Sade suya temizlik

Güncelleme Tarihi:

Sade suya temizlik
Oluşturulma Tarihi: Ocak 04, 2000 00:00

Haberin Devamı

ATATÜRK Eğitim Hastanesi, köşemizin müdavimlerinden oldu. Bu kez konu temizlik. Ben konunun sadece hastanede konuşulduğunu sanıyordum. Oysa politika muhabiri arkadaşım Macit Sefiloğlu bendeki belgelerin kopyasını önüme koyuverdi. Meğer konu siyasi partilerde de konuşulur olmuş. Temizliğin de siyaseti yapılıyormuş...

Gelelim, ‘‘Bıktık artık'' diye başlayan iddia mektubu ve belgelere göre temizlik hikayesine...

Geçen Mart ayında hastanede açılan temizlik ihalesini SEFAM firması kazanır. Firmayı hastane müdürü, başhemşire ve başhekim yardımcılarından oluşan komisyon denetler. Sözleşme hükümlerine uygun malzeme kullanılıp kullanılmadığına da bakılır. Eylül'den bu yana yapılan denetimlerde çöp torbalarının şartnameye uygun olmadığı saptanır. Kullanılan deterjanlar Hıfzısıhha Enstitüsü'nde tahlil ettirilir. TS uygunluğu aranır. Klorak bulanık, klorsuz mekanik temizleme tozunda ise aktif madde miktarı düşüktür. ‘‘Uygun değildir'' raporu verilir, çünkü temizlik neredeyse sade suyla yapılmaktadır. Komisyon durumu tutanaklarla Başhekim Hüseyin Katılmış'a arzeder. Şartnameye göre firmaya 100 milyon lira ceza kesilmesi gerektiğini de bildirir. Ancak günler, aylar geçer, konu sümenaltında kalır. Adından başka etkisi ve yetkisi olmayan ‘‘İşlevsiz komisyon'' pozisyonuna düşülmüştür. Onlar görevlerini yapmıştır ta gerisi gelmemiştir. Bundan müthiş bir rahatsızlık duyarlar. Sicillerine uyarı ve ceza işlenen firmaların bir daha ihaleye girememesi gibi bir durum sözkonusudur. Acaba bu yüzden mi ‘‘Korunmaya'' alınmıştır firma bilinmez... Ancak yeni ihaleyv çok az zaman kalmıştır...

Çocuk gözüyle Kızılay

MARMARA Depremi hepimizi derinden yaraladı. Bir başka yara ise ‘‘Karagün Dostu'' Kızılay'ın haliydi. Özel Ekin ve Özel Ege liseleri öğrencileri de Kızılay'ı tartıştı. Mesajları da Türkiye'nin ilk ve tek çocuk gazetesi Kıpırdak'ta yayınlandı. Çocuklar ‘‘İmajı bozulan Kızılay'ın yeniden yapılanması gerekiyor. Çünkü ona güvenmek istiyoruz'' dedi ve büyüklerden hesap istedi. Büyüklerin anlaması dileğiyle söz çocukların:

AKUT, Kızılay'dan daha iyi çalıştı. Kızılay ondan öğrensin.

Dürüst yöneticiler bulunsun.

Teknolojiden yararlanılsın.

Depolarda çürüyen malların hesabı verilsin.

İnsanlara önem verilsin.

Bağışlar nerede ve nasıl kullanılıyor? Hepimiz bilelim.

Adli Tıp üyelerinin enstitü kurma çabası

EGE Üniversitesi Tıp Fakültesi Adli Tıp Anabilim Dalı öğretim üyelerinin bir düşü var. İstanbul Üniversitesi'ne bağlı çalışan Adli Tıp Enstitüsü'nün EÜ'de de kurulması. Böyle bir düş, hop denilince gerçekleşemez. Bunun bilincindeler.

Dışarıdan bakıldığında sadece otopsi yapılan ve adli rapor verilen bir bilim alanı görülen Adli Tıp'ın son yıllarda birçok bilim dalıyla (zooloji toksikoloji, botanik, antropoloji, biyoloji gibi) ortaklaşa çalışır hale geldiğini söylüyorlar. Gerçek bir enstitü de bu dalların işbirliğiyle kurulabileceği için altyapı çalışmaları da başlamış. Örneğin kişilerin nasıl tesbit edildiğini ortaya çıkaracak Adli Toksikoloji Bilim Dalı kurulmak üzere. Böcek larvalarından cesedin ölüm saati ve öldüğü bölgenin saptanmasını sağlayan Adli Entolomoloji'yle ilgili seminerler hızlandı. Bunun arkasından neler mi gelecek? Grafoloji, adli otomotiv, adli diş hekimliği, adli antropoloji, adli büstçülük, balistik... Adli tıpçılar düşlerini gerçeğe çevirmek için yola koyulmuşlar, yetkililerden yolu açmalarını bekliyorlar.

Milenyum bebeği

1999'UN 31 Aralık'ında saatler 24.00'ı bir geçtikten sonra milenyum bebeği beklenmeye başlandı. Anne adayları da, kadın doğum uzmanları da 2000'in ilk bebeği ünvanı için yarıştı. Sezaryenler yarışma dışı tutuldu. Normal doğumlar gerçek milenyum bebeği kabul edildi.

HASTANELERDEN günler öncesinden yılbaşı gecesi için, ‘‘Buyrun, doğumumuz var'' davetleri aldık. Yani planlı doğumlar için. Oysa SSK Ege Eğitim Kadın Hastalıkları ve Doğum Hastanesi milenyum bebeği ilklerle üstelik neştersiz dünyaya geldi.

AYFER Aylan, adını bile yeni yüzyıla uygun koyduğu kızı Milen'i pekçok anne adayına nispet edercesine normal doğumla dünyaya getirirken, hastane yönetimi de 21. yüzyıla yakışır ‘‘Teknolojik bomba''sını patlattı. Milen bebeğin doğumhaneden çıkar çıkmaz ilk görüntüleri kamerayla çekildi. Fotoğrafı bilgisayardan çıkarılıp bekleme salonundaki heyecanlı baba İlyas Aycan'a ulaştırıldı. Milen bebeğin doğumu, boyu, kilosu aynı zamanda bekleme salonunda ışıklı bantla duyuruldu. Galiba yarışı bu farklılıklarıyla SSK Doğum Hastanesi kazandı.

GÜLÜMSEYİN

Dilinizi çıkarın

Hekim şikayeti dinledikten sonra kıza dönmüş:

- Soyunun, demiş.

- Fakat doktor, demiş kız. Hasta olan ben değilim, annem...

Doktor anneye dönmüş

- Dilinizi çıkarın bakayım hanımefendi...

Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!