Sakız-Çeşme hattında sular ısınıyor

Ege Birlik Yönetim Kurulu üyesi Rebii Akdurak, böyle bir şeyin söz konusu olmadığını belirterek, “Ulaştırma Denizcilik ve Haberleşme Bakanlığımızın geminin tutulmasına itiraz etmesini bekliyoruz” dedi. Akdurak ayrıca, Türk gemisinin Yunan tarafından geçirildiği kontrollerin aynısını Türk tarafının da Yunan gemisine yapmasını istedi.
Çeşme-Sakız arasında sefer yapan Ege Birlik'e ait Çeşme Ekspress adlı geminin 21 Mart çarşamba günü Sakız'da tutuklanması Türk tarafında tepki topluyor. Ege Birlik Yönetim Kurulu üyesi Rebii Akdurak, bir geminin tutuklanmasının basit olay olmadığını belirtti. Sakız hattına girmelerinden sonra özellikle hattaki Yunan firmasının çok rahatsız olduğunu kaydeden Akdurak, “Geçen yıl uyguladığımız ve hala devam eden rekabetçi fiyatlarımız karşısında normal yollardan bahşedemediklerinden bizi başka yollarla bıktırmaya, sindirmeye çalışıyorlar. Her iki gemimize son iki yılda toplam 12 defa kontrole geldiler ve tutmak için devamlı uğraştılar. Bu sefer tutulan gemimiz dört ay bakımda kalmış, Türkiye'deki bakanlık sörveylerinden geçmiş ve tüm belgelerini tamamladıktan sonra, çıktığı ilk seferinde anlamsız nedenler öne sürülerek tutuldu. Maalesef Sakız-Çeşme arasındaki iyi ilişkiler bir armatör ve uzantılarının esareti altına alınmıştır” dedi.

Bakanlığa üç yıldır söylüyorduk
Geçen yıl yapılan kampanya fiyatlarıyla 2010'da 99 bin olan yolcu sayısının, 2011'de 140 bini geçtiğini kaydeden Akdurak, “Bu artıştan en kazançlı çıkan Sakız ada halkı oldu. Bu yıl içinde gerek İZTO, gerekse farklı turlar şeklinde gerçekleştirmeyi düşündüğümüz ve daha büyük artışa neden olacak birçok projemizi bu kasıtlı olaydan dolayı askıya aldık. Bir küçük menfaat grubu ve uzantıları yüzünden ada halkının menfaatlerine de ipotek konulmuş oldu. Biz üç yıldan beri bakanlığımıza bu gemilerimizdeki aşırı kontrolün ticari olarak engellenmemiz amaçlı olduğunu söylememize rağmen kendilerini inandıramamıştık. Ancak bu son olay bizim ne kadar haklı olduğumuzu göstermekte. Amaç rekabetle yapamadıklarını dolaylı yollar kullanarak bizi hattın dışına atmaktır. Biz gemilerimizden son derece eminiz. Bu hattaki tek klas sertifikalı gemi de bizim. Ve biz yolcu taşındığı için hattaki tüm gemilerin sık sık kontrol edilmesine de destek veriyoruz. Ancak biz Yunan gemilerinin de Türk sörveyleri tarafından sefere uygun olup olmadığının kontrol edilmesini talep etmekteyiz” diye konuştu.

Sudan sebeplerle gemimizi tuttular
Geminin tutuklanmasıyla ilgili kendilerine gelen raporların bakanlık yetkililerine de intikal ettirildiğini, gemide eksik olarak belirtilen konuların aslında eksik olmadığını ve tüm bunların Türk makamlarında mevcut olduğunu belirten Rebii Akdurak, şöyle konuştu:
“Bunun neticesinde Ulaştırma, Denizcilik ve Haberleşme Bakanlığımızın bu geminin tutulmasına itiraz etmesini beklemekteyiz. Tekrar etmek gerekirse gemilerimizin kontrolünden rahatsız değiliz. Ancak Yunan gemilerinin kontrol edilmemesinden son derece rahatsız. Bundan dolayı da kendimizi uluslararası arenada yalnız hissediyoruz. Gemi sefere çıkmadan önce Türk sörveyleri tarafından onaylanmış tüm teknik belgeler yok sayılmış ve gemi tutulmuştur. Belirtilen 15 sebep su tanklarıyla ilgili. Ancak bütün bu maddelerle ilgili Türk sörveylerinin bilgisi ve oluru bulunmakta. Bu da gemi tutulması için neden değil. Eğer bunlar gemi tutulması için neden olsaydı Türk tarafı gemiye çıkış izin vermezdi. Bir başka gerekçe ise makine dairesinde IMO Numarası olmadığı belirtilmiş. Bu da doğru değil. İstenilen ölçülerde yazı makine dairesinde pirinç levha olarak asılı. Bir de Arama-Kurtarma Planı'nın olmadığı belirtildiği halde bu da mevcut olup, üstelik Yunan makamlarına onay için sunulduğuna dair, Yunan acentemizin yazısı da buna bir kanıt olarak bulunmakta” dedi.