Oluşturulma Tarihi: Mayıs 26, 2007 21:05
"Nazım Hikmet'in Moskova'daki sekreteri ve sağkolu Rady Fish, 1980'lerden sonra defalarca Karaburun'a geldi ve yazacağı roman için notlar aldı.
Daha sonra "Ben de Halimce Bedreddinem" isimli romanını Rusça yayınlayan Rady ağabey ile yediğimiz içtiğimiz ayrı gitmezdi. Karaburun zamanının başladığı günlerde onu düşünüyorum."KARABURUN, nergis ve enginar cennetidir.. Bakir koyları ve turkuaz denizi ile yarımadanın en uç noktasındaki hala bakir kalmış bu coğrafya, baharın gelmesiyle doğallığı ve sakinliği sevenlerin favorisi olur. Karaburun'a gitmeden önce, yöre ile ilgili bir romanı okumanızı tavsiye edeceğim. Orta çağın ilk ihtilalcilerinden Şeyh Bedrettin'in müridi Börklücü Mustafa 'nın Karaburun isyanını anlatan Rady Fish'in "Ben de Halimce Bedreddinem" romanı, yörenin tarihi, kültürü ve doğası üzerine paha biçilmez bilgiler verir. Bu yazımda Rady Fish' i, okuyucularıma tanıtmaya çalışacağım.Biz onu, Türkçeye çevrilmiş olan Nazım'ın Çilesi, Mevlana ve Şeyh Bedrettin kitaplarıyla tanırız. Nazım'a, Moskova'da sekreterlik ve yardımcılık yaptığı bilindiği için kendisinden sempatiyle söz edilir. Üstelik, bembeyaz saçlı, çakır gözlü bu mütevazi adam, güzelce Türkçesiyle hayli sempatik ve tatlı bir kişilik çizerdi. Kendisi "Türkolog" du.. Aynı zamanda "Türkofil" idi.. Yani, biz Türkleri seven, tarihimize saygı ile bakan, politik sorunlarımızla içtenlikle ilgilenen bir kişiydi. (Romanlarının tümünü Rusça'dan dilimize çeviren Mazlum Beyhan dostumuzun hakkını ödeyemeyiz.)
NAZIM'IN SEKRETERİİkinci Dünya Savaşı’nda Naziler'e karşı çarpışan ve gövdesinde kurşun izleri bulunan Rady Fish, Moskova Üniversitesi'nde Çin Bölümü dolu olduğu için rastlantı sonucu Türkoloji Bölümü'ne kaydoldu ve o tarihten sonra Türk diline, edebiyatına bağlandı. Mevlana ve Şeyh Bedrettin gibi efsanevi Türk simaları hakkında kitaplar yazması bu sebeptendir. Ondan fazla dile çevrilmiş olan Rady Fish 'in bu kitaplar yoluyla Türkiye'ye büyük hizmet verdiğine inanabiliriz.Nazım'ı çok sevdi. Ona yıllarca hizmet etti. Yazılarını, şiirlerini, dilekçelerini Rusçaya çevirdi. Devletin atadığı bir memur olarak Nazım'a olan bağlılığı giderek arttı, nihayet o kadar Nazım' ı sevdi ki, bir gün karşısına geçti ve ağlayarak içini döktü:"- Ustam, ben yarın işe gelmeyeceğim!.. Üstelik gidip devletten istifa edeceğim. Çünkü yıllardır senin yanındayım. Bana baba gibi baktın, sevdin. Ama ben Kültür Bakanlığı memuru değilim. Sovyet Gizli Servisi KGB'nin bir elemanıyım. Stalin, seni izletmek için beni görevlendirdi. Bu pespaye işe daha fazla devam edemeyeceğim. Senden af diliyorum. Elveda.."Rady'in bu itiraflarını büyük bir olgunlukla karşılayan Nazım Hikmet ise şunları söylemişti:"- Yarın git, istifa et. Ve yanıma gel.. Bundan böyle sana, ben bakacağım!"
