Güncelleme Tarihi:
22’si tutuklu 130 sanığın yargılandığı davanın ilk duruşması bugün sona erecek. Özel Yetkili Cumhuriyet Savcısı Sedat Özen, dün tutuklu sanıkların tutukluluğunun devamını istedi. Mahkeme Başkanı Cahit Kargılı, avukatlara bugün saat 16.00’ya kadar savunma süresi verdi.
Ara karar verecek
Mahkeme, yeni tutuklanma istemeyen savcılığın görüşü, avukatların savunması ve tahliye istemlerini değerlendirip ara karar verecek. CHP’liler, sivil toplum örgütü ve dernek üyeleri öğleden sonra adliyenin önünde toplanarak kararın açıklanmasını bekleyecek. CHP Genel Başkanı Yardımcısı Nihat Matkap da bugün adliyeye destek vermeye gelecek.
Kaldırılan suçla yargılama iddiası
Suç tarihinde Grand Plaza’da satın alma müdürü olarak çalıştığını belirten ve yargılandığı, ‘Suçu bildirmeme’ suçunu Anayasa Mahkemesi’nin kaldırdığı öğrenilen Cemal Hayati Öztürk de şunları söyledi:
“Belediyedeki gelişmeleri basından ve internet sitelerinden takip ediyordum. Buralardaki yorumları Hasan Ercan’la telefonla konuştum. TAPE’lere giydirme yapılmış. Bana bağlı çalışan kimse yoktur. Kağıt üzerinde müdür olarak görünüyorum. Sandviç ve pide usulsüzlüğünde bir bilgim yoktur.”
Kocaoğlu alkışlarla karşılandı
ÖZEL Yetkili 8. Ağır Ceza Mahkemesi’ndeki duruşmaya dün sabah Başkan Aziz Kocaoğlu, eşi Türkegül Kocaoğlu ile geldi, alkışlarla karşılandı.
Grand Plaza Şirketi’nde banket müdürü olarak çalışan Erkan Tiryaki, “Bana kimse seçim bürolarına mal götürmek konusunda talimat vermedi. Ben de kimseye vermedim. Seçim bürolarına sandviç gönderilmedi” dedi.
Şikayetçi değil ihbarcı
Mahkeme heyeti, bir anlamda iddialarıyla operasyonların başlamasını sağlayan, Grand Plaza’nın eski çalışanı şikayetçi Cem Cevahir Kiraz’ın dinlenmesine geçti. Mahkeme Başkanı, Kiraz’ın şikayetçi değil ihbarcı olduğundan bu yönde ifadesinin alınacağını söyledi. Kiraz’ın ifadesinden bazı bölümler şöyle:
“Banketin Fuar 4 Nolu Hol’de deposu vardı. Yüzlerce rakı ve meşrubat vardır. Mustafa Alper Kaynar, irsaliyesiz mallar çıktığını söyledi. Kendisi genel müdür yardımcısıdır. 27 Şubat sabahı irsaliyeleri merkeze götürdüm. Masamda bir tutanak gördüm, üzerinde ‘Başkanlık Aziz Kocaoğlu, Çankaya Seçim Ofisi, Atlantis Oteli yanı’ ve bir sürü malzemenin adı vardı. İki de imza vardı.
Bürolara rakı iddiası
Amirim Alper Kaynar bana, ‘Benimle seçim süresi boyunca görüşme. Muhatabın Haydar Ballı’dır’ dedi. Ben başkanla bu konuyu seçimler bittikten sonra görüşmek istedim, görüştürmediler. Seçim bürolarına zamanında gelen sandviçleri görmezdik. Ama bundan önce sandviçleri tek tek görür sayardık. Seçim bürosuna giden malzeme arasında çay, şeker, meyve suyu ve rakı da vardı. Rakı tüm seçim bürolarına gitmezdi, kutlama yapılacak bürolara giderdi. Başkan Kocaoğlu’nun yediği fındık, badem ve fıstıkları görevli gelip alırdı. Ballı’ya depoda açık olduğunu, bu konuda ne yapacağımızı sordum. Kendisi bana ‘hallederiz, haber bekliyoruz’ dedi. Başkanın bu olaylardan haberi yoktur. Ben polise ve savcılığa tek resmi evrak vermedim.”
