Güncelleme Tarihi:
Savaş fotoğrafının efsane ismi Capa Folkart Gallery’de
SAVAŞ fotoğrafçılığının efsane ismi Robert Capa’nın Türkiye’deki ilk retrospektif sergisi ‘Kanın Beyaz Sesi’ İzmir’deki Folkart Gallery’de açıldı. Adını 1938’de İspanya İç Savaşı’nda çektiği fotoğraflarla duyuran, savaşı sevmediği halde dünyanın en büyük savaş fotoğrafçısı olarak kabul edilen, Magnum Fotoğraf Ajansı’nın kurucularından Capa’nın 97 fotoğraftan oluşan sergisi İzmirli sanatseverlerle buluştu.
MAYINA BASTI
Günümüzde dahi bir savaş fotoğrafı ikonu olarak kabul edilen ‘Düşen Asker’ isimli fotoğrafıyla adını duyuran Robert Capa, ününü, hayatını, hayatının aşkını savaşta kazandı ve ünü hariç hepsini yine savaşta kaybetti. “Hayatımın sonuna kadar bir savaş fotoğrafçısı olarak işsiz kalmak istiyorum” diyecek kadar savaşı sevmeyen Capa, hayatının aşkı olan Gerda Pohorylle’yi, İspanya İç Savaşı’nda kaybetti. Japon saldırılarına karşı direnen Çinlileri, 2. Dünya Savaşı’nın Avrupa’daki bölümünü, 1’inci Arap-İsrail Savaşı’nı ve Fransız Hindiçini Savaşları’nı izleyen Robert Capa hayatını Life Dergisi için gittiği Fransız Hindiçini’nde mayına basarak kaybetti. Capa savaş fotoğraflarının yanı sıra başta Gerda’dan sonra aşk yaşadığı Ingrid Bergman olmak üzere Hitchcok, Gary Grant, Gary Cooper gibi dönemin Hollywood ünlüleri ile Picasso ve Matisse gibi sanatçıların özel anlarını da ölümsüzleştirdi.
DÜNYAYI BARIŞ KURTARACAK
15 Mayıs’a kadar gezilebilecek etklinliğin açılışına aralarında Hürriyet Gazetesi Yayın Danışmanı Doğan Hızlan’ın da bulunduğu çok sayıda sanatsever katıldı. Folkart Yönetim Kurulu Başkanı Mesut Sancak, ‘Kanın Beyaz Rengi’ ile birlikte Folkart Gallery’nin birinci yaşını kutladıklarını söyledi, “Bu sürede dünya çapında 4 büyük sergi ile 60 bin sanatseveri ağırlamanın onurunu yaşıyoruz” dedi. Savaş fotoğraflarının zaferin bedelini ödeyen insanların acısını ve kayıplarını gösteren en yalın tarihsel belgeler olduğunu dile getiren Sancak, “Dünyayı barış ve kardeşlik kurtaracak” diye konuştu.
İZMİR’İN YENİ MARKASI
BU yıl 10'uncusu düzenlenen ‘İzmir Uluslararası Kukla Günleri’ Sabancı Kültür Merkezi’ndeki açılış töreniyle resmen başladı. Geleneksel gölge oyunu ustaları Hacivat ve Karagöz uyarlamasıyla start alan törende tiyatro sanatçısı ve yönetmen Gürol Tonbul ile Festival Direktörü Selçuk Dinçer, etkinliğin düzenlenmesine katkı koyan, destek veren kurum temsilcilerine plaket takdim etti.
32 ÜLKEDEN 58 TİYATRO
Büyükşehir Belediyesi işbirliğiyle 3 Mart-9 Nisan tarihleri arasında düzenlenen festival kapsamında 32 ülkeden 58 kukla tiyatrosu 45 mekanda 64 gösteri sahneleyecek. 2016’ta dünyanın en büyük kukla festivali olma özelliğini taşıyan İzmir Uluslararası Kukla Günleri çerçevesinde Büyükşehir de kentin 8 noktasında çocukları ücretsiz kukla gösterileriyle buluşturmaya başladı. Yine Büyükşehir Belediyesi’nce işlek cadde ve meydanlarnda Gezici Sanat Kamyonu ile kukla gösterimleri düzenleniyor.
GEVREK, BOYOZ, KUKLA
Bu sene festivali ilk kez "gevrek, boyoz ve kukla” sloganıyla gerçekleştirdiklerini söyleyen Dinçer, Büyükşehir Belediye Başkanı Aziz Kocaoğlu’nun “İzmir kültür ve sanat olmadan ayağa kalkamaz” sözünü hatırlattı ve kuklanın artık İzmir için önemli bir kültür-sanat markası olduğunu kaydetti. Selçuk Dinçer, İzmir’i dünyanın kültür-sanat başkentlerinden biri yapmak için çalıştıklarını da sözlerine ekledi.
