Oluşturulma Tarihi: Aralık 02, 2007 00:00
Ege'mizin ülke çapında ünlü modisti Esin Yılmaz, cağdaş estetik ile Anadolu geleneksel kültürünü eserlerinde buluşturan, İzmir sevdalısı, sivil toplum önderi sevimli bir sanatçımızdır. Sevgi ve hümanizma sembolü olan Esin Yılmaz'a sevgilerimizi sunuyoruz.
ESİN'i hep sokaklarda telaşlı görmüşümdür. Ya birine iyilik yapmak için acele ile koşardı, ya da bir sanat etkinliğine katkıda bulunmak için didinirdi. Sanatla toplumculuğu, özveri ile hümanizmi böylesine buluşturmuş, üstelik mütevazi ve ahlaklı çok az sanatçı tanıdım o kaldırımlarda.. Zaten Esin, Akşam gazetesinde yazdığı köşesine, her zamanki mütevaziliği ile "Sokaktaki Terzi" ismini koymuştu..
Düzenlediği bir vitrin süslemesinde, giydirdiği mankenlerin üzerine küçük pusulalar iliştirdi. Hoşgörü.. Barış.. Huzur.. Neşe.. Müzik.. Kültür.. Kitap.. Sevgi.. Sanat.. Özgürlük yazıyordu pusulaların üzerinde.. Meleksi sloganları, ille de insanlarla paylaşmak, dahası onları eğitmek isteyen bir azmi vardı..
PERİKIZI MIYDI?
Zaman zaman düşünmüşümdür.. Esin Yılmaz, acaba kimliğini bizlerden saklayan gizli bir "perikızı" mıydı?.. Sokaktaki azgın kalabalıklar içinde dolaşan bu kıvırcık kızıl saçlı, insan ve sanat sevdalısının, bir "perikızı" olmasından daha doğal ne vardı ki?..
Esin, bu İzmir'e, bu ülkenin insanlarına, çağdaş estetik ile geleneksel Anadolu kültürünü kaynaştırarak çok şey verdi, ama bin mislisini de vermek için çabaladı. Takdir edildi mi, desteklendi mi?.. Nankör kent, hangi evladını bağrına bastı ki?.. Esin'i desteklemediler, üstelik gölge ettiler. Zarar yok.. Esin Yılmaz "İzmir Sanat Tarihi"ne, ismini gül motifli bir yaldız kaligrafi ile kalıcı biçimde yazdırmıştır
GECEYARISI ŞİİRİ
Esin Yılmaz için yıllarca hep süper bir sayfa hazırlamak istemişimdir. Ama o kadar yüce ve kırılgan bir kişiliği vardı ki, beceremem, onu tam manasıyla sevindiremem diye hep vazgeçtim. Ona basit yazılar, klasik övücü cümleler layık değildi.
Bu sayfayı düşlerken, ünlü şairlerimizi taradım ve Esin'e ithaf edecek mısralar aradım. Gece boyunca bir türlü uygun şiiri buladım. Nihayet sabaha karşı bana birşeyler geldi yine, kaleme sarıldım ve Esin'i anlatan bir şiir önümdeki kağıda dökülmeye başladı. Hemen Esin'in can dostu, son onbeş yılda kentin en başarılı ve azimli sanat muhabir-yazarlarından olan Emine Kantarcı'yı aradım, mucize ilhamımı ona anlattım, şiiri okudum. Uyku sersemi Emine'cik, "Yaşa abi!.." deyiverdi. Esin Yılmaz için düzyazı ne yazsam, onu anlatamazdım, okuyucumun hayalinde onu canlandıramazdım, şiirim ise herşeyi anlatıyor.
BİR DEMET GÜL
Şu günlerde hastalığı ile çarpışan can dostumuz, yiğit kadın, üstün sanatçı, Anadolu kültürü silahşörü Esin'e, bu vefasız dünyada ne kadar çok sevildiğini ve tüm cesur yüreklerin onun yanında olduğunu hatırlatmak isterim.
Onun savaşı, hepimizin savaşıdır.. Ve kazanacağımızdan eminim. Sevgilerimle, sevgili Esin!.. Çok sevdiğin bestekar Rüştü Şardağ'ın bu hüzzam şarkısı ile seni kucaklıyoruz:
"Uzun yıllar ötesinden
Hatırını sorayım mı?
Sana gönül bahçesinden
Bir demet gül vereyim mi?"
KIZIL PERİ
-Esin
Yılmaz’a-
hepimiz gibi değilsin!
özenle çizilmiş suluboya tablo
yahut damıtılmış diván şiirisin
belki başka dünyaların perisi
dilber gövdelerinde
sûz-i dilárá esintin..
*
kır kahvesinin
hasır iskemlesinde
sereserpe hayale dalmış
evreni kucaklamak isteyen
beykoz'lu küçük kız..
*
ipek, tül ve gül
hattát emeğinde buluşmuş
renk, gözyaşı ve cümbüş
bestekár ruhunda öpüşmüş..
*
inan ki, az bile yazdım
izmir kaldırımlarında akıp giden
kah neşecán, kah hüzünkár
kıpkızıl sevgi nehri gibisin..
*
ne demişler?
sanát, doğaya
eklenmiş yüce insandır!
hepimiz gibi değilsin..
YAŞAR AKSOY
27 Kasım 2007-Saat: 03.00
Esin’i düşünürken
seçtiğim sözler..
* Çiçeksiz bir gezegenin insanları, bizi bu gibi şeylerle uğraşıp onlardan zevk aldığımızdan dolayı belki çılgın sayarlar. (Irıs Murdoch)
* Sanatın ödevi, doğayı kopya etmek değil, doğayı ifade etmektir. (Balzac)
* Yalnız iyiler birbirleri ile gerçek dost olabilirler (Eflatun).. Kuş ancak kendi cinsinde kuşlarla uçar (Mevlana).. Dost sanki insanın ikinci kendisidir. (Çiçero)
* Her parlayan şey, altın değildir. (Diderot)
* Bu dünyada mesut sayılabilecek kimse, ölümünden sonra iyiliğini yadigar bırakandır. (Firdevsi)
* İçimize ne büyük istıraplar sığabiliyor. (Maughan)
* Yaşadıkça umut vardır!. (Terentius)