersoy, bu amaçla temel yaşam desteği eğitimi almanın yararlı olacağına işaret etti. Ersoy deprem öncesinde ve sırasında yapılması gereken temel faaliyetleri ise şu şekilde sıraladı.
Deprem öncesi yapılan hazırlıklar
Öncelikle ilk yardım eğitimi almış olmak büyük bir avantaj sayılabilir. Yaşadığımız yerlerdeki ilk yardım malzemeleri eksiksiz olmalıdır.
Bulunduğumuz her ortamda ağır eşyaların olabildiğince bulunmaması ya da hareketlilik arz etmeyecek biçimde sağlamca yerleştirilmesi gerekir. Depremlerde en yüksek oranda yaralanma sebebi, insanların üzerine düşen kesici aletler ya da ağır eşyalardır.
Kişisel afet eylem planı olmalı ve yılda en az iki defa sanki deprem olmuşçasına uygulanmalıdır.
Uzaktaki akrabaların telefonları, durumların takip amacıyla not edilmelidir.
Deprem sırasında yapılması gerekenler
Sarsıntı devam ederken asla bulunulan ortam terk edilmemelidir Asansör ve merdivenler kullanılmamalı, camlardan, mutfaktaki dolaplardan uzakta durulmamalıdır.
Sağlam bir masa ya da sehpanın altına girerek, cenin pozisyonunda beklenmemelidir.
Elektriklerin kesilmesi halinde yanıcı maddeler kullanılmamalıdır. Kat kaloriferi, havagazı vs. hemen kapatılmalıdır.
Asla kaynağı belli olmayan haberlere itibar edilmemeli sadece devletin ilgili kurum ve kişilerinden gelen bilgiler dikkate alınmalıdır.
Denizli’de bir ilk daha
DENİZLİ Pamukkale Üniversitesi Tıp Fakültesi Hastanesi'nde, ilk reflü ameliyatı iki kadın hastaya yapıldı.
Pamukkale Üniversitesi Tıp Fakültesi Hastanesi Genel Cerrahi Kliniği'nde bir yılı aşkın süredir reflü şikayetleri nedeniyle tedavi gören Ebru Özdemir (29) ve Şükriye Koralay (46) laparoskopik fundoplikasyon ameliyatıyla sağlığına kavuştu. Ameliyatları gerçekleştiren PAÜ Genel Cerrahi Anabilim Dalı Öğretim Üyesi Doç. Dr. Koray Tekin, gastroözofageal reflü hastalığının toplumda çok yaygın olduğunu ve bu hastalığın diğer sindirim sistemi hastalıklarıyla çoğu zaman karıştırıldığı için tanı konmasında gecikme olabildiğini söyledi. Genel olarak ağza ekşi acı su gelmesi ve göğüs kemiği arkasında yanma hissi gibi şikayetlerle kendini gösteren reflü hastalığının Pamukkale Üniversitesi Reflü Merkezi’nde teşhis ve tedavisinin yapıldığını belirten Tekin, iki hastaya laparoskopik yöntemle yapılan operasyonla cerrahi tedaviye başladıklarını söyledi.
NE İSTEDİĞİMİZİ BİLMELİYİZ
Yürüyüş yapmak, yoga gibi çeşitli egzersizler bunlar arasında sayılabilir. Bunun yanı sıra iç dengemizi sağlamaya yönelik meditasyon yapmak gibi öneriler getirilebilir. Bununla beraber asıl stres yönetimi, hayatımızı ve kararlarımızı doğru bir şekilde yönetebilmekten geçer. İstediğimiz ama yapmadığımız, yapamadığımız her şey bize stres olarak geri döner. O sebeple aldığımız kararlar, isteklerimiz çok önemlidir. Sonuç olarak stresten korunmanın çok basit iki yolu vardır. Bunlardan birincisi, karar verdiğimiz şeyi kesin olarak yapmak, ikincisi ise yapamayacağımız şeye niyetlenmemektir."
Manken hastalığı ruhsal bozukluk
EGE Üniversitesi Tıp Fakültesi Psikiyatri Kliniği Anabilim Dalı Öğretim Üyesi Prof. Dr. Ahmet Çelikkol, özellikle genç kızlarda yaygınlaşan anoreksiya nervozaya karşı önlem alınmadığı takdirde hastalığın ölümle sonuçlanabileceği uyarısında bulundu. Hastalığın genellikle 13-20 yaş arasında başladığını ve baletlik, balerinlik gibi incelik gerektiren mesleklerde yaygın olduğunu belirten Çelikkol, "Yeme bozukluğunun ergenlikte, bağımsızlık, toplumsal veya cinsel işlevsellik isteme reaksiyonu olarak ortaya çıktığı düşünülür.
