Güncelleme Tarihi:
KENTTE büyük atılım yapan Manisa Belediyesi Şehir Tiyatrosu, bu kez de TIR’la mahalleleri, köyleri geziyor, Hacivat-Karagöz ile orta oyunu gösterisi sunuyor. Sahnelerin artık dar geldiğini ve meydanlara akın ettiklerini belirten Genel Sanat Yönetmeni Turgay Tanülkü, şunları söyledi:
Ayaklarına gideceğiz
"Artık vatandaşımızın, köylümüzün, kasabalımızın, Ramazan ayında da yanındayız. 11 ayın sultanı kutsal ayı boyunca gezici TIR tiyatromuzla bizler onların ayağına giderek, unutulmayacak bir Ramazan ayı yaşamanın sevinci ve heyecanını yaşıyoruz. Sahneler artık bize dar geldi, milletin efendisinin artık ayağına gitmenin zamanı gelmişti. Manisalılar’ın sanata olan ilgisi, sevgisi bizleri gerçekten çok mutlu etmiştir. Bizler de onlara bu gereken ilgiyi ve önemi vermekteyiz. Her zaman çeşitli oyunlarımızla halkımıza sanatı ve tiyatroyu sevdirmek için projelerimizi hayata geçireceğiz."
Siyasiler iftarda bir araya geldi
ERZURUMLULAR Vakfı’nın düzenlediği iftar yemeği, siyaset ve iş dünyasını bir araya getirdi. Milli Savunma Bakanı Vecdi Gönül, İzmir Valisi M. Cahit Kıraç, eski Devlet Bakanı Işılay Saygın ve CHP İzmir Milletvekili Mehmet Ali Susam’ın yer aldığı davete Büyükşehir Belediye Başkanı Aziz Kocaoğlu da katıldı. Oldukça samimi bir havada geçen iftar yemeğinin ardından sahne alan Türk Halk Müziği sanatçısı Mükerrem Kemertaş, davetlilere keyifli dakikalar yaşattı.
Åžehit ve gazilerin aileleri unutulmadıÂ
Tufan HAMARAT
İZMİR Emniyet Müdürü Hüseyin Çapkın, Narlıdere Polis Evi’nde şehit ve gazi aileleriyle iftar yemeğinde bir araya geldi. Müdür Çapkın, yemek sonrası yaptığı konuşmada, "Anadolu’yu vatan yapmak için bin yıldır şehitler veriyoruz. Ülkemizin bölünmez bütünlüğü birinci önceliğimiz ve elbette ülkemizi böldürmeyeceğiz. Bunun için şehitler verdik. Gazilerimiz var. Hepiniz bizler için kutsalsınız ve kapılarımız sonuna kadar sizlere açıktır" dedi. Yemeğe, ilçe emniyet müdürleri ile İzmir Emniyet Müdürlüğü personeli, şehit aileleri, gaziler ve yakınları katıldı. Yemek sonunda Şehit Alileleri Yardımlaşma Derneği Başkanı Saadet Öner de, Çapkın’a teşekkürlerini iletti.
Esnafın geleneksel buluşması
Yüksel BALCI, (DHA)
İZMİR Esnaf ve Sanatkarlar Odaları Birliği (İESOB) tarafından Ödemiş, Kiraz ve Beydağ esnaf odaları üyelerine iftar yemeği verildi. Saray Kafe’deki iftara İESOB Başkanı Zekeriya Mutlu, İESOB Yönetim Kurulu Ödemiş Temsilcisi ve Sarraflar Odası Başkanı Şerif Naz, Emniyet Müdürü Osman Aral, Beydağ ve Kiraz Esnaf ve Sanatkarlar Odaları Birliği başkanları Osman Kıran ve Ahmet Akbaba, üç ilçenin tüm oda ve dernek başkanlarıyla yönetim kurulu üyeleri ve banka müdürleri katıldı. İESOB Başkanı Mutlu, "Esnaf ve sanatkarlara destek olmak üzere kurulmuş birliğimizin asıl amacı öncelikle, üyelerin sorunlarının çözümü aşamasında destek olmaktır. İftar yemeği geleneğini devam ettireceğiz" dedi.
