Güncelleme Tarihi:
ANAP Konak İlçe eski Başkanı Nurullah Sağır'ın ağır suçlamaları, Emniyet Müdürlüğü ve partide günün konusu oldu. Sağır’ın ruhen rahatsız olduğu öne sürüldü
ÇETE kurmak suretiyle suç işlemek suçundan Devlet Güvenlik Mahkemesi'nde yargılanmasına başlanan ANAP Konak eski İlçe Başkanı Nurullah Sağır'ın İzmir Emniyet Müdürü Hasan Yücesan ve ANAP İl Başkanı Tahsin Toygar ve bazı isimlere yönelik suçlamaları tepkilere neden oldu.
Bomba gibi düştü
SAĞIR, DGM'deki duruşması sırasında okuduğu 44 sayfalık savunmasında partili eski arkadaşları ile kendisine yönelik operasyonu yapanlardan adeta intikam alırcasına ifadeler kullandı. Sağır'ın iddiaları İzmir'e bomba gibi düşerken, suçlananlar bu sözleri gerçek dışı olarak yorumladı.
Tartışma konusu
İÇİŞLERİ Bakanı Sadettin Tantan'a şikayet ettiği için Emniyet Müdürü Hasan Yücesan'ın hedefi olduğunu, Toygar'ın ihale takipçiliği yaptığını, Nedret Utku'nun bağış makbuzlarını yok ettiğini önesüren Sağır'ın açıklamaları siyasi çevrelerde en çok tartışılan konu oldu.
Senaryo iddiası
SAVUNMADA ismi geçenler Sağır'ın yalan söylediğini önesürüp kendilerini savunurlarken; İl Başkanı Toygar, Sağır'ın ruh durumunda ciddi sorunlar olduğunu belirtti, ‘‘Senaryo yazmaya devam ediyor. Partimizde herşey şeffaftır. Verilmeyecek hesabımız yok’’ diye konuştu.
DURUŞMADAKİ suçlamalar
NURULLAH Sağır'ın DGM'deki duruşmada satır satır okuduğu 44 sayfalık savunmasında şu ilginç sözler yer aldı:
‘‘Partinin ihalecisi ve iş bitiricisi İl Başkan Vekili İrfan Timur, Tahsin Toygar, Nedret Utku ve yandaşlarıyla siyasi baskı yapıp işleri hallediyor ve paylaşıyorlar. Bankalardan 3.5 milyon mark Tarişbank onaylı, Vakıflar Bankası teminatlı krediyi Nedret Utku desteğiyle ağabeyi Hasan Utku aldı.’’ 6’da
HASAN YÜCESAN:
Bu konuda konuşmak, yorum yapmak istemiyorum. Muhatap bile olmak istemiyorum. Konu yargıda çözümlenir.
TAHSİN TOYGAR:
Bütün gün oturup, senaryo üretiyor. Ruh halinde bozukluk var. ANAP'ta herşey açık. Korunmadığı için suçluyor.
NEDRET UTKU:
Parti hesapları suçlamasıyla ilgili ifade verdim. Baskı değil, tavassutum olduğunu söylesin, siyaseti bırakayım.
AYLARDAN beri kamuoyunda ciddi tartışmalara neden olan ANAP Konak Eski İlçe Başkanı Nurullah Sağır'ın gözaltına alınma ve yargılanma süreci, DGM'deki ilk duruşmada verdiği ifadelerle yeniden alevlendi. Sağır'ın, hazırladığı 44 sayfalık savunmasında suçladığı Emniyet Müdürü Hasan Yücesan, parti yöneticileri tepkilerini farklı biçimde gösterdi. Eski partilileri Sağır'ın doğru söylemediğini, senaryo ürettiğini belirten ANAP İl Başkanı Tahsin Toygar, ‘‘Kendisini yargılandığı sürece götüren gözaltına alınma olayında korumadığımız için böyle bir davranış içine girdiğini sanıyorum’’ dedi.