TWIGY İLE BAŞLADI
Toplumun zayıf görünüme önem vermesi hastalığı geliştirebilmektedir. 1960’larda, inceliği ile öne çıkan manken Twigy’nin ünlenmesi sonrası arttığı gözlenmiştir; adeta zayıflık moda olmuştur. Hamilelik korkusu ve bastırılmış cinsel ve saldırganlık dürtüleri, hastalığın oluşumunda rol oynayabilir" diye konuştu.
Benlere karşı uyanık olun
ALSANCAK Devlet Hastanesi Başhekim Yardımcısı ve Plastik Cerrahi Uzmanı Dr. Nazan Pedükcoşkun, vücudun çeşitli bölgelerinde güneş ve benzeri nedenlerle ortaya çıkan benlerin her zaman masum olmayabileceğine dikkat çekerek, "Benlere karşı uyanık olun, güneşten yararlanmak isterken zararını çekmeyin" dedi. Yaklaşan yaz mevsimi öncesi daha da dikkatli olunmasını isteyen ve deri kanserinin en tehlikeli türlerinin benlerden kaynaklandığını belirten Pedükcoşkun, "Güneş ışığından kaynaklı benler asla hafife alınmamalı. Kesinlikle koruyucu faktörleri yüksek güneş kremleriyle, cildi ve vücudu korumak gerekiyor" diye konuştu.
Depremde ilk yardım kayıpları azaltır
DOKUZ Eylül Hastanesi, Acil Tıp Anabilim Dalı Öğretim Üyesi Yrd. Doç. Dr. Gürkan Ersoy, fay hatlarının aktif olduğu Türkiye gibi ülkelerde deprem gerçeğiyle yaşamanın ve tedbirli olmanın kayıpları azaltacağına dikkat çekti. Muhtemel bir deprem felaketinde ilk yardımın son derece önemli hale geleceğini hatırlatan Ersoy, bu amaçla temel yaşam desteği eğitimi almanın yararlı olacağına işaret etti. Ersoy deprem öncesinde ve sırasında yapılması gereken temel faaliyetleri ise şu şekilde sıraladı.
Deprem öncesi yapılan hazırlıklar
Öncelikle ilk yardım eğitimi almış olmak büyük bir avantaj sayılabilir. Yaşadığımız yerlerdeki ilk yardım malzemeleri eksiksiz olmalıdır.
Bulunduğumuz her ortamda ağır eşyaların olabildiğince bulunmaması ya da hareketlilik arz etmeyecek biçimde sağlamca yerleştirilmesi gerekir. Depremlerde en yüksek oranda yaralanma sebebi, insanların üzerine düşen kesici aletler ya da ağır eşyalardır.
Kişisel afet eylem planı olmalı ve yılda en az iki defa sanki deprem olmuşçasına uygulanmalıdır.
Uzaktaki akrabaların telefonları, durumların takip amacıyla not edilmelidir.
Deprem sırasında yapılması gerekenler
Sarsıntı devam ederken asla bulunulan ortam terk edilmemelidir Asansör ve merdivenler kullanılmamalı, camlardan, mutfaktaki dolaplardan uzakta durulmamalıdır.
Sağlam bir masa ya da sehpanın altına girerek, cenin pozisyonunda beklenmemelidir.
Elektriklerin kesilmesi halinde yanıcı maddeler kullanılmamalıdır. Kat kaloriferi, havagazı vs. hemen kapatılmalıdır.
Asla kaynağı belli olmayan haberlere itibar edilmemeli sadece devletin ilgili kurum ve kişilerinden gelen bilgiler dikkate alınmalıdır.
Denizli’de bir ilk daha
DENİZLİ Pamukkale Üniversitesi Tıp Fakültesi Hastanesi'nde, ilk reflü ameliyatı iki kadın hastaya yapıldı.
Pamukkale Üniversitesi Tıp Fakültesi Hastanesi Genel Cerrahi Kliniği'nde bir yılı aşkın süredir reflü şikayetleri nedeniyle tedavi gören Ebru Özdemir (29) ve Şükriye Koralay (46) laparoskopik fundoplikasyon ameliyatıyla sağlığına kavuştu. Ameliyatları gerçekleştiren PAÜ Genel Cerrahi Anabilim Dalı Öğretim Üyesi Doç. Dr. Koray Tekin, gastroözofageal reflü hastalığının toplumda çok yaygın olduğunu ve bu hastalığın diğer sindirim sistemi hastalıklarıyla çoğu zaman karıştırıldığı için tanı konmasında gecikme olabildiğini söyledi. Genel olarak ağza ekşi acı su gelmesi ve göğüs kemiği arkasında yanma hissi gibi şikayetlerle kendini gösteren reflü hastalığının Pamukkale Üniversitesi Reflü Merkezi’nde teşhis ve tedavisinin yapıldığını belirten Tekin, iki hastaya laparoskopik yöntemle yapılan operasyonla cerrahi tedaviye başladıklarını söyledi.