Güncelleme Tarihi:
Benzetmek gibi olmasın
GAZETECİLİK şairliği öldürür mü? Bazılarına göre bu sorunun yanıtı:Evet. Bana sorarsanız: Hayır. Çünkü Bülent Akkurt, iyi bir gazeteci. Ama Bülent Akkurt iyi de bir şair.
ELİMDE Sevmek Güzel Şey be Kardeşim (*) adlı kitabı var. Kitabın adını okuyunca, hemen kimi çağrıştırdığını anladığınızı biliyorum. Evet, Akkurt adeta bir Nazım müridi, ama asla taklitçisi değil. Özgün bir içerik, su gibi duru bir dil ve anlatım. Kitabı elinize aldığınızda, bırakamıyorsunuz. Bir şiir daha okuyayım bırakırım, diyorsunuz. Bir daha, bir daha derken, bakıyorsunuz kitap bitmiş. Belki çok çarpıcı değil, belki tozu dumana katan cinsten değil, ama bir nehir şiir gibi akıp gidiyor gözlerinizin önünden dizeler.
YAŞANANI ANLATMAK
GENEL olarak yaşamın günlük renklerini, yani hüznü, yani ayrılığı, yani sevgiyi, yani eski güzeli anlatıyor dizelerinde. Ne beyaz atlı prensler çiziyor, ne kahır mektupları yazıyor. Olduğu gibi yaşamı, dolayısıyla olduğu gibi duygularını anlatıyor. Kendini, daha doğrusu dünyaya, yaşama bakışını şöyle özetliyor Akkurt:
Bir yolculuktur yaşam, geçmişle gelecek arasında
Kimi zaman hayli uzun, kimi zaman oldukça kısa
Sorarsan yetmişindeki bu gönül adamına
‘Geçir her gününü sevgi ve muhabbetle’ der sana.
YAŞAMA bakış açısını böyle özetlemesine bakmayın. O en duygusal şiirinde bile, biraz toplumsallık katar işin içine. Özellikle Nazım İçin, Nazım'a Dair Yazılmışlar'dan ve Onun Memleketinden İnsan Manzaraları adlarını taşıyan 3. ve 4. bölümlerde bu durum doruğa ulaşır. Menderes ve arkadaşlarının asılması, 68'liler, Sıvas katliamı gibi konular şiirinin konusunu oluşturur. Biçim olarak daha çok serbest müstezatı seçen Akkurt, kurgu olarak Nazım'dan oldukça etkilenmiş, ama içerikte hep kendi ayakları üzerindedir.
Benzetmek gibi olmasın
Sana dünyada hiçbir şeyi.
Ne yazık ki;
Aşkı sevgiyi anlatabilmenin
başka yolu da yok gibi...
GEÇMİŞİN HESABI
AKKURT tam bir Bodrum hayranıdır. Bodrum sevdalısıdır. Bunu o kadar ileri götürür ki, Bedri Rahmi'nin Karadutu'yla özdeşleştirmekten çekinmez:
Çocukluğumun masallarındasın
‘Ağlayan ayvam, gülen narımsın’
Senden uzak komasın Tanrım beni
Efsunlu güzelim
Bodrumum benim.
Rüyalarımı süsleyen müzikli gecelerinle
Pırıl pırıl parlayan sevgilerinle
Sen bunca yıl sonra hala
Gençliğimin rüyalarındasın.
Hayallerimi süsleyen
‘‘Kadınımsın, karımsın’’
EVET, o şimdi, yorucu bir mesleğin zorlu geçen yıllarının ardından aşığı olduğu Bodrum'da asude bir yaşam sürüyor:
Yaşamı eski bir sevgili gibi kollarında taşıyıp, geçmişin hesabını çıkarıp, kendisine neler olduğunu anlamak istiyor belki, gözden uzak, ama gönülden asla ırak olmayarak.
GEÇMİŞİN hesabını çıkarır mı, çıkarmaz mı bilemem. Ama dilerim ve umarım bu asude yaşam, gelecekte bize yeni şiirlerinin ulaşması için bir fırsat olur.
BİR de Necip Damar'ı yürekten kutlamalıyım bu arada. Kitaba nefis bir kapak yapmış. Rengi ile deseni ile kapak değil, bir tablo. Hatta, ben olsaydım, bu tablo bozulmasın diye, arka kapaktaki barkotu bile koymazdım. T.K.
(*) Sevmek Güzel Şey be Kardeşim. Bülent Akkurt. Şiirler. 175 sayfa. Myndos Yayınları. Yazışma adresi:Atatürk Caddesi, Samer Villaları 4. Blok No: 20 / A BODRUM
KIRKLARDA
Biz aslında kır doğumluyduk ne güzel
Kırk'larda doğmuşken
Küçük kanatlarımızla uçardık göğe.
