Güncelleme Tarihi:
Bir üzüntü, bir mutluluk
GEÇENLERDE Hürriyet EGE'nin 3. sayfasında bir haber vardı: Beydağ Kütüphanesi kapandı... Bu habere iki yönden üzüldüm. Birincisi her nerede olursa olsun, bir kütüphanenin kapanması. İkincisi Beydağ'ın benim doğum yerim olması. Haberde kapanış gerekçesi olarak, belediyenin, Nergis Sokak'taki kütüphaneyi Kültür Bakanlığı'na devretmesi, bakanlığın da kadro vermemesi nedeniyle eleman yetersizliği olarak belirtiliyor. Gerekçesi ne olursa olsun, talihsiz bir durum. Şimdi ‘‘Olan olmuş artık, ne yapalım’’ diyemeyiz. Sanırım, burada görev başta belediye olmak üzere, tüm Beydağlılarındır. Hangi siyasi görüşte olursa olsun, tamamına yakınının aydın bir yapıya sahip olduklarını bildiğim Beydağlılar, bu ayıbın yükünü taşıyamazlar ve çocuklarına anlatamazlar. Bunun da çaresi, siyasi çekişmeleri ve gerekçeleri bir yana bırakıp, tüm Beydağlılar'ın el ele vererek, sokağının adı bile güzel olan kütüphaneyi en kısa zamanda, yeniden gençlerin ve öğrencilerin hizmetine açmalarıdır. Burada en büyük görev de sanırım Belediyenin olacaktır. Kapanış haberi biraz küçük oldu, inşallah açılış haberini alır ve daha güzel bir yere koyarız.
Vakit ne çabuk geçiyor
Bu sayfayı Egeli şairlere açalı bir yıl olmuş. Doğrusu farkında değildim. Bunu, sayfamıza güzel şiirleriyle her zaman katkıda bulunan, Ali İşçimen dostumuz bir öğretmen dikkati ve inceliğiyle, telefonda anımsattı ve ertesi günü de ziyarete geldi. Tanıştık, sohbetleştik. ‘‘Sayfamızın birinci yaşı için, ortak çabamızın mutluluğunu paylaşmak için geldim’’ dedi. Hiç tanımadığınız gönül dostlarıyla aynı çabanın ve yaptığınız işin paylaşılması doğrusu insanı mutlu ediyor. Sayın İşçimen, bu yıldönümü için bir de şiir yazmış. Bu güne kadar, Sayın İşçimen'in şiirlerini hep Haftanın Şiiri köşemizde değerlendirdik. Bu kadar güzel olmasaydı bile, bir kezliğine kendime torpil yapıp, yine Haftanın Şiiri köşesine alacaktım. Ancak okuyunca torpile hiç gerek olmadığını zaten göreceksiniz. Neyse, biz az söz, çok şiir deyip, sözü önce Ali İşçimen'e, sonra da diğer Egeli şairlerimize bırakalım. T.K.
HAFTANIN ŞİİRİ
BİR SERİN RÜZGARDIR KÖŞEMİZ
Bazen öyle taşar ki yüreğimiz
Yamaçları öyle çatlar ki,
Acılar fışkırır ya da sevinçlerimiz.
Bir çiçek uzatır boynunu bu köşeden,
Bazen ayrılığa seslenir,
Ya da haberdir sevgiliden.
Bazen öyle ıssız kalır ki yüreğimiz,
İçinde öyle bir hasret yanar ki,
Toprak yağmura kırılır,
Uzanır buluta ellerimiz.
Bir serin rüzgar eser bu köşeden
Bazen yalnızlığı oyalar
Ya da bir tatlı sudur testiden.
Koşarız bu köşeye kimilerimiz.
Sesleniriz dostlara bu köşeden,
Paylaşmaya doyamadığımız.
