Güncelleme Tarihi:
Bir kentin öteki yüzü
GAZETELERE, televizyonlara bakınca; tatile gidip gelenlerin anlattıklarını dinleyince sanıyorsunuz ki, Fethiye turizmle yatan, Ölüdeniz'le kalkan, yamaç paraşütü ile yaşayan bir ilçe. Oysa bir de öteki Fethiye var:Düşünen, okuyan, araştıran ve yazan... Öteki Fethiyeliler hem de öyle azımsanacak sayıda da değil. Daha ilçeye ayak basar basmaz sarıyorlar sizi. Bunlardan biri daha önce de sayfamıza konuk olan Coşkun Karabulut. Karabulut bankacı ve iyi şair. Fethiye Kültür Sanat Derneği Başkanı. Bir de gövdesinden umulmadık kadar çevik ve çalışkan. Hiç durmuyor. Bir orada, bir burada... Bu hareketlilik şiirine de yansıyor Karabulut'un. Kısa devingen, zeki ve çarpıcı şiirler yazıyor.
KARABULUT, Sunay Akın ve Metin Demirtaş'ın katıldığı şiir günlerinin başarılı ve katılımın yüksek olmasını herşeyden çok istiyordu. Çünkü başarılı olurlarsa gerisi gelecek, diğer etkinliklere doping olacaktı. Herşey istediğinden iyi olunca, dünyalar da onun oldu. Gün boyu yüzü güldü, neşesinden bir oynamadığı kaldı.
İçten ve şairane
KARABULUT'u yalnız bırakmayan Fethiyeli sanatçılar tam kadro söyleşiye gelmişlerdi. Bu nedenle tanışma fırsatı bulduk. En çok Sebahat Genç Akay heyecanlıydı. Akay 1965'ten beri yazdığı şiirlerini Anlaşılmayan adı ile kitaplaştırmış gerçek bir amatör. Tam 35 yıl şiir heyecanını kaybetmemek, o tutkuyu hep içinde duymak, hele bir taşra ilçesinde bunu yapmak bile başlıbaşına bir takdir nedeni. Anlaşılmayan'ı dikkatle okudum. Belki tekniği çok güçlü değil. Ama içten, şairane ve etkileyici:
Seneler sonra
birgün okul hatıralarını karıştırırken
Solmuş, kuru,
Defterinin arasında
Güller göreceksin.
Pembe, kırmızı güller,
Kimin verdiğini düşüneceksin.
dizelerini okurken, ‘‘Hangimiz’’ dedim. ‘‘Hangimiz bu duyguları yaşamadık. Okul hatıralarını karıştırırken, bırakın çiçekleri, bazı fotoğrafların bile kime ait olduğunu düşünmedik uzun uzun.’’
Bazan bir sevinç dolar içime
Dünyayı kucaklamak isteği ile,
Ey doğan güneş,
Sabah erken kalkan çiftçi
Okula giden çocuk
İşine yetişmek için koşan kişi
Herkese sevgiyle gülümsemek
İşte
Yaşam sevinci
Akay'ın şiirinin soluklu, yaşam sevincinin sürekli olmasının Fethiye sanat yaşamına katkı sağlayacağına inanıyorum.
Bir şiir neferi
BİRDAL Can Tüfekçi bir şiir ve sanat neferi. 1970’den beri şiir yazan Tüfekçi, yazmakla yetinmiyor. Radyolarda şiir programları düzenliyor. Ortaca'da, Dalaman'da... Büyük kentlerde, ulusal yayın yapan radyolarda, televizyonlarda bile olmayan bir ilki gerçekleştiriyor. Hem de Ortaca'da, Dalaman'da. Şiir istekleri programlarını yönetiyor. Arabeskleşen dünyamıza pırıl pırıl bir pencere açıyor. Bunca işin arasında bir de kitap çıkarma fırsatı buluyor:İkinci Bahar. Tabiidir ki bunları yapmak için şiire sevdalı olmak gerekiyor, şair olmak gerekiyor:
Diyebilmek gerekiyor. Biraz karamsar, biraz umutsuz, ama hep duyarlı ve kararlı:
Sürgün ettim acılarımı
Gönül dünyasından
Bir gün bile olsa
Adam gibi
Yaşamak için
Nisan Yağmuru'nun serinliği
Recai Şahin bir eğitimci. 1967'den beri kopamamış öğrencilerinden, bir de şiirden. Öğretmenliğin zengin yaşama biçimi şiirine avantaj sağlamış. Yalnızca bakmamış çevresine, bakmış ve görmüş. Gördüklerini de şiir eyleyip Nisan Yağmuru'nda kitaplaştırmış. Yer yer ironik, alaycı, en çok da sevdaya yelken açan şiirlerle oluşturmuş kitabını. Yeni kitapları da yolda:
Masal kuşum benim, dudağımda sevda şiirim
Gazellere karışmaz bu şarkı, seni unutamam
Yalnızlığa sarılmış kollarımı, senden başkası açamaz
Masal kuşum benim, dudağımda sevda şiirim.
Dolarsın saçlarına yılları, tellerine ak düşer.
Bir yudum bu hayat, sevmeye ırak düşer.
