Sağlık turizmi ve Türkiye

Dünyadakİ yaşanan küreselleşme sürecinde ülkelerin sağlık sistemlerinde yaşanan problemler uzun bekleme listeleri, yükselen maliyetler, hizmetlerde kalite problemleri olarak göze çarpmaktadır. Bu sektörün oluşumuna kaynak olan temel neden, insanların artık sağlık sorunlarını çözerken yalnızca kendi ülkelerindeki hekimleri ya da fiyatları değil, en iyi çözüm ve en iyi fiyat yollarım bulmak istemesidir.

Bunun yanı sıra; Endüstrileşmiş ülkelerde sağlık hizmetlerinin maliyetlerinin yüksek olması, uluslararası seyahatlerin ekonomik hale gelmesi kişileri, hizmetin ucuz kalitenin yüksek olduğu ülkelere yönlendiriyor. Sağlıkta yüksek teknoloji, kaliteli hizmete optimum fiyat performans oranları ile ulaşabilme kişilerin tercihlerine etki etmektedir. Örneğin İngiltere ve Kanada’da ortopedik protez ameliyatları için verilen süreler dikkat çekicidir.

Tüm turizm uzmanları, sağlık turizmindeki artışın gelecek yıllarda hızla ilerleyeceği görüşünde de birleşiyor. AB’nin de bu nedenle önümüzdeki yıllardan itibaren Sağlık Turizmi konusunda, çerçeve bir yasa hazırlayabileceği belirtiliyor. Türkiye sahip olduğu sağlık turizmi potansiyelini iyi değerlendirememektedir. Sağlık turizmini etkili ve verimli bir şekilde gerçekleştirebilmek için; turizm olanakları (iklim, doğa, tarih), sağlık hizmeti olanakları (hastaneler, personel, teknolojik imkánlar, uygun fiyatlar, uzmanlıklar) tüketici ile sağlık turizmi sektörünü buluşturacak olan profesyonel organizasyonlara sahip olmalıdır. Avrupa Birliği ülkesi olmadığımız için, hastaların serbest dolaşım hakkından yararlanmıyoruz. Ancak ülkeler arasındaki ikili anlaşmalarla veya özel sağlık sigortaları aracılığıyla veya çok iyi örgütlenen, profesyonel organizasyonlarda, kişilerin kendi ceplerinden ödedikleri, sağlık hizmetlerini Türkiye olarak sunabiliriz.

Bu konuda neler yapılabilir? Öncelikle Devletin desteği (Vize kolaylıkları, Yatınm teşviki) sağlanabilir. Tanıtım kampanyaları düzenlenebilir ve profesyonel aracı kurumlarla işbirliğine gidilebilir. Türkiye’nin sağlık turizmi alanındaki kuvvetli yönleri arasında, hastanelerin, fiziksel alt yapı ve donanımlarının yüksek kalitede olmasını, sağlık hizmeti sunucularının, eğitim ve deneyimlerinin yüksek olduğunu söyleyebiliriz. Diğer ülkelere göre fiyat avantajlarımız tabi ki var. Coğrafi konum nedeniyle de, Türkiye çok ayrıcalıklı bir yere sahip. Yine Türkiye’nin avantajlı noktalarından bir tanesi de kaliteli turizm işletmeciliği sahip olması, aynı zamanda ülkemizin bir diğer özelliği de Türk konuk severliğine sahip olmamızdır. Türkiye Sağlık Turizmi diyince aklımıza ilk gelenlerden bir tanesi tabii ki termal tesisler ve kaplıcalar oluyor. Ama hepimizde biliyoruz ki, Türkiye’deki kaplıca işletmelerinin çok büyük bir çoğunluğu özel idarelerin elinde ve bu özel idarelerdeki kaplıca yöneticileri ve çalışanları çok profesyonel değiller, yetersizler ve uygun bir yaklaşımla da ne organizasyon şirketlerine ne de hastalara yaklaşma özelliğinde değiller. Profesyonel web siteleri yok, müşteri odaklı değiller ve yabancı dil problemleri var. Hepsi için bahsedemesek bile genel görüntümüz böyledir. Ne yapmamız lazım diye bakınca, tüm turizm sektörünü temsil edebilecek, bir çalışma için, sektörler arası işbirliğinin muhakkak sağlanması gerekiyor. Bu Sağlık Turizminin ülkemizce gelişememesinin sebebi, altında yatan sorunlar, çok fazla başlıklar var, bu sorunlar Turizm Bakanlığı, Sağlık Bakanlığı, Belediyeler, Sigorta Şirketleri, Özel sektörler başta olmak üzere, tüm bu işte yer alabilecek, kurum ve kuruluşların bir araya gelip sorunları çözüp elbirliği yapması gerekiyor. Türkiye’de sağlık turizmi için yapılmış milyarlarca dolarlık yatırımlara rağmen talep yeterli değildir. Sebebi yurt dışında tanıtımların az olması ve satış ağının kurulmamış olmasıdır. Önemli bir jeotermal kuşak üzerinde yer alan Türkiye, kaynak zenginliği ve potansiyeli acısından dünyada ilk yedi ülke arasına girmektedir. Bu konuda iyi satış ve pazarlamacılar yetiştirilmelidir. Hastane bünyelerinde görevli hasta sorumluları sağlık turizmi satış pazarlamada eğitilmelidir.