Ne bilirim ne tanırım
Duruşmanın bitiminin ardından Başkan Aziz Kocaoğlu, “Sanıkların ifadesi bitti savunmalar verildi, adını bilmediğim kişi şahıs olarak dinlendi. Yarın da avukatlar savunma yapacak, ondan sonra da karar verilecek. Biz de kararı heyecanla bekliyoruz” dedi. Kocaoğlu, Kiraz’ın iddialarıyla ilgili olarak, “Ne diyeyim. Ne bilir, ne tanırım. İlk defa burada gördüm ben o arkadaşı. Tanımam bilmem bilemiyorum. Herkes gibi oturuyorum, izliyorum duruşmaları, atladığım bir şey olmasın diye izliyorum” diye konuştu.
Suçlamayla gelen leke temizlensin
İZFAŞ eski Genel Müdürü Doğan İşleyen’le İdari ve Mali İşlerden Sorumlu eski Genel Müdür Yardımcısı Taşkın Aydoğan, tüm ödemelerin yasal olduğunu vurguladı. Veysel Çıldır da, “Türkiye’nin en çalkantılı 1980 döneminde Siyasal Bilimler Fakültesi’nden mezun oldum. O zaman bir örgüte üye olmadım. Çalışma hayatımın sona geldiğinde böyle bir suçlama, benim onuruma leke olmuştur. Bu lekenin temizlenmesini istiyorum” dedi.
İddianame siyasidir
Manisa Köy Kooperatifi Başkanı Nurettin Dingaz da, iki polisle iki mali kontrolörün gelip şallarla ilgili satış faturalarını istediğini belirterek şunları söyledi:
“Ortaklarımızın eşleri de atölyelerde çalışmaktadır. Bu malları yarı ham olarak alıp işleyerek üretiriz. Kestik, biçtik 37 bin kutuya koyup, fuarda birliğe teslim ettik. Bilirkişi yanlı rapor hazırlamıştır. Bilirkişi burada savcı olmuş, polis olmuştur. Bin tanesini şartname dışında, kendi irademizle verdik. Bunların dışındaki şallar sözleşmeye göre yapılmıştır. Manisalı tek sanığım. 2009 yılında da belediyenin dağıttığı şalları Eyüp Bayındır yapmıştır. Bu kişi neden sanık değildir? Bu iddianame siyasidir.”
Başkan Kargılı’dan ‘Şov yapma’ uyarısı
Mahkeme Başkanı Cahit Kargılı’nın savunma süresi konusunda tartışıp “Şov yapma” diye uyardığı Ahmet Gülüm ise, voleybolda 158 milli olduğunu, federasyon başkanlığı yaptığını belirterek, “Sadece bir şirket sahibi olduğum için buradayım. 17 yılla hak etmediğim bir şekilde yargılanıyorum. Hayatımın kimyası değişti” dedi, şunları söyledi:
“İzmir’in tanıtımı için en etkili bir filmi hayata geçirdik. Universiade filmiydi bu. O başarıdan sonra Büyükşehir Belediyesi, kendi raylı sistemi için bizimle irtibata geçti. Bu film de hayata geçirildi. Bu film Türkiye’nin en iyi kadrosuyla çekilmiş ve belediyeye fatura edilmiştir. İhalenin öncesinde belediye yetkilileriyle görüştük. Bu iş başka türlü olmaz. Onlar ne istediğini anlatacak, biz de neler yapabileceğimizi anlattık. Ben Kış Oyunları’nı da aldım. Sistem bu şekilde gidiyor. Şirketimin danışmanlık nezdinde konuşması gerekiyor. İzmir’e gelmem, burada ne olduğunu bilmem. Bir de bu örgütün lehine eylemde bulunacağım.”