Gözümün nuru, gönlümün varı sevgilim,
Masal kuşum benim, dudağımda sevda şiirim.
Zaman dedikleri, dönüşü olmayan bir sefer
Hayata döndüğümüz noktada zaman başlayacak
Kara gözlü yarim, al duvaklı gelinim
Masal kuşum benim, dudağımda sevda şiirim.
FETHİYE'de yalnız sanatçılar değil, bu heyecanı yaşayan. Mustafa Akgün, gerçek bir sanatçı dostu. Gösterdiği ilgi unutulacak gibi değil. Yemyeşil çamlar arasında gerçek bir cennet olan Hotel Greenland'in genç yöneticisi Timuçin Ayaz el üstünde tutuyor konuklarını.
BİR gün yolunuz Fethiye'ye düşerse, iyi bir tatille yetinmeyin, FEKSAD'a da bir uğrayın. Orada gönül dostu, sanat dostu insanlar bulacaksınız. Garaja girdiğinizde sağ tarafınıza çevirin başınızı. Bir Kamil Koç Halkla İlişkiler Bürosu göreceksiniz. Orada Mustafa Akgün'ün bir çayını için. Ben inanıyorum ki, oralarda da, en az bir plajda, bir tatil köyünde yaşadığınız mutluluk kadar güzel anlar geçireceksiniz. T.K.
Bir ustadan
KALMAK TÜRKÜSÜ
Daha gidilecek yerlerimiz var
Şu sohbetini dinler gideriz
Coştukça şarkılar, türküler, sazlar
Rakı mı, şarap mı, içer gideriz
Geçse de umudun baharı yazı
Gözlerde kalıyor yaşanmış izi
Kimseler kınamaz burada bizi
Ne varsa hesabı öder gideriz
Söyleyecek sözü olan anlatsın
İsterse içine yalan da katsın
Yeter ki, kendinden, bizden söz etsin
Yalanı doğruyu sezer gideriz
Neler gördük neler bugüne kadar
Daha gidilecek yerlerimiz var
Bizi buralarda unutamazlar
Kalacak bir türkü söyler gideriz
Sevgiye var olduk, sevdik sevildik
Kavgalara girdik, öldük dirildik
Bir anlam fırını içinde piştik
Anlamlı güzeli sever gideriz
Özdemir ASAF
Haftanın şiiri
SİZİN
oku kızım
oku oğlum
oku yeğenim
dünya cahillerin
toprakta nem
ambarda tohum
bulutta umut
dünya çöllerin
denize baksana
ne güzeldi bir zamanlar
gayrı mavi boncuk takamam sana
deniz atıkların
kuşkafesleri bomboş
mevzilerde avcılar
kelebekler uçup gitmişler
dünya silahların
seçkin birer cevhersiniz
n'kadar da şensiniz
halaylarda pek güzelsiniz
dünya kinlerin
tez ol kızım
davran oğlum
dünya elden gidiyor
gidenler sizin
Mehmet GENÇ
SONBAHAR
Ne sisler, ne yağmurlar
Parktaki o havuzda
Harelenince sular...
Geldi huşu içinde
Gönüle damla damla
Mahzun yüzlü sonbahar...
Gözüm gör bu hüznü
Güllerin öldüğünü
Ağlayarak hüsranla...
Gurbete doğru akşam
Bu mevsimin tam dengi
Güvercinimi salsam.
Burdan aşık mı geçti
Yoksa o su mu içti
Bir mendil kırmızısı
Yerde bir göz damlası.
Ne sisler, ne yağmurlar
Parktaki o havuzda
Harelenince sular...
Geldi huşu içinde
Gönüle damla damla
Mahzun yüzlü sonbahar.
Metin DİKİŞ
DİYECEĞİM
Bir gün seni anlatacağım
Gidişi, gelişinden çabuk oldu
Bitişi, başlamasından kolaydı
Bir sevda rüzgarıydı
Esti geçti diyeceğim
Bir gün seni unutacağım
Ellerini, gözlerini
Dokunuşunu, öpüşünü
Ve sana ait herşeyi
Biri vardı bir zamanlar
Yıktı geçti diyeceğim
Bir gün seni tekrar yaşayacağım
Gözlerim kapanırken
Seni son kez hatırlayacağım
Birini sevmiştim bir zamanlar
Hala seviyorum diyeceğim
Eser ASLANLI
GELİYOR
Kapılar açılıyor
Kilitler kırılıyor
Akşamlar benden
Hesap soruyor,
Acaba, o mu geliyor?
Denizler dalgakıranları boğuyor
Kıyılar dalgalarla savaşıyor
Yolcular güvertelerde el sallıyor
Yoksa o mu geliyor?
Yıldızlar daha parlak,
Ay biraz daha telaşlı
Güneş hepsinden heyecanlı,
Yoksa, o mu geliyor?
Kuşlar ötüşmeye,
Papatyalar açmaya,
Dereler çağlamaya başlıyor,
Kapının zili yine çalıyor
Yoksa, o mu geliyor?
Ve işte o,
Yıllardan sonra
Yine sevgi dolu,
Yine güçlü,
Yine sevecen
Yine en sevdiğim o,
O geliyor!
Nazan GÜLDEREN