Güncelleme Tarihi:
AYSUN hayatının aşkını, evinin direğini kaybetti, Evrim ve Arda biricik babalarını.
İzmir spor medyası ise son gerçek muhabirini uğurladı yıldızlara.
Evet, son gerçek spor muhabirini, Süleyman Alasya’yı...
Yarı yaşındaki meslektaşları kendilerini gazete bürolarına kapatıp, telefon gazeteciliğine mahkum ederken o hep sokaklara yani haberin kaynağına koştu.
Yöneticilik, müdürlük, şeflik umurunda değildi.
Spor gazeteciliğinin sokak çocuğu olmayı tercih etti ve hep öyle kaldı.
Otuz yılı aşkın meslek hayatlarımızın yarısından fazlasını aynı serviste omuz omuza çalışarak geçirdik.
Zaman geldi, farklı yerlere savrulduk.
Sonra yeniden kesişti yollarımız, derken yine ayrıldık.
Son ayrılık kötü izler bıraktı ikimizde de.
Yüreklerimiz hasar gördü.
Ama geçmişin muhasebesini yaparken, güzel günlerin hatırı ağır bastı.
Küsmedik, kopmadık...
Geçtiğimiz pazartesi aradı; Altay dergisinin son sayısı için bir yazı istedi.
“Yazmayı sevmiyorum Sülo. Biliyorsun, gazeteye bile yazmıyorum artık” dedim.
Israr etmedi...
“Dergi önemli değil ama gazeteye yaz” dedi ve kapattı.
Dört gün sonra da yazının başlığını verdi:
Son muhabir...