EŞREFPAŞA Karakolu'nun yapılacağı alanı, yanındaki benzin istasyonuna kullandırmakla şikayet ettiği Emniyet Müdürü Hasan Yücesan, daha önce yine aynı olaylar gündeme geldiğinde, olayı öğrendiği dönemde gereken işlemin yapıldığını söylemişti. Suçlamalarla ilgili olarak geçmişte, ‘‘Bu şahıs bu tür iddialarla üzerimizde otorite kurmaya çalışıyordu’’ diyen Yücesan, ilk duruşmada yine gündeme getirilen konu hakkında konuşmak istemediğini, Nurullah Sağır'ın muhattabı olmadığını kaydetti.
Siyaseti bırakırım
İHALELERDEN pay olmakla, yönetimindeki bazı kişilerin kamudan ihale almasını sağlamakla suçlanan İl Başkanı Tahsin Toygar, 3 Mart 1999 tarihinden beri başkanlık yaptığını hatırlattı. Bu tarihten beri yönetimlerde bulunan kişilerin herhangi bir tartışmalı işe bulaşmadığını söyleyen Toygar, ‘‘Yeni yönetimi kurduğumda da bu türlü iddiaların zaman zaman gündeme gelebileceğini düşünerek, tüm arkadaşlarıma kamudan ihale almamalarını, eğe gireceklerse de görevi bırakmaları yolunda uyarıda bulundum. Nurullah Sağır 7 ay boyunca ilçe başkanlığı yaptı ve aynı binada olmamız nedeniyle neredeyse hergün beraberdik. O tarihlerde bu konularda en ufak bir konuşması, uyarısı olmayan bir insanın bu ifadesi şaşırtıcı’’ dedi.
KENDİSİNİN organize suç örgütü kurduğu iddiasıyla yakalanıp, gözaltına alınmasının ardından iki gün içinde partiden uzaklaştırıldığını, bunu hazmedemediğini belirten Tahsin Toygar, ‘‘Biz o tarihte olayın yargıya intikal ettiğini, suçsuz olması halinde partiye dönebileceğini, aksi halde cezasını çekeceğini söyledik. Bu tavrımızdan hoşnut olmadı. Eğer elinde iddialarına ilişkin herhangi bir belge varsa ortaya koyar. Ruh halinde önemli sorunlar olduğunu düşünüyorum’’ diye konuştu.
Tehdit ettiler
ESKİ İlçe Başkanı Nedret Utku ise kendisinden sonra ilçe başkanı olan Nurullah sağır'ın parti hesap makbuzlarına yönelik suçlamalarını daha önce gündeme getirdiğini, buna ilişkin açılan soruşturma çerçevesinde Cumhuriyet Savcılığı'na kapsamlı bir ifade verdiğini söyledi. Utku, en doğru kararı hukukun ve mahkemelerin vereceğini belirtirken, ‘‘Bu iddialar benim ilçe başkanlığımdan önceki 1993 yılına ait hesap makbuzlarıyla ilgili. O tarihteki ilçe Başkanı Hüseyin Özdilek'in partiden bilgisayarları dahil, alıp gittiği tüm arsivlerde var. Ben 1994 yılı Nisan ayında göreve geldim’’ dedi.
BU suçlamaya yönelik Genel Merkez'e bilgilerin verildiğini söyleyen Utku, şunları söyledi:
‘‘BAZI ihbarlar geldi. Sağır'ın parti kisvesi altında bazı işleri yapmasına izin verilmemesi konusunda uyarıda bulundum. Bu davranışım doğal bir rahatsızlık verdi. Benim polis Müdürü Muhteşem Çavuşoğlu'nu tanımama da Nurullah Sağır'ın beni tehdit etmesi neden oldu. Dönemin Valisi bu olayları duyunca korunmamı istedi. Kimsenin tayinini yaptırmadım. Görüştüğüm hiçbir bürokrattan böyle bir istekte bulunmadım. Bunlar, olayın esasını saptırmaya yönelik çırpınışlardır.’’
