Güncelleme Tarihi:
Şiir çiçek açtı
BEKİR Yurdakul, tümünü lise öğrencilerinin şiirlerinin oluşturduğu bir seçki hazırlamış: Şiir Çiçek Açtı. Kitaba 56 genç şair, şiirini vermiş. Bu pırıl pırıl gençlerden kaçı yarına kalır, kaçı bir gençlik hevesi olarak böyle bir seçkinin sayfaları arasında sıkışır kalır, bilemem. Ama bildiğim tek şey, gençlerin önünü açmanın ve onları yüreklendirmenin alkışlanacak bir tutum olduğu. Bazılarının belki ilk şiiri, bazılarının ise adını gelecekte duyarsam, bir dergide görürsem hiç şaşırmayacağım. En uzun yol bir adımla başlıyorsa, onlar bu adımı atmışlar, bazısı yolu yarılamış bile. Hepsini büyük bir beğeniyle okudum. Bazen, yer yer acemiliklerine gülümseyerek, ama çokça keyiflenerek. Buraya kitaptan birinin
şiirini alırsam, diğerlerine haksızlık, adaletsizlik edecekmişim gibi bir duyguya kapıldım. Ama bu haksızlık duygusunu bastırıp, Hayrettin Duran Lisesi öğrencisi Derya Uygur'un anneye duyduğu içli özlemini sizlere ulaştırmadan da yapamadım:
Sadece bu seferliğine uyansın annem sonsuzluktan / Ve ben ninnilerini dinleyip korkmayayım artık / Yağmurdan ve yaşlanmaktan
Ellerinize, beyinlerinize, yüreklerinize sağlık çocuklar. Şiirimizin çiçeklerinin hiç solmaması dileğimle bir uyarı: Aman ha, siz siz olun -ilk adımını attığınız bu yolda yürümek istiyorsanız- dilimizi çok iyi öğrenin. Tüm incelikleri ve kurallarıyla. T.K.
Saçmalık
Uzayın sessizliğine büründü kör karanlıklar
Yine üzgün, yine masım, dört duvar arasındalar,
Yalnız, kimsesiz, ışıksız ve gölgesiz,
Çözülmez dertlerine çare ararlar.
Tanrım, bu sonu gelmeyen deva bizlere mi nasipmiş,
Alevler içinde duyulan kör karanlıkların sesiymiş,
Yine kederli, yine gamlı bir rüzgarın hoş kokusuymuş,
Geceleri sürü sürü kulaklarda duyulmuş.
Tabut tabut kargalar geçiyor vücudumdan,
Kanımı emiyorlar ellerimin ucundan,
Üç yüzlü şeytanların su içtiği kaplardan,
Sinyaller alıyorum, fakslarala hiç durmadan.
Gemilerde talim var, üniversiteli yarim var,
O da gitti yad ele, ne talihsiz başım var.
Ordu'nun dereleri aksa yukarı aksa
Vermem seni ellere üniversite üstüme kalksa.
Susadım çeşmeye yanaşamadım
Bir selvi boylu sevdim, kavuşamadım,
Ellerin deyip de sarılamadım,
Oy dağlarım, vay başım.
Sora sora buldum Hürriyet'in yolunu
Aldim elimi sağımı ve sol kolumu,
Adliyenin, icranın, postanenin yolunu
Getirelim artık bu şiirin sonunu
NEŞE YILDIRIM
İsteğimdir birbirimizi ölesiye sevmek
Yaz demedik uğraştık
Kış demedik didindik
Her güçlüğe birlikte omuz verdik
Dileğimdir birbirimizi ölesiye sevmek
Dedikoduya aldırmadan göğüs gerdik
Her zorluğu sabırla doğrulukla başardık
Dostluğu birlikteliği ebedi kıldık
İsteğimdir birbirimizi ölesiye sevmek
Bazı günler çamurlu yollara saplanıp kaygılandık
Bazı günler sevgi seline kapılarak umutlandık
Her şeyi dostlukta ve sevgide paylaştık
Dileğimdir birbirimizi ölesiye sevmek
Sözümüzde yoktur bırakıp gitmek
Yıllarca verdiğimiz emeği hiç etmek
Her derdi çileyi bir sır gibi saklamak
Olur mu hiç bu kutsal aşka zarar vermek
Dileğimdir birbirimizi ölesiye sevmek
Aşkı kalbimize ölümsüz gömdük
Özümüzü öze katıp özden tanıdık
Birleştiğimiz noktada yuva kurduk
Ektiğimiz sevgi tohumları filizlenerek umudu bulduk
İsteğimdir birbirimizi ölesiye sevmek
CEMAL BAĞ
Bir ustadan
Beni unutma
Bir gün gelir de unuturmuş insan
En sevdiği hatıraları bile
Bari sen her gece yorgun sesiyle
Saat on ikiyi vurduğu zaman
Beni unutma
Çünkü ben her gece o saatlerde
Seni yaşar, seni düşünürüm
Hayal içinde perişan yürürüm
Sen de karanlığın sustuğu yerde
Beni unutma
O saatlerde serpilir gülüşün
Bir avuç su gibi içime, ey yar
Senin de başında o çılgın rüzgár
Deli deli esiverirse bir gün
Beni unutma
Ben ayağımda çarık, elimde asá
Senin için şu yollara düşmüşüm
Senelerce sonra sana dönüşüm
Bir mahşer gününe de rastlasa
Beni unutma
Hálá duruyorsa yeşil elbisen
Onu bir gün yalnız benim için giy
Saksındaki pembe karanfilde çiğ
Ve bahçende yorgun bir kuş görürsen
Beni unutma
Büyük acılarla tutuştuğum gün
Çok uzaklarda da olsan yine gel
Bu ölürcesine sevdiğine gel
Ne olur Tanrı'ya kavuştuğum gün
Beni unutma
Ümit Yaşar OĞUZCAN