Mehmet KURT / İZMİR
Oluşturulma Tarihi: Aralık 04, 2014 01:12
Karşıyaka Rotary Kulübü'nün düzenlediği sohbet toplantısının konuğu, Sağlık Bakanlığı tarafından kurulan "Sağlık Net Veri Toplama Sistemi"yle elde edilen hasta bilgileriyle kişisel verilerin demokrasi ve gelecek için tehlike oluşturduğunu dile getirerek change.org da kampanya başlatan Dr. Cemil Tugay oldu. Sistem ve kampanya ile ilgili bilgi veren Tugay'a Karşıyaka Rotary Kulübü Başkanı Avukat Barış Kaşka tarafından dernek flaması ve adına dikilen fidan sertifikası verildi.
Kaya Prestige Otel'de gerçekleşen toplantıda konuşan Dr. Tugay, Sağlık Bakanlığı tarafından kurulan ve Türkiye'deki tüm sağlık kuruluşlarını kapsayan "Sağlık Net Veri Toplama Sistemi"yle 1 Ağustos'tan itibaren tüm hasta ve kişisel bilgilerin kişilerin izni olmadan bir merkezde toplamaya başladığını söyledi. Muayenehaneler dışında özel ve resmi tüm hastanelerde, üniversite hastanelerinde, polikliniklerde ve tıp merkezlerinde toplanan bu verilerin günlük olarak bir merkeze aktarıldığını belirten Tugay, "İsim, T.C. kimlik numarası ve iletişim bilgileriyle muayene bulguları, teşhis ve tedaviye yönelik yapılan tüm işlemler kayıt altına alınıyor ve bunun hiç bir aşamasında hastaların izinleri alınmıyor. Sağlık Bakanlığı bu sistemi ulusal sağlık profilimizi ortaya koymak, hastalıkların dağılımını belirlemek ve geleceğe dair planlama yapmak için yaptığını söylüyor. Oysa bütün bunlar hastaların kimlik bilgileri olmadan da yapılabilir. Ama bu sistemde bilgilerin toplanış şekli, ulusal profil çıkarmaktan çok kişiye özel dosyalar oluşturuyor, yani fişleniyor ve haberi bile olmuyor" dedi.
Dr. Tugay, Sağlık Bakanlığı'nın topladığı verileri kullanırken kişisel bilgileri korumaya dikkat edebileceğini, ama korumak zorunda olmadığını, buna zorlayan bir kanun bulunmadığını hatırlatarak, "Anayasamızın 20'nci maddesi kişisel verilerin mahremiyetinin korunmasının zorunlu olduğunu ve bu korumanın nasıl olacağının bir yasa yapılarak belirleneceğini söylüyor. Ama ortada yasa yok, çünkü 'Kişisel verileri koruma kanunu yasa tasarısı' defalarca gündeme gelmesine rağmen 10 yıldan uzun süredir bir türlü çıkarılamıyor. Bize özel bilgiler elden ele kolayca dolaşabiliyor. Bunun en yakın örneği bankaların, sigorta, telefon şirketlerinin sürekli sizi arayıp, ürünlerini satmaya çalışması. Bankaların da diğerlerinin de bizimle ilgili bir veri toplama sistemleri var. Bu konuyu düzenleyen herhangi bir yasa olmadığı için verilerimiz hesapsızca kullanılabiliyor" diye konuştu.
KÖTÜYE KULLANMAK MÜMKÜNHerhangi bir sağlık problemi nedeniyle bir hastaneye başvuran kişiye yönlendirilen sorular içinde alkol kullanımından kürtaj sayısına kadar pek çok özel bilgi de olabildiğine dikkat çeken Tugay sözlerini şöyle sürdürdü:
"Psikolojik bir bozukluk, cinsel bir hastalık ya da estetik ameliyat için gelen hasta, doktor tarafından hastane bilgisayarına kaydedildiği an, tüm bilgileri otomatik olarak Bakanlığın veri toplama sistemine de gidiyor. Bakanlık bunların güvenli bir bilgisayar sisteminde saklandığını söylese de bu bilgisayar sistemine kimlerin girebildiğini, görevlilerin neye göre seçildiğini bilmiyoruz. Kişisel bilgilerin çalınarak çıkarına kullanacak birilerine vermesi işten bile değil. Bunu bir eczacı kalfasının bile yapması çok kolay. Çünkü o bile görebiliyor. Saç dökülmesi şikayeti için birinin araması 'beni rahatsız etmez' diyebilir ama bu, iktidarsızlık gibi bir şikayetle ilgili de aranabileceğiniz, evinize, isminize özel broşürler gelebileceği anlamına da gelebilir. Size yaşanmış bir konuyu aktarayım; Bir eşin gebelik testi yaptırmasından bir hafta sonra kocayı cebinden arayan birileri, eşinin gebelik testi yaptığını ve kendisinin bilgisi olup olmadığını soruyor. Düşünsenize; eşiniz emin olmadan söylememek için test yaptırıyor, birileri kalkıp
haber veriyor. Koca bilinçsizse alın size bir aile faciası."
ORGAN MAFYASI İÇİN DE CAZİPDr. Cemil Tugay, kan grupları, doku özellikleri, genel sağlık durumları belli olan insanların hangilerinin organ nakli için uygun verici olduğunun bu sistemle bulunabileceğine ve uluslararası organ mafyaları için cazip bir hırsızlık konusu olabileceğine de dikkat çekerek konuşmasını şöyle tamamladı:
"Bu bilgiler Türk toplumuna özel biyolojik silah geliştirme sevdasında olan düşman ülkeler için bizleri açık hedef haline bile getirebilir. Hiçbir elektronik sistem hackerler karşısında yüzde 100 güvenli değil. Bizim bakanlığın veri toplama sistemi de korunma garantisi olmadığı anlamına gelir. Bu ülkenin sorumluluk hisseden hekimleri ve vatandaşları olarak hepimizin geleceği adına, Sağlık Net sisteminin bir an önce durdurulmasını istiyoruz. Çünkü hasta bilgileri cipli bir sağlık kartına yüklenebilir ve bunu sadece doktoru görebilir. Kişisel verilerimiz, veri kullanımı ve paylaşımı ile ilgili gerekli kanuni düzenlemeler yapıldıktan sonra; ve isim ve iletişim bilgilerimiz alınmadan, ve öncelikle hastaların iznini alarak toplanabilmeli ve istatistik değerlendirme için kullanılabilmeli. İnanıyoruz ki Bakanlık bu şekilde de istediği planlamayı yapabilir. AIDS gibi toplum sağlığını ilgilendiren bulaşıcı hastalıklar zaten zorunlu olarak bildiriliyor ve bildirilmeye devam edecek. Sağlık Bakanlığı başta olmak üzere, ilgili tüm kurumlara sesimizi duyurma çabamız için herkesin, ama herkesin imzasını istiyoruz. Bunu herkese duyurmamıza yardımcı olmanıza da ihtiyacımız var. Çünkü bu sorun bu ülkede yaşayan herkesin sorunu. En çok da geleceklerinden sorumlu olduğumuz çocuklarımızın."