Şiirleriniz

Güncelleme Tarihi:

Şiirleriniz
Oluşturulma Tarihi: Ekim 17, 2000 00:00

Hazırlayan Talat KIRCAN
Haberin Devamı

Bir kentin öteki yüzü

GAZETELERE, televizyonlara bakınca; tatile gidip gelenlerin anlattıklarını dinleyince sanıyorsunuz ki, Fethiye turizmle yatan, Ölüdeniz'le kalkan, yamaç paraşütü ile yaşayan bir ilçe. Oysa bir de öteki Fethiye var:Düşünen, okuyan, araştıran ve yazan... Öteki Fethiyeliler hem de öyle azımsanacak sayıda da değil. Daha ilçeye ayak basar basmaz sarıyorlar sizi. Bunlardan biri daha önce de sayfamıza konuk olan Coşkun Karabulut. Karabulut bankacı ve iyi şair. Fethiye Kültür Sanat Derneği Başkanı. Bir de gövdesinden umulmadık kadar çevik ve çalışkan. Hiç durmuyor. Bir orada, bir burada... Bu hareketlilik şiirine de yansıyor Karabulut'un. Kısa devingen, zeki ve çarpıcı şiirler yazıyor.

KARABULUT, Sunay Akın ve Metin Demirtaş'ın katıldığı şiir günlerinin başarılı ve katılımın yüksek olmasını herşeyden çok istiyordu. Çünkü başarılı olurlarsa gerisi gelecek, diğer etkinliklere doping olacaktı. Herşey istediğinden iyi olunca, dünyalar da onun oldu. Gün boyu yüzü güldü, neşesinden bir oynamadığı kaldı.

İçten ve şairane

KARABULUT'u yalnız bırakmayan Fethiyeli sanatçılar tam kadro söyleşiye gelmişlerdi. Bu nedenle tanışma fırsatı bulduk. En çok Sebahat Genç Akay heyecanlıydı. Akay 1965'ten beri yazdığı şiirlerini Anlaşılmayan adı ile kitaplaştırmış gerçek bir amatör. Tam 35 yıl şiir heyecanını kaybetmemek, o tutkuyu hep içinde duymak, hele bir taşra ilçesinde bunu yapmak bile başlıbaşına bir takdir nedeni. Anlaşılmayan'ı dikkatle okudum. Belki tekniği çok güçlü değil. Ama içten, şairane ve etkileyici:

Seneler sonra

birgün okul hatıralarını karıştırırken

Solmuş, kuru,

Defterinin arasında

Güller göreceksin.

Pembe, kırmızı güller,

Kimin verdiğini düşüneceksin.

dizelerini okurken, ‘‘Hangimiz’’ dedim. ‘‘Hangimiz bu duyguları yaşamadık. Okul hatıralarını karıştırırken, bırakın çiçekleri, bazı fotoğrafların bile kime ait olduğunu düşünmedik uzun uzun.’’

Bazan bir sevinç dolar içime

Dünyayı kucaklamak isteği ile,

Ey doğan güneş,

Sabah erken kalkan çiftçi

Okula giden çocuk

İşine yetişmek için koşan kişi

Herkese sevgiyle gülümsemek

İşte

Yaşam sevinci

Akay'ın şiirinin soluklu, yaşam sevincinin sürekli olmasının Fethiye sanat yaşamına katkı sağlayacağına inanıyorum.

Bir şiir neferi

BİRDAL Can Tüfekçi bir şiir ve sanat neferi. 1970’den beri şiir yazan Tüfekçi, yazmakla yetinmiyor. Radyolarda şiir programları düzenliyor. Ortaca'da, Dalaman'da... Büyük kentlerde, ulusal yayın yapan radyolarda, televizyonlarda bile olmayan bir ilki gerçekleştiriyor. Hem de Ortaca'da, Dalaman'da. Şiir istekleri programlarını yönetiyor. Arabeskleşen dünyamıza pırıl pırıl bir pencere açıyor. Bunca işin arasında bir de kitap çıkarma fırsatı buluyor:İkinci Bahar. Tabiidir ki bunları yapmak için şiire sevdalı olmak gerekiyor, şair olmak gerekiyor:

Diyebilmek gerekiyor. Biraz karamsar, biraz umutsuz, ama hep duyarlı ve kararlı:

Sürgün ettim acılarımı

Gönül dünyasından

Bir gün bile olsa

Adam gibi

Yaşamak için

Nisan Yağmuru'nun serinliği

Recai Şahin bir eğitimci. 1967'den beri kopamamış öğrencilerinden, bir de şiirden. Öğretmenliğin zengin yaşama biçimi şiirine avantaj sağlamış. Yalnızca bakmamış çevresine, bakmış ve görmüş. Gördüklerini de şiir eyleyip Nisan Yağmuru'nda kitaplaştırmış. Yer yer ironik, alaycı, en çok da sevdaya yelken açan şiirlerle oluşturmuş kitabını. Yeni kitapları da yolda:

Masal kuşum benim, dudağımda sevda şiirim

Gazellere karışmaz bu şarkı, seni unutamam

Yalnızlığa sarılmış kollarımı, senden başkası açamaz

Masal kuşum benim, dudağımda sevda şiirim.

Dolarsın saçlarına yılları, tellerine ak düşer.