SEÇMEKTE ZORLANIYORUZ
Plaket takdimi için sahneye davet edilen Başkan Kocaoğlu ise, “İzmir’de artık birbirinden değerli pek çok etkinlik iç içe geçiyor. Zaman zaman, ‘Seçmekte zorlanıyoruz’ diye söylemler oluyor. Bu ay içinde yine kentimizde pek çok güzel etkinlik var. Uluslararası futbol turnuvası U12 CUP’tan dünyanın en önemli fuarlarından MARBLE’a ve Tiyatro Festivali’ne kadar pek çok etkinlik var. Kentimizi kültürüyle, sanatıyla ve diğer sektörleriyle topyekün kalkındırmak üzere sağladığımız birlik ve beraberliğin güçlenerek devamını diliyorum” dedi. Konuşmalar ve plaket takdiminin ardından sahne alan Bosna-Hersek tiyatro grubu, sunduğu görsel şölen ve gösteriyle izleyicilere güzel bir gece yaşattı.
23 YILLIK GELENEK
İZMİR Kültür Sanat ve Eğitim Vakfı’nın (İKSEV), Büyükşehir Belediyesi’nin katkılarıyla düzenlediği 23’üncü İzmir Avrupa Caz Festivali, Ahmed Adnan Saygun Sanat Merkezi’nde kokteyl ve 14’üncüCaz Afişi Yarışması Sergisi’nin açılışıyla başladı. Yarışma birincisi Onur Kula ve afişleri sergilenmeye değer bulunan katılımcılara belgelerini Vali Yardımcısı Hasan Hüseyin Can verdi. Ankara Yasemin Karakaya Bilim ve Sanat merkezi öğrencilerinin belgelerini ise Büyükşehir Belediyesi Başkan Vekili Sırrı Aydoğan takdim etti. İKSEV Başkanı Filiz Eczacıbaşı Sarper de Büyükşehir Belediyesi, partner ülkelerin temsilcileri ve festival destekçilerine eşekkür plaketlerini sundu.
İLK KONSER ERŞAHİN’DEN
Törenin ardından sahneye gelen İlhan Erşahin (tenor saksafon), Alp Ersönmez (bas), Turgut Alp Bekoğlu (davul) ve İzzet Kızıl’dan (perküsyon) oluşan İlhan Erşahin’s İstanbul Sessions, konuklara muhteşem bir gece yaşattı. Erşahin, 23’üncü yılında bir kez daha katılma mutluluğu yaşadığı İzmir Avrupa Caz Festivali’nin açılışını yapmaktan duydukları gururu dile getirdi. Etkinlik bugün saat 13.00’te Alsancak Edit Cafe’de yapılacak Randevu Pazar Caz Edisyonu ve 20.30’da Ahmed Adnan Saygun Sanat Merkezi’ndeki Markus Horn Cineconcert’le devam edecek.
CAZ eşliğinde KORKU sineması
Festivalin bu akşamki konserinde piyanist Markus Horn, sessiz sinemanın kült filmi Nosferatu için bestelediği müziği, film eşliğinde sunacak. Konser, İzmir Goethe Enstitüsü işbirliği ile Ahmed Adnan Saygun Sanat Merkezi (AASSM) Küçük Salon’da verilecek. Müzik ve drama eğitimli Markus Horn, dünyanın hemen her ülkesinde verdiği başarılı konserler ve bol ödüllü kayıtlarıyla tanınıyor.
Güneştekin’in ‘Güneş Kozası’ Ekol Sanat ’ta
İZMİR’deki Ekol Sanat Galerisi bu kez Türk resim sanatını uluslararası arenada başarıyla temsil eden Ahmet Güneştekin’in “Güneş Kozası” isimli sergisine ev sahipliği yaptı. Güneştekin’in son dönemde ürettiği 30’a yakın eseri İzmirli sanatseverlerle ilk kez buluştu. Açılışa, aralarında ünlü simaların da bulunduğu kalabalık davetli topluluğu katıldı. “Dev tuvallere imzasını atan yaratıcı bir erk” olarak tanımlanan Ahmet Güneştekin’in çalışmalarının kavramsal içeriğini “Efsanevi kentlerin mitolojileri, Anadolu efsaneleri, Mezopotamya mitleri, Sümer tanrıları, Mısır ve Yezidi inançları, Asur ve Helen öncesi" oluşturuyor. Sanatçı böylelikle Mezopotamya'nın düşsel mirasını bugüne taşıyor.
MODERN DÜNYAYA GÖNDERME
‘Güneş Kozası’nda yer alan eserler sanatçının kültür, bellek, tarih, zaman ve din kavramlarına bakışını ortaya koyarak mitolojik anlatıları soyut imgelere dönüştürme biçimlerini gösteriyor. Ekol Hastaneleri ve Ekol Sanat Galerisi Yönetim Kurulu Başkanı Opr. Dr. Mehmet Baz, “Ahmet Güneştekin Türk Resim Sanatının başarılı ressamlarından biri. Böyle uluslararası üne sahip bir sanatçıyı İzmirli sanatseverlerle buluşturmanın mutluluğunu yaşıyoruz” dedi. Sergi, 6 Nisan’a kadar açık kalacak.