Güncelleme Tarihi:
Çözüldü gizi makilerin
İZMİR 4-5 gündür çok önemli şiir etkinliklerine evsahipliği yapıyor. Dün sona eren Akdenizli Şairler Buluşması'nın mahmurluğu daha üzerimizden gitmeden, bugün de Türk şiirinin, son yıllardaki en önemli isimlerinden biri olan Sunay Akın, KİPA Çiğli Mağazası'nda saat 19.00'da bizlerle birlikte olacak.
SUNAY Akın, Orhan Murat Arıburnu ve -bazı şiirleriyle- Orhan Veli'den beri özlemini çektiğimiz; kısa, vurucu, pırıl pırıl bir zekanın ürünü, lirizmle düşüncenin birleştiği şiir türünün günümüzdeki en önemli temsilcisi. Çoğunluğu 4-5 dizeyi geçmeyen şiirleri birer özdeyiş gibi:
Çocuğunu asma köprüde sallayan
bir annedir İstanbul
ki onun
içi süt dolu biberonudur Kız Kulesi
soğusun diye suya tutulan
Bir benzetmeler sağanağı olan bu kısacık şiirde, tüm İstanbul'un silüetini çiziverir, oradan Akdeniz'e geçer, Torosları aşarak:.
Bir an önce görünsün diye Akdeniz
Toros'larda ağaçlar
hep çocuk
kalır
Bunun için, her kuşak tarafından sevilen bir şair Sunay. 20 yaşındaki kızımın odasının duvarlarında onun şiirleri var. İzmir'in yetiştirdiği önemli şairlerden Berin Taşan'ın, bir sohbetimizde ‘‘Yenileri anlamakta ve beğenmekte zorluk çekiyorum. Ama Sunay Akın hariç’’ dediğini anımsıyorum. Usta şair Metin Demirtaş ise şunları yazıyor (kısaltarak):
Sunay Akın
Antalya'ya geldiği gün
Çözüldü gizi makilerin
Şimdi biliyoruz onların
Neden bodur boylu olduklarını
Nice şair geçti Antalya'dan
Gelmedi birinin aklına
Ki yazılsın
Makilere dair şiir
İşte o günden beri
Sevdim bu inceliği
Şimdi biri
Kırk günlük yerde
Var bir Sunay Akın şiiri dese
Gider arar bulur okurum
Cemal Süreya
Bu çocuk uçtu dediği gün
Kanatlanıp zaten
Çoktan uçmuştu şiiri
Usul usul yürüyor
Yürürken cebinden
şiirler dökülüyor
Red Kit'in dudağında somurtan ot
Onun şiirinde çiçek açıyor.
Bir şairi, bir şairden başka kim bu kadar güzel ve içten anlatabilir. (Laf aramızda, aslında şairler birbirlerini pek övmezler. Ama 63 yaşındaki Demirtaş, neredeyse yarı yaşındaki bir şair için böyle bir şiir yazıyorsa...)
Yağmur sinmiş toprağa
usulca geceden
su içiyor göçmen kuş
ölü bir askerin
ters dönmüş miğferinden
İşte Sunay Akın'ın düşünce-lirizm-kara mizahı birleştiren tavrı. Bir başka örnek, ne diyor Hücum Emri'nde:
Kum taneciği kaçtı
diye gözüne
emir veren generalin
iki dakika daha
çok yaşadı insanları
o şanslı kentin
İki dakika sonra ölecek insanları şanslı saymak... Böyle bir kara mizah şaheserini yaratmak kaç şaire nasip olabilir!
CEMAL SÜREYA'YA VEFA
Yalnız Demirtaş değil, Sunay Akın'ın şiirine övgü yağdıran. Ünlü şair Cemal Süreya şöyle diyor ta 80'li yıllarda: Çok genç şair var iyi yazan. Sunay Akın çok genç yaşta başardı bunu. Kendine özgü bir yol açtı. Yarın ne olacak? Yapar, yapmaz. Bu güne kadar yazdıkları bile yeter bence..
Cemal Süreya böyle diyor ve 1990 yılında ölüyor. Onu sonsuz uykusuna uğurlayan dostları arasında bir de genç vardır: Sunay Akın, beyninde ustanın bir dizesi çınlar durmadan:
Gömmeden önce biraz gezdirin beni
Sunay, vasiyet kabul eder o dizeyi. Cenaze aracı camiden çıkarken, şoföre:‘‘Üstadım’’ der. ‘‘Ustamızın bir vasiyeti vardır. Gömmeden önce biraz İstanbul'u gezmek isterdi’’ Ancak, şoför, ‘‘Beyefendi, daha işlerimiz var, gezdiremem’’ yanıtını verir. Sunay Akın, cebinden o günkü bütçesini sarsacak bir para çıkarır ve kimseye belli etmeden şoföre verir, kulağına fısıldar:‘‘Bu paranın yettiği kadar gezdir onu’’. Cemal Süreya'nın cenazesi o gün, belki de sağlığında bir günde gezmediği kadar gezer İstanbul'u.