Bir yudum bu hayat, sevmeye ırak düşer.

Gözümün nuru, gönlümün varı sevgilim,

Masal kuşum benim, dudağımda sevda şiirim.

Zaman dedikleri, dönüşü olmayan bir sefer

Hayata döndüğümüz noktada zaman başlayacak

Kara gözlü yarim, al duvaklı gelinim

Masal kuşum benim, dudağımda sevda şiirim.

FETHİYE'de yalnız sanatçılar değil, bu heyecanı yaşayan. Mustafa Akgün, gerçek bir sanatçı dostu. Gösterdiği ilgi unutulacak gibi değil. Yemyeşil çamlar arasında gerçek bir cennet olan Hotel Greenland'in genç yöneticisi Timuçin Ayaz el üstünde tutuyor konuklarını.

BİR gün yolunuz Fethiye'ye düşerse, iyi bir tatille yetinmeyin, FEKSAD'a da bir uğrayın. Orada gönül dostu, sanat dostu insanlar bulacaksınız. Garaja girdiğinizde sağ tarafınıza çevirin başınızı. Bir Kamil Koç Halkla İlişkiler Bürosu göreceksiniz. Orada Mustafa Akgün'ün bir çayını için. Ben inanıyorum ki, oralarda da, en az bir plajda, bir tatil köyünde yaşadığınız mutluluk kadar güzel anlar geçireceksiniz. T.K.

Bir ustadan

KALMAK TÜRKÜSÜ

Daha gidilecek yerlerimiz var

Şu sohbetini dinler gideriz

Coştukça şarkılar, türküler, sazlar

Rakı mı, şarap mı, içer gideriz

Geçse de umudun baharı yazı

Gözlerde kalıyor yaşanmış izi

Kimseler kınamaz burada bizi

Ne varsa hesabı öder gideriz

Söyleyecek sözü olan anlatsın

İsterse içine yalan da katsın

Yeter ki, kendinden, bizden söz etsin

Yalanı doğruyu sezer gideriz

Neler gördük neler bugüne kadar

Daha gidilecek yerlerimiz var

Bizi buralarda unutamazlar

Kalacak bir türkü söyler gideriz

Sevgiye var olduk, sevdik sevildik

Kavgalara girdik, öldük dirildik

Bir anlam fırını içinde piştik

Anlamlı güzeli sever gideriz

Özdemir ASAF

Haftanın şiiri

SİZİN

oku kızım

oku oğlum

oku yeğenim

dünya cahillerin

toprakta nem

ambarda tohum

bulutta umut

dünya çöllerin

denize baksana

ne güzeldi bir zamanlar

gayrı mavi boncuk takamam sana

deniz atıkların

kuşkafesleri bomboş

mevzilerde avcılar

kelebekler uçup gitmişler

dünya silahların

seçkin birer cevhersiniz

n'kadar da şensiniz

halaylarda pek güzelsiniz

dünya kinlerin

tez ol kızım

davran oğlum

dünya elden gidiyor

gidenler sizin

Mehmet GENÇ

SONBAHAR

Ne sisler, ne yağmurlar

Parktaki o havuzda

Harelenince sular...

Geldi huşu içinde

Gönüle damla damla

Mahzun yüzlü sonbahar...

Gözüm gör bu hüznü

Güllerin öldüğünü

Ağlayarak hüsranla...

Gurbete doğru akşam

Bu mevsimin tam dengi

Güvercinimi salsam.

Burdan aşık mı geçti

Yoksa o su mu içti

Bir mendil kırmızısı

Yerde bir göz damlası.

Ne sisler, ne yağmurlar

Parktaki o havuzda

Harelenince sular...

Geldi huşu içinde

Gönüle damla damla

Mahzun yüzlü sonbahar.

Metin DİKİŞ

DİYECEĞİM

Bir gün seni anlatacağım

Gidişi, gelişinden çabuk oldu

Bitişi, başlamasından kolaydı

Bir sevda rüzgarıydı

Esti geçti diyeceğim

Bir gün seni unutacağım

Ellerini, gözlerini

Dokunuşunu, öpüşünü

Ve sana ait herşeyi

Biri vardı bir zamanlar

Yıktı geçti diyeceğim

Bir gün seni tekrar yaşayacağım

Gözlerim kapanırken

Seni son kez hatırlayacağım

Birini sevmiştim bir zamanlar

Hala seviyorum diyeceğim

Eser ASLANLI

GELİYOR

Kapılar açılıyor

Kilitler kırılıyor

Akşamlar benden

Hesap soruyor,

Acaba, o mu geliyor?

Denizler dalgakıranları boğuyor

Kıyılar dalgalarla savaşıyor

Yolcular güvertelerde el sallıyor

Yoksa o mu geliyor?

Yıldızlar daha parlak,

Ay biraz daha telaşlı

Güneş hepsinden heyecanlı,

Yoksa, o mu geliyor?

Kuşlar ötüşmeye,

Papatyalar açmaya,

Dereler çağlamaya başlıyor,

Kapının zili yine çalıyor

Yoksa, o mu geliyor?

Ve işte o,

Yıllardan sonra

Yine sevgi dolu,

Yine güçlü,

Yine sevecen

Yine en sevdiğim o,

O geliyor!

Nazan GÜLDEREN

Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!