Dileğimiz o ki, bu güzel bahçeden,
Yıllarca baksın gözlerimiz
Ve de şiir var ya, o şiir,
Bir sevda gibi, hiç çıkmasın yüreğimizden
Ali İŞÇİMEN
MAJÜSKÜL BİR KADIN YÜZÜNE
Eski yazma kitaplarda aranan
saçları kadifeli ipek bir kadın
gittiği her yeri bir majüskül sanarak
yüzünün bir yanını yazlık sinemalara
bir yanını bekar adamlara uyduruyor
Sokak sesli eskürbacı mı bu kadın
el kadar bir tiren taşıyor koynunda
ki onu herkes soyguncu bilmektedir
vampir diye yazdığı kitaplarda
bir sansarla evlendiği de söyleniyor
İçinde aşkın hurda bisikleti
nereye gitse bir harf uçuyor yüzünden
tenha ve gizli takvimlerde
şimdi yapma bir gül kalmıştır elinde
tahta atıyla geçtiği günlerden
Refik DURBAŞ
AYRILIĞA ÇEYREK KALA
Ellerin elimde kalsın
Gözlerin gözüme dalsın
Gönüllere sevgi dolsun
Ayrılığa çeyrek kala
Gel maziyi unutalım
Gel sevdalara koşalım
Mutlulukla tanışalım
Ayrılığa çeyrek kala
Gel bir daha konuşalım
Her sorunu paylaşalım
Aşılmazları aşalım
Ayrılığa çeyrek kala
Kederleri bırakalım
Sonsuza kanat açalım
Bir ateş daha yakalım
Ayrılığa çeyrek kala
Geçen günlerimiz için
Mutlu dünlerimiz için
Neden ağlıyoruz niçin
Ayrılığa çeyrek kala
Mehmet AKÇAY
OTOBÜS
Senin şehrine doğru gidiyordu
yola çıkan her avare otobüs.
Gözü yaşlı birkaç yolcusuyla
mola veriyordu,
çatlamış, sana susayan topraklarda,
biraz sevgi ve bir yudum aşk için.
Valizlere koyuluyordu,
haberli habersiz anılar,
sadece senin istediğin.
Yola çıkan her divane otobüs,
Sadece sana doğru geliyordu.
Sırf seni çok özlediğim için.
Hüseyin ÖZER
SEVMİŞİM BİR KERE
Seninle olmak
Her anı seninle yaşamak
Güzel olan her şeyi
Kederi de seninle paylaşmak
Geceyi gündüze katıp
Bütün coşkumla
Bütün benliğimle
Bütün tutkumla
Seninle olmak isterdim.
Hayaller kurduğum sen
Bana acı ve kederden başka
Ne verdin
Sevdiğim, tutkum, hayalim
Belki de hiç olmadın sen
Seni sevmedim, yanıldım
Gözyaşı dökmedim gecelerce
Adını anmadım
seni görmedim
Unuttuğumu sandığım anda
Sen, yine sen
Binlerce kez inkar etsem de
Boş yere yalan söylesem de
Gerçek olan tek şey var
Seni sevmişim bir kere ben
Özlem ÜNVEREN
BAKIŞIN
Seherin tüllerinde, güller açarken
Ümit dolu gözlerle, yüzüme baktın
Hayal yapraklarından neşe saçarken
Bir hüsnü edâ ile ruhuma aktın
Hatıralar gizli bir maziyi saklar,
Fecir, umman taşıyan gül bakışında
Ümitlerle doğacak, burda şafaklar
Saadetle dolacak yazın, kışında
Ali Sami ALTINEZER
SEN YOKSUN YA
Sen yoksun ya
Odalar sessiz
Ve ben kimsesiz.
Buralara sığmaz oldum
Sensiz hiç gülmez oldum
Geleceksen tez gel gülüm
Gayrı dayanamaz oldum
Yaktın aşkınla sinemi
Niye sormazsın halimi
Çekerim sanma bu derdi
Böyle giderse sevdiğim
Toprak kucaklar beni
Erdem YILDIZ