Çiçeklere sevdalıydık
Gelinciklerini toplardık umudun
Fal tutardık papatyalarda.
Koyunlar hüzünlü arkadaşlarımızdı
Kavakların uzun gölgesinde.
Ama her kurban bayramında
Koyu ağıdını silerdik gözünün
Boyumuzdan büyük olurdu öfkemiz!
Ağlardık kılıçtan keskin kahrımızla
Biz aslında kır doğumluyduk ne güzel!
Kırk'larda serpilirken.
O kadar çocuktuk
Farkına varmazdık çocukluğun.
Her körebe oyununda
Uzun eşekte, birdirbirde
Acıları uzak ülkelere sürerdik.
Ölüm o denli anlamsız sözcüktü belleğimizde
Bilseydik bu kadar erken gelecek kapımıza
Hiç düşünmez silerdik adını
Tüm kitaplardan
Biz aslında kır doğumluyduk ne güzel
Kırk'larda büyürken
Savaşı bilmezdik.
Babamın Cephe dergilerinde görürdük
Umarsızlığın ve acının resmini
Yokluğun ve yoksulluğun
Masalsı anlatımını dinlerdik büyüklerimizden
Öfkemizden kırkayakları vururduk
Korkunun direk aralarında
Oğuz TÜMBAŞ
MUTLULUK
Bazen gözlerde tomurcuklanan,
Bir damla gözyaşıdır mutluluk
Süzülür gider ansızın
Ne olduğunu bile anlayamazsın.
Kaçırılan mutluluğun isyanını,
Bir ömür boyu yanında taşırsın.
Geçmişi dönüp her baktığında
Bunun burukluğunu yaşarsın.
Şayet, maziye her baktığında
Gözlerinde yaş birikiyor da
Buna anlam veremiyorsan,
Sanma ki yaşanmayan aşkın,
Kaçırılan mutlulğun isyanından,
Bu insanın
kaçırdım sandığı mutluluğu,
Yaşayamadığım sandığı aşkı,
Bir ömür boyu yüreğinde yaşadığından,
Bunu hiç unutmadığından.
Üzüldüğü ise
Bu aşkın, tek taraflı olmasından
Tayfun UMAR
ÖZGÜRLÜK
Bağlamam çalmıyor, pas tutmuş teller
Kuşatmış etrafımı dikenli teller
Kuş uçmaz, kervan geçmez yerlere düştüm
Burada çiekilmiyor, ah şu gurbet eller.
Dağlarına taşlarına türkü yazarım
Kelepçeler kollarımda mahzun bakarım
Bağlasalar her yanımdan zincirler ile
Elbet ben de koşarım bir gün özgürlüğe
Güney ÇILGIN
KABUK BAĞLAMAYAN YARA
her bağbozumunda tutar köroğlu öfkeli yanım
toprak özlemin nadasında yatadursun
dokunma tenime, kabuk bağlamadı yaram
toprakta yağmur kokusu siner içime
kara yazgıları alnıma yazanlara sorun
kanadı kırık kuşlar uçar bacalardan
vagonlardan özlem, aşk, ayrılık gelip geçerken
tarihin aynalara yansımayan kırılgan çizgisinde
kantarda sevginin yokluğu çuval darası bile değil
her aşk yaşanmışlığı kadar ayrılıktır aslında
çeşmeden akan su her afrika çocuğunun özlemi
sırnaşık rüzgarların adresi postacıdan sorulmaz
gökyüzüm yok ki gelip kirpiklerinde bulut olayım
salıverdim uçurtmanın ipini, seyretmek bana düştü
Mehmet GENÇ
AŞK MI
Gönlüm
Solar, yeşerir,
Mevsim mevsim
Çim mi, yaprak mı,
Aşk mı, sevgi mi?
Yüzün,
Okşar ruhumu
Pembe pembe,
Gül mü, gonca mı,
Aşk mı, hayal mi?
Sevdan,
Yakar, kül eder
Zaman zaman
Kor mu, ateş mi,
Aşk mı, özlem mi?
Kalbim,
Çarpıp duruyor
Hızlı hızlı,
Kol mu, kanat mı,
Aşk mı, hayat mı?
Nahide YILMAZ
Haftanın şiiri
CİNS
Küçük harfle başlıyorum
İsimleri yazarken
Kurallara aykırıymış
Olmaz efedim, olmazmış
Özellik kalmış sanki
Bunca cinslikten sonra
Coşkun KARABULUT
SIR
Hiçbir acı bağrımı
Hasret kadar yakmadı.
Hiçbir gözden gözyaşı
Benim kadar akmadı.
O tadar yara aldı, yıkıldı
yandı kalbim.
Kimseye sır vermedi
Tek damla kan akmadı.
Neşe Argun S.