Sporla genç kalanlar

Güncelleme Tarihi:

Sporla genç kalanlar
Oluşturulma Tarihi: Ocak 10, 2000 00:00

Haberin Devamı

Dünyaya örnek

85 yaşındaki Rıza Maksut İşman,

doktorlar izin verirse pistlere dönecek

İlk rekorunu 1938'de kıran Rıza Dede, iki yıl önce kalbine pil takılmasına rağmen, evinde kondisyon çalışmaları yapmayı ihmal etmiyor

BORNOVA Doktorlar Sitesi (D) bloğunun 6. katındaki 12 nolu dairenin zilini çaldım. Onu uzun zamandır görmüyordum. Babamla aynı yaşta olan bu ihtiyar delikanlıyla, yani Rıza Maksut İşman'dan telefonla randevu almıştım. CNN Türk kanalını açmış, haberleri dinliyordu.

VE başladık politikaya. 30 yaşındaki bir insanın enerjisiyle en az bir saat politika konuştu. Ben konuyu spora getirdikçe, o ülkedeki çelişkileri bir bir anlatıyor ve sinirleniyordu. Atatürk dönemini yaşamış, hatta Gazi'nin elinden ödül almıştı. 1930'lu yıllarda spora birlikte başladığı arkadaşlarının isimlerini bile unutmamıştı. Düşündüm. Çocukluk arkadaşlarımın sadece bir-ikisi var aklımda. Hafızama çok güvendiğim halde, 85 yaşındaki Rıza Dede'nin 70 yıl öncesini ayrıntılarıyla gözler önüne serişine şaşırdım. Bana ‘‘Sen gençsin'' deyip duruyordu, ama anladım ki gençlik falan hikaye.

RIZA Maksut İşman'la, 1914-1999 arasındaki yaşamını konuştuk. ‘‘Böyle bir adam, köşesinde tek başına yaşamaya mı terkedilmeli'' diye geçirdim içimden. Dünyada böyle kaç insan var? İlk rekorunu 1938'de kırdığında ben dünyada yoktum. 1972'de 3 bin metre 60-65 yaşta dünya rekoru kırdığı zaman 20 yaşındaymışım. Ve yıl 1999. Rıza Dede kalp atışlarını düzenlemek için takılan özel pille yaşıyor. Ama kondisyon çalışarak. Halterle yaptığı kondisyon idmanı fotoğrafına çok dikkatli bakın; dünyaya, yıllara ve Azrail'e nasıl meydan okuduğunu göreceksiniz.

BİSİKLET İLK AŞKI

İSTANBUL'da 1914'te doğmuş Rıza Maksut İşman. Babası Alman Bankası'nda veznedarmış. 1930'da 20 liraya aldığı bisikletiyle gezip duruyormuş. Rum arkadaşı Koço, ‘‘Sen iyi bisikletçi olursun bre'' diyerek, NSU bisikletlerinin sponsorluğunda yarışmaya çağırmış. 1932'de birinci olunca, Almanlar bisiklet hediye etmiş. Bisiklet sporu için koşu antrenmanı da gerekliymiş ve Kurtuluş Kulübü'nün çalışmalarına katılmış. 5 bin metrelik bir koşu antrenmanında tüm atletleri peşine takınca, Kurtuluş'un Rum Kaptanı Yorgo nefes nefese yetişmiş ve yöneticileri, ‘‘Aklınız varsa, bu adamı bir yere bırakmayın'' diye uyarmış. Ama Rıza Dede'nin bisiklette flaş isim olduğu zamanlar. Mahalle kızları, onun sinemalarda bisiklet reklamlarında finiş görüntülerini izliyor. ‘‘Gel seni atlet yapalım'' teklifini kabul etmemiş.

YARIŞ DIŞI KOŞTUM

BİR gün bisikletle Silivri-İstanbul arasında 70 kilometre pedal basmış. Taksim Kışlası'na geldiklerinde 5 kilometrelik atletizm yarışı yapıldığını görmüş. Arkadaşı Koço'ya, ‘‘Ben bu yorgunlukla yarışa gireceğim'' demiş. Ve göğüs numarası bile almadan koşmuş. 70 kilometre bisiklet sürdükten sonra girdiği 5 kilometrelik yarışta en yakın rakibine 600 metre fark atmış, ama bakın söylediklerine: ‘‘Herkesle dalga geçiyordum. Bazen yavaşlayıp, arkamdan gelenleri bekliyordum. Tempomu yükseltince, hepsinin dili bir karış dışarı çıkıyordu. Finişe yaklaştığım zaman hakemler, (Oğlum senin göğüs numaran kaç) diye sordu. (Ben yarış dışı koştum) deyip, finiş ipinin altından geçtim. İşte o gün Güneş Kulübü'nün yöneticileri beni bırakmadı. Bisiklete veda edip, atletizme başladım.''

