Rotaryenlere diksiyon eğitimi

Topluluk karşısında sunum yapmanın aslında zor olmadığını, o ortamda duyulan heyecan, "Ben yapmayayım" kaygısıyla kişinin işi kendisinin zorlaştırdığını belirten Murat Can Canbay, bu durumda kendisini doğru ifade edememe gibi bir sorunun ortaya çıktığını söyledi. Böyle bir sıkıntının yaşanmaması için öncelikle dik durarak derin bir nefesle almanın, bir süre tutup küçük küçük vermenin, heyecan için en büyük ilaç olduğunu vurguladı ve bir dizi ipucu verdi, önerilerde bulundu. Murat Can Canbay, "Öncelikle nasıl konuşurum değil nasıl etkin konuşurum, nasıl başarılı sunarım’ı düşünün. Ciddi bir planlama ve hazırlık yapın. Plansız bir konuşma, projesi çizilmemiş bir binaya benzer. Yapılacak konuşmada dinleyiciyi bir yerden alıp bir yere götüreceksen bir planlamasını yapın. Zihin haritası çıkarın. Bir gün önceden veya birkaç saat önceden gidip bakmak, asıl sunum için gelindiğinde salonda yabancılık çekilmesini önler. Aynanın karşısına geçtiğinizde yanağınızdan birer kesme alın, kendinize göz kırpın, öpücük atın, ’ne şeker şeysin sen ya’ diyerek kendinizi motive edin. Uyandığınız için şükredin ve yola çıkın. Önceden prova edin. Ya bir aynanın karşısına geçerek karşınızda izleyen varmışçasına konuşun veya önce yakınlarınıza sunum yapın" dedi.

Günlük yaşamın en fazla 200 kelimeye sıkıştırıldığını, hele hele öğrencilerde ise bunun 40- 50 kelimede kaldığını dile getiren Canbay, söz dağarcığının genişlemesinin ve evde de kullanılmasının çocuklara da katkısı olacağını anlattı. Türkçe’nin söylendiği üzere, yazıldığı gibi okunan bir dil olmadığını iddia eden Canbay, "Yapacak sözcüğü okunurken yapıcak, olacak sözcüğü olucak, gelecek sözcüğü gelicek şeklinde okunuyor. Harflerden ’ğ’, başındaki sıfata hiç uymayan bir ses. Değil yazılıp diil olarak, yağmur yazılıp yaamur olarak okunduğu gibi" diye konuştu.

Uygulamalı gerçekleşen ve zaman zaman kahkahaların yükseldiği sunumun ardından Kulüp Başkanı Barış Kaşka, Murat Can Canya’a adına dikilen fidan sertifikası ve kulüp flamasını günün anısı olarak verdi.