KARABURUN TEPELERİ<ımg>ımg>Rady Fish'in en büyük arzusu, Nazım öldükten ve kendisi Küba gemilerinden emekli olduktan sonra, Şeyh Bedrettin üzerine roman yazmaktı. Nazım'ın "Şeyh Bedrettin" destanını ezbere bilen Rady Fish, Bedreddin'in müridi Börklüce'nin isyanının çıktığı Karaburun'da araştırmalar yapmak için 1979-81-82-83 yıllarında ve daha sonra ülkemize ve Karaburun'a geldi. Balıklıova Köyü'nde eski öğretmen önderlerinden Hayrettin Karademir'in '(Dede) yanında ve sofrasında tanıdığım Rady ağabeye, o tarihten sonra gönüllü rehberlik yaptım. Beraber köyde dondurma sattık, Karaburun derinliklerine yollandık, Meziyet ve Rahmi Akseki'nin hazırladığı yer sofralarında minik olta balıkları ve rakı ile kafaları çektik. Dede Hayrettin ile Urlalı eşi Hülya'nın tepelerdeki kartal yuvası gecekondularının çatısında, Rady ağabey ile nice geceyarısı göklerdeki yıldızları saydık, sosyalizmin geleceğini sorguladık.
BÖRKLÜCE ROMANIRady Fish, kafasında canlandırdığı Börklüce İsyanı kurgusunu, coğrafyaya doğru biçimde oturtmak için kimi zaman at sırtında, kimi zaman yaya, kimi zaman külüstür kamyonetlerle Karaburun'da ayak basmadığı tepe, vadi, çay kenarı, orman, çalılık, çeşmebaşı bırakmadı. Osmanlı ordusu ile isyancıların kapıştığı Cehennem Deresi'den deniz kıyısına atla kaç saatte gidilir, Kocadağ'dan Sahip mezrasına yürüyerek nasıl ulaşılır; tüm buna benzer soruları, bizzat zaman, adım ve mil ölçerek kaydetti ve romanını oluşturdu. Rusça basıldıktan sonra çeşitli dillere, bizim dilimize de "Ben de Halümce Bedrettinem" ismiyle çevrilmiş olan bu roman, Karaburun'un tarihi ve doğası hakkında nefis bir belge kimliği taşır.. Haydi romanı okuyun derim..Rady Fish kimdi?..Naziler'e karşı Stalingrad cephesinde çarpışmış bir Sovyet gazisi olan Rady Fish, Moskova Üniversitesi Türkoloji mezunu olduğu için çok iyi Türkçe konuşurdu.Nazım Hikmet'i ilk kez Moskova'ya geldiğinde devleti adına havalanında karşılayan Rady Fish, bana anlattığı anılarında, Nazım'ın uçaktan iner inmez vatanıma geldim diyerek toprağı öptüğü iddiasını yeminler ederek reddetti. Sadece "İkinci vatanıma geldim" dediğini kaydetti.Nazım öldükten sonra, Küba hizmetine girerek, Fidel'in gemilerinde kaptanlığa kadar yükseldi.Rady ağabey boynunda minik bir kutu içinde Kuran-ı Kerim taşırdı. 80 öncesi bir İstanbul ziyaretinde solcu öğrencilerin bulunduğu bir evde kalırlarken, aniden evi değiştirmek lüzumu ortaya çıkmış. Gidecekleri ikinci ev, sağcılarca ele geçirilmiş semtlerden geçilerek ulaşılacağı için, kaldıkların evdeki öğrencinin yaşlı başörtülü annesi, Rady'in boynuna bu Kuran'ı asarak, tehlikelere karşı kendisini koruyacağını söylemiş.Gorbaçov'un, Glastnost ve Prestroyka hareketini destekleyen Rady Fish, Komünizm Rusya'da çökerken Yazarlar Birliği Başkanlığı görevini yürüttü. Sosyalizme inanmış ve bu uğurda çarpışmış bir kişi olan Rady Fish, 1990'larda artık SSCB'nin demokratikleşmesi eğilimine ılımlı bakıyordu.Rady Fish, ilginç bir tarihte Moskova'da vefat etti. Kendisini İzmir'de 9 Eylül törenine götürmüştüm. Konak Meydanı'na giren kalpaklı süvarilerimizi alkışlamıştı. "Böyle bir günde ölmek, ulusal şereftir" demişti. Gariptir ki, Rady ağabey 9 Eylül 2000 tarihinde vefat etti.Rady Fish'i, herkes Slav kökten gelen bir "Rus" sanır. Oysa, yüzyıllar öncesinden Slav topluluğu içinde izini kaybettirmiş gizli bir Yahudi ailesine mensuptu. Bana, Türkiye'de el yazısı ile verdiği istek mektubunda bunu belirtip, kendisi ve ailesinin İsrail'e kabul edilmesi için tavassutumu rica etti.Can dostların buluşması Öğretmen Meziyet Akseki, Rady Fish, şair-öğretmen Rahmi Akseki ve Yaşar Aksoy, nice mutlu buluşmalarında. Şimdiki Manisa Tabib Odası Başkanı Dr.Devrim Akseki ile Nazım Akseki, o günler bacak kadar çocuktular.