SUÇLAYAN İFADELER
SAĞIR'ın DGM'deki duruşmada satır satır okuduğu 44 sayfalık savunmasında ANAP'lılarla bazı emniyet görevlilerine yönelik ciddi suçlamalar yöneltildi. İşte Sağır'ın suçlamaları:
‘‘17 yıldır siyasetin içindeyim. Benden önceki ANAP Konak İlçe Başkanı Nedret Utku döneminde parti gelir gider defterlerinin tutulmayıp, bağış makbuzlarının kayıp olduğunu tespit eden raporu işleme koydum. Ayrıca Nedret Utku, kendisi yerine akrabam Hüseyin Sağır'ın partiden belediye meclisi birinci sırasına aday olmasını hazmedemedi. Nedret Utku bunlardan dolayı kızdığını, polisçe büyük problemler açacağını söylemiş. Şube Müdürü Muhteşem Çavuşoğlu, Kayseri'ye çıkan tayinini durdurduğu için Nedret Utku'ya sırf hava olsun diye polis koruması verdi. Bunun karşılığında da Çavuşoğlu'nu Organize Suçlar Şubesi müdürlüğüne getirtti. Bundan sonra da asılsız ihbarlarla sık sık otomobilim, kardeşimin kahvehanesi arandı.
Toygar’ın baskısı
SİYASETLE uğraştığım sürede devlet ve özel sektör ihalelerine katılmadım, özel veya devlet bankasından yakınlarım dahil kredi almadık. 1994 yılında şirketim yüksek vergi ödediği için bronz madalya ile ödüllendirildim. Bu tür ihalelere katılan partilileri de acımasızca eleştirdim. Parti teşkilatını geçim ve rant kapısı görenlerin yönetimden ayrılmalarını istedim. Partinin ihalecisi ve iş bitiricisi diye sürekli basına malzeme olan İl Başkan Vekili İrfan Timur, özellikle vakıflar, Tekel, gibi kamu ihalelerini alıp İl Başkanı Tahsin Toygar, Belediye Meclis Üyesi Nedret Utku ve yandaşlarıyla siyasi baskı yapıp işleri hallediyor ve paylaşıyorlar. Yine bankalardan 3.5 milyon mark Tarişbank onaylı, vakıflar bankası teminatlı krediyi Nedret Utku desteğiyle ağabeyi Hasan Utku aldı.
Hedefi Emniyet
EŞREFPAŞA'da karakol olması kaydıyla hibe edilmiş olan değeri çok yüksek arsayı, benzin istasyonu usulsüz kullanıyordu. Bunu Emniyet Müdürü Hasan Yücesan'a söyleyip engel olmasını istedim. Harekete geçmeyince İçişleri Bakanı'na parti olarak yazı gönderdik. Yücesan buna kızdı, fakat haklı olduğum ortaya çıktı. Ruhsatsız benzin istasyonunun kullanıldığı arsa geri alınmış oldu. Organize Suçlardan Sorumlu Emniyet Müdür Yardımcısı Ali Yılmaz'ın tayini çıkmıştı. Beni çağırdı siyasetçilere hakaret edip hırsız politikacıların tayinini çıkardığını fakat gönderilmek istenirse Devlet Bahçeli'nin masaya yumruğunu vurup, gerekirse koalisyonu bozacağını belirtti. Ben de kendisinin polis olduğunu kim hırsızsa bunu yakalamasının görevi olduğunu, kendisinin insani ilişkiler bakımından yalama olduğunu söyleyip, tartıştık. Bir süre sonra bana gönderilen mektupta telefonlarımın dinlendiği ihbar edilip, dinleme kayıt belgesi çıktı. Bunun üzerine İzmir Milletvekilleri Süha Tanık ve Işın Çelebi'yle birlikte İçişleri Bakanı Sadettin Tantan'a gidip telefonlarımın dinlendiğini anlattım. Bakan gerekeni yapacağını söyledi. Bu arada Ali Yılmaz'da bazı kişilere telefonu DGM Başsavcısının talimatıyla dinlediklerini söylemiş. bu konularla ilgili basın toplantısını bir gün sonra yapmayı planlayıp, Milletvekili Işın Çelebi'yi havalimanında karşılayıp, kardeşimin kahvehanesine geldikten sonra baskın yapıldı. Baskını yapan şubenin müdürü de Nedret Utku'nun geçmiş yıllarda başka ile tayinini durdurduğu Muhteşem Çavuşoğlu'dur.’’