Bilmem, Sunay Akın'nı anlatabildim mi? (Aslında bunu özel bir sohbette anlatmıştı ve ‘‘Yazma ağabey, bak yaptığı jesti anlatıyor derler, ayıp olur’’ demişti. Ancak onu bundan güzel anlatacak bir yol bulamadım. Ayıp mı ettim, bilemiyorum)
BUGÜN KİPA'DA
HER zaman zeki, bazen bir çocuk kadar saf. Her zaman çarpıcı, bazen bir kızılderili kadar bilge. Muzip, vefalı, lirik, hüzünlü... Hiç aklınıza gelmeyecek imgelerle çıkıverir karşınıza. Yürürken cebinden şiirler dökülür. Sözün özü, onun kişiliğinde ve şiirinde yaşamın bütün renklerini bulabilirsiniz. Korkarım bu genç adam, bir gün o renklerle, mutluluğun resmini bile çizecek.
SÖZÜ bu kadar uzatmaya gerek var mı? Ne diyor 63 yaşındaki şair Metin Demirtaş:
Şimdi biri
Kırk günlük yerde
Var bir Sunay Akın şiiri dese
Gider arar bulur okurum
Sizin bir Sunay Akın şiiri için 40 günlük yere gitmenize gerek yok. Bugün saat 19.00'da KİPA Çiğli’ye gelin, Sunay Akın'ın kendisi var orada, şiirleriyle, doyulmaz söyleşisi ile. T.K. .
Haftanın şiiri
KÜÇÜĞÜM
Ne kadar masum gözlerin
O çocuk yüreğinle.
Günün bu saatinde hala hırçınsın
Küçüğüm
Bugün taranmamış olmalı saçların
Yüzün yıkanmamış akşamı karşılamakta
Biliyorum
Minnacık gözlerin
Umutların oyuncak
Küçüğüm
Biliyorum şimdi yıldızlar sana uzak
Daha öğrenmedin
Sabah olduğunda neden kaybolduklarını
Sen daha küçüksün
Anlamaz büyüklerin hayallerini
Ve sen küçüğüm bugün
Günün nasıl bittiğini anlamadan
Sabahı göreceksin.
Necla BARIŞ
Bir ustaya saygıyla
GÜZEL AYDINLIK
Akdeniz göklerinden
köpüklerinden, limon çiçeklerinden
Gözlerimde kalan
Güzel aydınlık
-Nesrin'i bir defa öptüm
Beyaz badanalı odam
Annemin yüzüne, soframıza
Gençlik hülyalarıma düşen
Güzel aydınlık
-Ümitsiz kaldıkça seni düşündüm
Biz fakirdik, ama iyi insanlardık
Bolluk yıllarında da
Felaket günlerinde de
Seni yanıbaşımda gördüm
Güzel aydınlık
Tatlı aydınlık
Necati CUMALI
VURULMUŞUM ISSIZLIĞINA
Gülüyorsun, sussana
için için ağlayarak
vurulmuşum ıssızlığına.
Farkedemiyorsun galiba
Ağlıyorum, baksana.
O kadar da yakınsın
Yanıyorum aşkınla
İçin için tırmalayarak
gecenin sessizliğini
Düşüyorum, tutsana.
Bir hüzünlü şarkıyla
Vurulmuşum ıssızlığına
Vurulmuşum,
o koca bedenindeki
şımarık çocuğa.
Hüseyin ÖZER
SON
Yaşamlarımız
ölüme veresiye yazılıyken,
Hepimiz
borcumuzu kapatacağımız
günü bekliyoruz
Onur GÖKNİL
BİR TERSLİK VAR
Ben karım, sen güneş
Sen, beni
Varlığınla değil
Yokluğunla eriten bir ateş
Canip ÖNCÜ
Dıgıl’da şiir ve müzik dinletisi
Bornova Küçükpark Tülay Aktaş Sevgi Yolu'ndaki Dıgıl Kültür Sanat Kahvesi'nde, şiir ve müzik dinletileri sürüyor. 19 Ocak Cuma günü Tayfun Pezek'ten şiir, Sevda Türküsü'nden müzik dinletisi var.