Sporla Genç Kalanlar: O bir teorisyen

Güncelleme Tarihi:

Sporla Genç Kalanlar: O bir teorisyen
Oluşturulma Tarihi: Ocak 13, 2000 00:00

Haberin Devamı

Sporculuğundan öte yönetici kimliği ile Türk atletizmine hizmet veren Mahir Araz, Veteran Atletizm Kulübü'nün kurucusu ve ilk başkanı. Araz, aynı zamanda Naili Moran 5 Yıldız Atletizm Yarışmaları'nın fikir babalarından

TÜRKİYE'de atletizm denildiğinde akla gelen üç-beş isimden biridir Mahir Araz. 73 yıllık yaşamının 57 yılı sporla iç içe geçen Araz için, ‘‘Atletizmin duayeni'' demek hiç de yanlış olmaz. Sporculuğunun ötesinde yönetici kimliği ile ön plana çıkan bu ihtiyar delikanlı, aynı zamanda Veteran Atletizm Kulübü'nün kurucu üyesi ve ilk başkanı.

İLERLEMİŞ yaşına karşın dinamizmi ve yaşama olan bağlılığı ile gençlere taş çıkartan Mahir Araz 1926 Gaziantep doğumlu. Atletizmle kendisi gibi eski bir atlet olan ablası Suzan Araz'ın çantasını taşıdığı dönemlerde tanışmış. Spora Altınordu Kulübü'nde başlayan ve basamakları büyük bir hızla tırmanan Mahir Araz, 1948'de milli takıma seçilir. Gerisini kendi ağzından dinleyelim:

‘‘1950'de İstanbul'da yapılan Doğu Akdeniz Atletizm Şampiyonası'nda yüksek atlamada Türkiye rekorunu kırdım, 1951 Dünya Ordulararazı Atletizm Şampiyonası'nda ikinci oldum. Atletizmin yanısıra voleybolla da ilgileniyordum ve 1954'te vleybol mlli tkımına çağr5ldım. Böylelikle aynı zamanda iki ayrı milli takımda görev yapma onuru elde ettim. Aktif sporu bıraktıktan sonra yine hem voleybol, hem de atletizm federasyonlarında üyelik, Merkez Hakem Komitesi'nde ise başkanlık görevi üstlendim. Gazi Eğitim'i bitirdikten sonra kendimi iyice yöneticiliğe kaptırdım ve 1986'da Dokuz Eylül Üniversitesi Buca Eğitim Fakültesi Beden Eğitimi Bölüm Başkanlığı'ndan emekli oldum.''

NAİLİ MORAN MACERASI

MAHİR Araz'ın yaşamında ‘‘Naili Moran 5 Yıldız Atletizm Yarışmaları''nın önemli bir yeri var. Ülkemizin yetiştirdiği en büyük atlet ve spor adamlarından biri olan Moran'ın 1954'te elim bir kazada hayatını kaybetmesinin ardından eşi Tulya Moran ile omuz omuza veren Araz, kendisini Türk atletizminin gelişimine adar. Gecesini gündüzüne katıp, Tulya Moran ile geleceğin yıldızlarını yaratmak için projeler üreten Araz çabalarını şöyle dile getiriyor:

‘‘Amacımız tabana dönük yarışmaların organizasyonunu sağlamaktı. Okullara girip iletişim kurmak ve bu çalışmaları yaygınlaştırmak kolay olmadı. Karşıyaka'dan Bornova'ya, Selçuk'tan Ödemiş'e, Torbalı'dan Manisa'ya koşturup durduk. Ama emeklerimiz boşa gitmedi. 1961-1973 arazında milli takıma sayısız rekortmen yetiştirdik. Bir atlet olarak kıracağınız üç-beş rekor size kalır. Ama elit düzeyde 100 atlet yetiştirdiğiniz zaman farklı bir duygu yaşarsınız. Hayatınızdaki boşluğu doldurursunuz. Naili Moran'a bu yüzden gönül verdim.''

