Oluşturulma Tarihi: Mayıs 12, 2007 03:06
Ege Üniversitesi Tıp Fakültesi Psikiyatri Kliniği Anabilim Dalı Öğretim Üyesi Prof. Dr. Ahmet Çelikkol, halk arasında yaygın olarak bilinen "Rüyada ölü gördüm, uzun yaşayacağım" gibi inançların doğru olmadığını söyledi.
Rüyaların geleceğin habercisi olmadığı bilirten Çelikkol, rüyanın, bilinç dışı muhteviyatın uykunun belli dönemlerinde bilince yansıması olduğunu söyledi. Çelikkol, "Her insan uyuduğu sürece belli aralıklarla
rüya görür. Bazı insanların da hiç rüya görmemesi rüya görmediğinden değil, muhtemelen uykusunun derin olmasındandır. Gördüğü rüyayı hatırlamamaktadır. Bazıları rüyalarını çok hatırlar. Rüyaların içeriği karmaşıktır. Çünkü rüyada bizim günlük hayatımızda işleyen mantık işlemez. Orada çocuksu mantık vardır. Bir adamı ölü görürsün, ölü birden bire dirilir. Rüyalar bu bilinç dışı sürecin sonucu olduğu gibi karmakarışıktır" dedi."Rüyaların bazıları sanıldığı gibi gelecekten
haber vermezler" diyen Çelikkol, rüya her kişinin bilinç dışındaki sıkıntılarının çatışmalarının uyku sırasında bir kısmının karmakarışık vaziyette bilince çıkmasıdır. Dolayısıyla içerikleri geleceği değil, kişinin içindeki mevcut olan kompleksleri yansıtır. Örneğin bir insan rüyasında devamlı korkuyorsa, bilinç dışında özgüven eksikliği, geleceğe güvensizlik, çocuklukta yaşanmış travmaların kendisinde yarattığı komplekslerdendir. Bunlar kişinin çok farkında olmadığı duygulardır. Ve rüyada bir şekilde ortaya çıkarlar. O bakımdan rüya, kişinin geleceğini değil, bilinç dışında saklı geçmişindeki daha çok olumsuz olayları yansıtmaktadır" şeklinde konuştu. Rüyaların kimi zaman olumlu olayları da yansıttığını belirten Çelikkol, "Çocukluğunda mutlu bir an vardır. Babası küçükken bisiklet almıştır. Erişkin hayatında bu mutlu an rüyasında aynen çıkar. Eski bir dostu görmek, gelecekle bağlantılı değildir. Yolda yürürken eski dostuna benzer birisini görmüştür ama bunun farkında değildir. Kişi sıkıntılı dönemde geçmişini anımsama, geçmişine dönme eğilimini gösterir o şekilde uykuyu dalmıştır onu görür" dedi.Egzersiz grip düşmanıProf. Dr. Münir Büke, gribe karşı, spor önerdi. Büke, "Egzersiz vücut direncimizi artırır; vücut direncimiz, yani bağışıklık sistemimiz güçlü olunca mikroplar kolay kolay giremez. Her gün yarım saat yürüyüş, yüzme, pedal çevirmek, bağışıklık sistemimizi güçlendirir. Hastalığa yakalanmayız" dedi. Büke, gribe karşı vatandaşları şöyle uyardı: "Bir, iki yıl önce geçirmiş olduğumuz grip virüslerinde yapısal yönde çok değişiklikler olduğu için bir evvelki yıl geçirdiğimiz grip enfeksiyonlarında insanlarımız bir sonraki yıl geçireceği grip enfeksiyonunda bir direnç oluşmaktadır. Virüsler hücre içi parazitlerdir. Vücudumuzdaki canlı hücrelere girerek hayatlarını sürdürebiliyorlar. Bu virüslere karşı en güçlü silahlardan biri de egzersizdir."
SİGARADAN UZAK DURUNBüke, sigaradan uzak durmak gerektiğini de belirterek, "Sigara bütün hücreleri zehirliyor; solunum yollarına yerleşen virüsler özellikle sigara içenleri tercih eder. Çünkü dirençleri zayıftır. Stres yapacak ve vücut direncimizi kıracak olaylardan uzak durmak gerekir" dedi.
Eşrefpaşa Hastanesi’nde kalite çalışmasıİZMİR Büyükşehir Belediyesi Eşrefpaşa Hastanesi’nin Başhekimi Prof. Dr. Hülya Güven, laboratuvar tetkiklerinin yurt dışındaki uluslararası kalite merkezlerinde kontrolden geçtiğini, hata payını sıfıra indirmeye çalıştıklarını belirtti. Güven, "Testlerimizin doğru çalışıp çalışmadığını öğrenmek için Hollanda ve İngiltere’den bilinmeyen kan örneği gönderiliyor biz onları ölçüyoruz ve çıkan sonuçları onlara bildiriyoruz. Sonuçlar yüzde 99 oranında doğru çıkıyor" dedi. Dokuz yeni ameliyathaneden yedisini devreye aldıklarını da belirten Güven, hastanenin havalandırma ve filtre sistemini değiştirdiklerini beş katlı yeni poliklinik binasının da kasımda hizmete gireceği, mevcut binanın yataklı olacağını açıkladı.
BEŞ BİN AİLEYE ÜCRETSİZ HİZMET Yaşları genç olduğu için yeşil kart alamayanların sağlık masraflarını kendi özel formlarından karşıladıklarını da belirten Güven, "Evi, arabası, sosyal güvencesi yoksa hastaneden ücretsiz hizmet veriyoruz. Beş bin kayıtlı ailemiz var. Hastanede yattığı zaman her şey ücretsiz. Belediye sosyal güvencesi olmayan ailelerin çocuklarının ilaç parasını da ödüyor" dedi.
TAM OTOMASYONHastanede 60 doktor, 100 hemşire mevcut, toplam 500 personel bulunduğunu belirten Güven hastanenin tam otomasyonu geçtiğini söyledi. Yatan hastadan, ameliyathaneye kadar otomasyona bağlandıklarını belirten Güven, "Hasta dosya sistemini ve kayıt sistemini geçildi. İç hastalıkları, göğüs, çocuk sağlığı, fizik tedavi, nöroloji, kardiyoloji, enfeksiyon hastalıkları, çocuk cerrahisi, genel cerrahi, ortopedi, kulak burun boğaz, göz, psikiyatri, plastik cerrahi, kadın hastalıkları, üroloji, çocuk psikiyatrisi yanı sıra, meme hastalıkları, hepatit, infertilite, sigara bırakma, perinatoloji, ağrı, menopoz, riskli gebelik ve gebe takip gibi özel alanlarda da hizmet veriyoruz" dedi. Güven, Emekli Sandığı, Bağ-Kur ve SSK’lı hastalara da hizmet verdiklerini sözlerine ekledi.