İLK REKOR 51 YIL ÖNCE

RİZA Maksut İşman'ın kırdığı rekorlar ve aldığı birincilikleri tek tek sütunlara sığdırmak mümkün değil. Bugüne kadar 101 birincilik, 9 ikincilik, 2 üçüncülük elde etmiş. 1938'de Taksim'de 1500 metreyi 4.11.2'de koşarak ilk rekorunu kırmış. O gün 24 yaşında olan İşman, son rekoruna 65 yaşında imza atmış. Hem de 3 bin metrede dünya rekoru. 1938'den sonra 1948'e kadar 1500, 5 ve 10 bin metrelerde İşman'ı kimse geçememiş. O yıllardaki rekorların hepsi ona ait.

BİR YILLIK EVLİLİK

GENÇLİĞİNDE yakışıklılığıyla kadınları peşinden koşturan İşman'ın başından tek evlilik geçmiş ve bir yıl sürmüş. Bu konuda konuşmak ve isim vermek istemiyor. Şunları söylemekle yetiniyor: ‘‘Farklı uçlardaydık. Bir kızımız oldu. Onun yetişmesine engel olacak şeyler yaşanınca yollarımızı ayırdım. Kızım St.Benoit'ya gitti, Fransız Filolojisi'ni bitirdi. Şu anda 54 yaşında ve Amerika'da. Ben, yıllardır olduğu gibi yine yalnızım.''

YARIN: Pistlerin komutanı

34 yaşında

olimpiyat

BARAJI geçmesine rağmen, 1936 olimpiyatlarına gönderilmediğini söyleyen Rıza Dede şöyle anlatıyor: ‘‘Sonra 2.Dünya Savaşı patladı. Askere gittim. Türkiye savaşa girmedi, ama sıkıntıları iliklerimize kadar yaşadık. Babam öldü. Aileme bakmak zorundaydım. Alman Bankası'nda çalışırken, Cemil Taner Paşa beni Beden Terbiyesi'ne aldı. 1948 olimpiyatlarında 4x100'de Türkiye rekoru kıran bayrak takımının ikinci adamıydım. 34 yaşında bir antrenörken, koşacak atlet olmayınca ikinci adam olarak yarıştım.''

Cahit'i öldürdüler

CAHİT Önel, Turhan Göker, Emin Doybak gibi atletlerin yanı sıra çok sayıda rekortmen sporcu yetiştirmiş İşman. Ama Önel'in yeri bambaşka. 1938'de 1500 metrede Ömer Besim Koşalay'a 4.11.1'le ait olan rekoru 4.10.03'le kıran İşman'ı, öğrencisi Cahit Önel 1948'de 3.59.4'le geçmiş. Önel'in dünya dokuzuncusu olduğunu belirten Rıza Dede, ‘‘Sonra çocuğa dopingi öğrettiler. Sonunda hasta oldu, erken yaşta öldü. Onun için hala çok üzülürüm'' diyor.

Dünyayı dolaştı

İŞMAN, atletizm sayesinde dünyanın dört bir yanını dolaşmış. Yunanistan, Bulgaristan, Yugoslavya, Romanya, İngiltere, Fransa, Almanya, İsveç, Amerika, Kanada, İsrail'de yarışmalara katılmış. İsveç'de iki dünya şampiyonluğu var. ABD'nin verdiği özel pasaporta sahip. Amerikalılar, ‘‘Gel bizimle çalış'' teklifinde bulunmuş. ‘‘Yaş 85. (Artık geç kaldım) diye düşünüyorum. Ama benim sağım solum belli olmaz. Bir bakarsınız gider yarışırım'' diye konuşuyor.

İlk kondisyoner

EŞFAK Aykaç'ın teknik direktörlük yaptığı yıllarda Galatasaray'a kondisyonerlik yapmış Rıza Dede. Futbolcuların o yıllarda haftada iki gün çalıştığını belirten İşman şöyle konuşuyor: ‘‘Futbolcuları tribünlere çıkarıp, merdiven çalışması yaptırmayı ben başlattım. Haftada bir gün halter çalışarak daha güçlü olmaları gerektiğine inandırdım. Kros çalışmasıyla aerobik kapasiteleri artınca başlangıçtaki şikayetler kalktı. Ben Türkiye'nin ilk kondisyoneriyim.''

Sorun sistem

ATLETİZMİN gerilemesine çok üzülüyor İşman. Büyük bir sistem sorunu yaşandığını belirterek yöneticilere şu mesajı gönderiyor: ‘‘Atletizmin sorunu; sistemi yok, organizasyonu yok, programı yok. Futbol kendisini nasıl kurtardı? Çünkü bu sorunları çözdü. Beni dinleseler 20 yılda her şey düzelir. Birincisi, 15 yaşına kadar her yaş için ayrı kategori getirilmeli. Çocuklar küçük yaşlarda farklıdır. 10 yaşındaki çocukla, 11 yaşındaki ayrı değerlendirilmeli. Her yaşın birincisi saptanmalı. Her 15 günde bir mutlaka yarış yapılmalı. Atletleri beden eğitimi öğretmenleri değil, rekortmenler yetiştirmeli.''

Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!