TÜRK atletizminin Avrupa'yı çok geriden takip ettiğini belirten Mahir Araz, ülkemizde sporun futbola endeksli olmasından da yakınıyor. Futbolla rekabet etmek için Naili Moran Yarışmaları'nda üç yıl arka arkaya birincilik elde eden atletleri karşılıksız burs, zincirin birer halkası olan antrenörleri de altınla ödüllendirmeye başladıklarını sözlerine ekleyen Araz, ‘‘Başlangıçta herşey iyi gitti. Büyük bir canlılık yakaladık. Ancak zaman içinde olay ekseninden saptı ve ticari kaygılar ön plana çıktı. Bir kaç yetenekli sporcu yetiştiren antrenör, daha fazla altın kazanmak için bu isimlere odaklanıp, geriden gelenleri gözardı eder oldu'' dedi.

ATLETİZMDE başarıyı yakalayan ülkelerde antrenörlerin gelecek kaygısı duymadan çalıştığını bununda verimliliği artırdığını kaydeden Araz'ın bu konudaki görüşleri şöyle:

‘‘Avrupalı profesyonelce düşünür. Başarılı olduğu sürece ayakta kalacağını bilir. Onlar için antrenörlük bir meslektir. Biz bu çizgiye gelemedik. Aramızda düşünce ve kurumsallaşma yönünden büyük farklılıklar var. Başarıyı yakalamak istiyorsak, öncelikle bu sorunu çözmek zorundayız.''

DÖNÜŞÜ MUHTEŞEM OLDU

MAHİR Araz'ın yönetici kimliğinin ön plana çıktığını söyledik ama bu başarılı bir sporcu olmadığı anlamına gelmesin. 1991'de düzenlenen 1. Balkan Veteranlar Atletizm Şampiyonası'nda 60 yaş üstü yüksek atlamada 1.30'luk derecesiyle birincilik kürsüsüne çıkan Araz, sağlık sorunları yüzünden uzun süre yarışlara katılmadı. Ancak geçtiğimiz ay İzmir'de düzenlenen 9. Balkan Şampiyonası'nda 1.24 atlayarak 70 yaş üstünde Balkan Rekoru kırıp altın madalyayı boynuna taktı.

Yani, dönüşü muhteşem oldu. BİTTİ

Mahir Araz, atletizm pistlerinde yarışmaktan çok yöneticiliği seçti. 50 yıldır atletizme yeni yetenekler kazandırmaya çalışan Araz, Naili Moran 5 Yıldız Yarışları'nın gelişmesi için de çaba harcadı. Ekim ayında İzmir'de yapılan 9. Balkan Veteranlar Atletizm Şampiyonası'nda yüksek atlamada 1.24'lük derecesiyle Balkan Rekoru kıran Araz; (soldan sağa) Şinasi Ertan, Spordan Sorumlu Devlet Bakanı Fikret Ünlü, Hikmet Kandeydi ve Vedat Dinler'le objektiflere poz verdi.

Altın madalyalı veteran

KENDİSİNİ yöneticiliğe adadığı için sporcu yönünü daha geri planda tutan Mahir Araz, 1991 yılında Atina'da düzenlenen 1. Balkan Veteranlar Atletizm Şampiyonası'nda piste çıktı ve 60 yaş üstü yüksek atlamada 1.30 metre ile altın madalyanın sahibi oldu. 1992 ve 1995 yıllarında geçirdiği iki fıtık ameliyatı nedeniyle uzun süre yarışmalara katılamayan Araz, ekim ayında İzmir'de yapılan 9. Balkan Veteranlar Şampiyonası'nda yine pistteydi. Bu kez 70 yaş üstü kategorisinde yarışan Mahir Araz 1.24'lük derecesiyle yine şampiyon oldu. Ancak bu derecesi aynı zamanda Balkan rekoruydu.

BİR ANI

Kırdığım rekor

YIL 1950. Ankara'da öğrenciyim. Hafta sonunda İzmir'de Türkiye Şampiyonası var. Cuma sabahı Ankara'dan trene bindim. 28 saat süren bir yolculuktan sonra İzmir'e vardık. Alsancak Stadı'na geldiğimde yüksek atlama yarışları bitmişti. Adeta yıkıldım. O anda mikrofonda Federasyon Başkanı Naili Moran'ın sesini duydum; ‘‘Mahir Araz rekor denemesi yapacaktır'' dedi. Dünyalar benim olmuştu. Yarışmaya 1.75 metreden başladım. Çıta 1.90'a yükseldiğinde statta çıt çıkmıyordu. İlk hakkımda başarısız oldum. İkinci hakkımda rekoru kırınca tribünler ana baba gününe döndü. Bütün yorgunluğum geçmiş, dünyanın en mutlu insanı olmuştum.

Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!