Hababam Sınıfı’nın güler yüzü etkilendi
Manisa Belediyesi Şehir Tiyatrosu’nun Karaköy kapalı pazar yerindeki gösterisini, Hababam Sınıfı’nda, Kemal Sunal ve arkadaşlarını tek ayak cezasında dururken görüp gülen küçük çocuğu, şimdiki Bursa Şehir Tiyatrosu sanatçısı Vedat Coşkun da izledi, oyuncuları kutladı. Gülme krizine girdiğini belirten Coşkun, "Oyuncu arkadaşlarımız çok başarılı. İzlerken çok mutlu oldum" dedi.
Sırat dedikleri
Canlardan birisi, meyhanede oturmuş demlenirken; onu gören hoca, yanına gelip çıkışmış:
- Be adam sende hiç Allah korkusu yok mu? Yarın Sırat Köprüsü’nden nasıl geçeceksin?
Baba Erenler soruya soruyla karşılık vermiş:
- Sırat nasıl bir köprüdür.
- Kıldan ince, kılıçtan keskincedir.
- Peki bunun korkulukları falan yok mu?
- Yok!
- O zaman cumburlop!..
Sihir - büyü - kehanet - falcılık
İSLAM dini kişiyi ve toplumu huzursuz eden sihir-büyü-kehanet-falcılık gibi şeyleri kesinlikle yasaklamıştır. Bunları yapmak büyük günah ve haram olduğu gibi bunlara inanmak ve bu işlerle uğraşan dolandırıcılardan fayda beklemek de günahtır. Kur’an-ı Kerim’de sihirbazların, büyücülerin kurtuluşa ulaşamayacakları belirtilmiştir. (Taha 69)
Sevgili Peygamberimiz de "İnsanı mahveden yedi şeyden kaçının" buyurmuştur.
- "Ey Allah’ın elçisi bu yedi şey nedir?" diye sorduklarında, Peygamberimiz:
- "Allah’a ortak koşmak, sihir (büyü) yapmak, Allah’ın öldürülmesini haram kıldığı bir kimseyi öldürmek, yetim malı yemek, faiz yemek, düşmana hücum anında savaştan kaçmak, namuslu müslüman kadınlara zina iftirası yapmaktır" demiştir.
Yüce dinimiz İslam, her çeşit hurafe ve batıl inançlara karşı savaş açmıştır. Her hangi bir zaman dilimini uğursuz saymak veya her hangi bir şeyde uğur veya uğursuzluk aramak (köpeğin havlamasında, baykuşun yuva yapmasında v.s.) batıl inançlardandır. Yine medyumlara, káhinlere, falcılara inanmak cahillikten kaynaklanan din dışı davranışlardır. Teknolojinin baş döndürücü bir hızla ilerlediği günümüzde insanların hala kahve falına, iskambil falına, adını bile bilemediğimiz değişik şeylerle uğraşması, falcılara medyumlara ilgi göstermesi ne kadar gariptir. Akıl, bilim ve din böyle şeyleri reddeder.
Geleceğe dair bilgiyi ancak Allah bilir. Eğer Allah bildirmemiş ise Peygamberler de bilemezler. Bu konuda Kur’an-ı Kerim’de şöyle buyurulur:
"Deki göklerde ve yerde Allah’tan başka kimse gaybı -geleceği- bilemez" (Neml 65).
Batıl inançlarla mücadele etmek her birimizin görevidir. Büyüye, fala asla ilgi duymamak gerekir. Bunları yapmak günah olduğu gibi bunlardan medet ummak da aynı şekilde günahtır. Peygamberimizin şu ikazı her an kulağımızda adeta küpe olmalıdır. "...fala bakan veya baktıran, sihir -büyü- yapan veya yaptıran bizden değildir. Kim bir falcıya giderde onun söylediğini doğrularsa o kimse Muhammed’e (SAV) indirileni inkár etmiş olur."
Müslüman yalnızca Allah’a güvenir, O’na sığınır ve yalnızca ondan yardım diler. Fatiha suresinde "Rabbimiz ancak sana kulluk eder ve yalnızca senden yardım dileriz" buyrulur.