Sayım hapsine hakim itirazı

Güncelleme Tarihi:

Sayım hapsine hakim itirazı
Oluşturulma Tarihi: Aralık 20, 2000 00:00

Haberin Devamı

Beydağ'da Bayram Erol, Anayasa Mahkemesi'ne başvurarak nüfus sayımında 65 milyon insanı eve hapseden yasağın iptalini istedi.

İZMİR'in Beydağ İlçesi'nde geçen nüfus sayımında, 56 yaşındaki Yaşar Özkanoğlu, evinden 50 metre uzaklıktaki işyerinden telefon edip Ankara'ya gidecek kızına otobüs bileti ayırtmak için evinden çıktı.

Dışarıda yakalandı

POLİS tarafından görülen Özkanoğlu, karakola götürülüp ifadesi alındı, ertesi gün de savcılığa çıkarıldı. Özkanoğlu hakkında, sokağa çıkma yasağını çiğnediği gerekçesiyle Sulh Ceza Mahkemesi'nde dava açıldı.

Aykırılık kanısı

DOSYAYI inceleyen Sulh Ceza Mahkemesi Hakimi Bayram Erol, yasağın dayanağı olan kanun hükmünde kararnamenin Anayasa'ya aykırı olduğunu belirterek iptali için Anayasa Mahkemesi'ne başvurdu.

Katı çözüm olamaz

27 YAŞINDAKİ Hakim Erol, ‘‘Demokratik toplumlarda basit tedbirler ve masraflarla yapılabilecek bir uygulamanın, katı şekilde, sokağa çıkma yasağı getirilerek halledilmesi söz konusu olamaz’’ dedi.

İZMİR'in Beydağ İlçesi'nde Sulh Ceza Mahkemesi Hakimi Bayram Erol, sokağa çıkma yasağını Anayasa Mahkemesi'ne taşıdı. Yasağın iptali için ilk girişimi yaparak örnek olan Erol, gerekçe olarak Anayasa'ya aykırılığını gösterdi, ‘‘Demokratik toplumlarda basit tedbirler ve masraflarla yapılabilecek bir uygulamanın, katı şekilde, sokağa çıkma yasağıyla halledilmesi sözkonusu olamaz’’ dedi.

BEYDAĞ'da ticaret yapan 56 yaşındaki Yaşar Özkanoğlu, 22 Ekim'deki sayımda, evinden 50 metre uzaklıktaki işyerinden telefon ederek Ankara'ya gidecek hakim adayı kızı Meral'e otobüs bileti ayırtmak için dışarı çıktı. Özkanoğlu, polis tarafından karakola götürüldü, ifadeden sonra savcılığa çıkarıldı. Özkanoğlu hakkında, Beydağ Sulh Ceza Mahkemesi'nde dava açıldı. Dosyayı inceleyen Hakim Bayram Erol, yasağın dayanağı olan kanun hükmünde kararnamenin Anayasa'ya aykırı olduğunu belirterek iptali için Anayasa Mahkemesi'ne başvurdu. 27 yaşındaki genç hakim, itiraz gerekçelerini şöyle sıraladı: ‘‘Anayasa'daki temel hak ve hürriyetlerin kısıtlanması ancak kanunla tayin edilebilir. Kanun koyma yetkisi TBMM'ye aittir. Anayasa'ya göre TBMM kanun koyma, değiştirme, kaldırma görev ve yetkisine sahiptir. TBMM, Bakanlar Kurulu'na kanun hükmünde kararname çıkarma yetkisi verebilir. Ancak sıkıyönetim ve olağanüstü durumlar haricinde, temel haklar, kişi hakları ve ödevleriyle siyasi haklar ve ödevler, kanun hükmünde kararnameyle düzenlenemez. Bakanlar Kurulu'nun, 21'nci yüzyıla girdiğimiz 2000 yılında teknik yöntemlerle nüfus sayımını gerçekleştirmesi mümkünken, sayım günü sokağa çıkma yasağı konulması, sürenin mülki idare amirlerinin takdirine bırakılması, bunun eşitlik ilkesine aykırı olması, yasak nedeniyle Anayasa'nın temel hak ve hürriyetlerinin kanun yerine, kanun hükmünde kararnameyle kısıtlanması, kaynağını Anayasa'dan almadığından, bu şekilde düzenleme yapılması Anayasa'nın sözüne ve özüne uygun değildir.

Anayasaya aykırı

DEMOKRATİK toplumlarda basit tedbirler ve masraflarla yapılabilecek bir uygulamanın katı bir şekilde sokağa çıkma yasağı konularak halledilmesi de sözkonusu olamayacağından, itiraza konu kural, Anayasa'nın sözüne ve özüne aykırıdır. İtiraza konu 219 sayılı Kanun Hükmündeki Kararname'nin 32'nci maddesinin 1'nci fıkrasının 1'nci cümlesindeki ‘Genel nüfus sayımlarında sokağa çıkma yasağı konur’ kuralının, Anayasa'ya aykırı olması ve yerinde olmaması nedeniyle iptaline karar verilmesi itiraz ve arz olunur.’’ Anayasa Mahkemesi'nin başvuruda ilk incelemeyi yaptığı ve dosyada herhangi bir eksiklik bulmadığı öğrenildi. Mahkeme, raportörün raporunu hazırlamasından sonra iptal istemini esastan görüşerek karara bağlayacak.

Hakime teşekkür

HAKKINDAKİ dava süren Özkanoğlu, ‘‘Hakime bu girişiminden ötürü teşekkür ediyorum. Türkiye'deki milyonlarca insanın özgürlüğünü kısıtlayan bir soruna parmak bastı’’ dedi. Hakim Bayram Erol da şunları söyledi:

‘‘BEYDAĞ'da o gün sokağa çıkma yasağına uymayan 11 kişi vardı. İlk dava Özkanoğlu'nundu. Esas defterimize kaydedip duruşma gününü verdik. Ardından 10 dava daha geldi. Bunların cezalarını da evrak üzerinde sonuçlandırıp, 156'şar milyon lira ceza vererek tecil ettik. Özkanoğlu hakkında duruşma günü verdiğim için onu ceza kararnamesiyle bitiremezdim. Dosyayı incelerken, yasağın Anayasa'ya aykırı olacağı yönünde görüş belirdi. Bu yüzden Anayasa Mahkemesi'ne başvurdum. Burada amaç, demokrasinin, hukukun üstünlüğünün tesisi, Anayasa'nın tanıdığı hak ve yetkilerin, yetkili kurul ve kurumlarca kullanılması. Şimdi mahkeme kararını bekleyeceğiz.’’

Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!