Rota: URLA

Güncelleme Tarihi:

Rota: URLA
Oluşturulma Tarihi: Ocak 19, 2001 00:00



Sirel EKŞİ
Haberin Devamı

Bu mevsim de güzel

Urla, genelde yazları akla gelen, yanı başımızdaki sahil beldesi. Oysa kış aylarında da keyifli.

ELLİ ki çok gün görmüş, çok badire atlatmış. Yaşlı gövdesi göz göz olmuş, buruşmuş. Belki yüz yılı aşkın zamandır kök saldığı toprağa sımsıkı tutunmuş. İnceli kalınlı, irili ufaklı dallarını, sonsuz bir şükran duasına çıkmış gibi uzatmış gökyüzüne. Yaprakları hala parlak, meyveleri hala diri. Neredeyse kendisiyle yaşıt, sevimli yüzü kırış kırış bir nine dibine çömelmiş ulu ağacın. Becerikli elleriyle çabuk çabuk bir şeyler toplayıp, küçük sepetine dolduruyor. Evren’e ‘‘Bak zeytin topluyor’’ diyorum. Gözünü yoldan ayırmadan, ‘‘Yok daha neler. Ot topluyordur, tam mevsimi’’ diyor. Aklı, natürel zeytinyağı ile lezzetlendirilmiş turp otunda. Sonuçta ninenin tepeleme zeytin dolu sepetini gösterip savımı kanıtlıyorum ama ot sözü aklıma yıllardır yemediğim ve nedense son günlerde tadını sık sık hatırladığım ebe gümecini getiriyor. Bunu yol arkadaşıma söylüyorum tabii. Çözüm anında hazır. ‘‘Hemen durayım. Yol kenarından topla’’ diyor. Gerçekten de, Urla İskele’ye giden ağaçlı yolun iki kıyısı ebe gümeci istilasında. Bu teklife gülüp geçiyorum ama gözümü de yolun iki kıyısını süsleyen otlardan alamıyorum. Sessizliği Evren bozuyor: ‘‘Bu nasıl kış! Yolun bir tarafı lahana, enginar dolu, diğer tarafta papatyalar açmış.’’

EVET, Urla’ya gidiyoruz. İzmir’in en güzel ilçelerinden birine, yazlık cennetine. Bütün bir yaz cıvıl cıvıl yaşayan Urla’nın kış halini görmeye.

YAZLIK kentlerin kış hali hep hüzünlendirir beni. Yazın bahçeleri çiçek dolu, çimenleri bakımlı, pencereleri, kapıları açık, verandaları mutlu insanları ağırlayan evler yalnızlığın koynundadır. Otomobillerden, bisikletlerden, gezintiye çıkmış tatilcilerden geçilmeyen caddeler boşalmış, sahiplerinin, bir yaz bakıp giderken götürmeyi nasılsa unuttukları sevimli kedi ve köpeklere kalmıştır. Deniz eşyaları satan dükkanın vitrininde bir çift palet özlemle yazı bekler. Şen kahkahaların, neşeli sohbetlerin çınlattığı İskele Meydanı sessizdir şimdi. Limana çekilmiş, çoğu örtülmüş tekneler, birbirlerine omuz verir gibi salınır durur. Tek hakim saçlarımızı dağıtan, içimizi ürperten kış rüzgarıdır.

Nerede kalınır?

URLA, bir hafta sonu için de ideal. Pansiyonlar sizi ağırlamaya hazır. Bilip tanıdığımız yerlerin yanı sıra, Urla’nın köklü ve barışçı tarihi geçmişinin en güzel kanıtı olan yeni bir yer daha var. Yorgo Seferis Residance. Açıldığı günden beri büyük ilgi gören Yorgo Seferis Residance’ın restoranı, konaklamayanlara da servis veriyor. Hemen yanında yeni açılmış Taş Bar da çok şık. Ancak, orada sadece yemek yiyebiliyorsunuz.

Ne yapılır?

SIK gittiğiniz, çok iyi bildiğinize inandığınız yerlerde, yeni yeni keşif gezileri yapar mısınız? Tavsiye ederim. Her seferinde farklı gözle bakabilirseniz, çok farklı şeyler görmeniz mümkün. Biz yine geleneğimizi sürdürdük. Kent merkezinden başladık, İskele, Çeşmealtı Güvendik Tepesi'ne doğru keşfe çıktık. Tanju Okan’ın, gözlerini ufka dikmiş heykelini selamladık, Gelinkaya’nın önünden geçerken birbirimize, üzerine bir Türk bayrağı dikilmiş ilginç şekilli kaya hakkında ilginç öyküler anlattık. Yolu bildiğimiz halde, sırf konuşmak için karşılaştığımız herkese, ‘‘Denizli Köyü'ne nasıl gidilir’’ diye sorduk. Sonunda gittik, birbirinden güzel evlere hayran kaldık. Güvendik'te durup, Piri Reis’in Kitab-ı Bahriye’sinde ‘‘Yufka Sulu Liman’’ diye tarif ettiği Çeşmealtı’na baktık. Sonra Mavi Çam’da birer kahve içtik. Yazın coşkulu gecelerinin anılarıyla kış uykusuna yatmış havuzun etrafında bir tur atıp, hepsinin adı çam olan ama farklı renkte ve görünümdeki ağaçlara tek tek hayran olduk.

YOL kenarında, mevsimin en güzel renklerini barındıran manav tezgahından içinde bol ebe gümeci bulunan karışık otlardan aldık. Turp otları, gelincikler, arap saçları, bembeyaz dev lahanaları geride bırakıp dönüş yoluna koyulduk.

BİR hatırlatma. Eğer Cuma günü giderseniz, Urla’nın dillere destan pazarından istediğiniz otu ve en taze sebzeleri bulma şansınız var.

Ne yenir?

40 KİLOMETRE sahili olan Urla’ya kışın giderseniz yapılacak en iyi iş balık yemek herhalde. Uzun sahil boyunda istediğiniz kadar balık restoranı bulmanız mümkün. Cumhur Kaptan’ın Yeri, İskele Restoran, Ünal Restoran gibi. Güvendik de ayrı bir dünya, bildiğiniz gibi. Güvendik Orman İçi Dinlenme Tesisi içindeki Dönence Restoran, Zirve Restoran ve Panorama Restoran ve tabii Mavi Çam. Çeşmealtı’nda da pek çok restoran kış aylarında konuklarını ağırlıyor.

HAAA... Urla’ya gidip katmer yememek olmaz. Hafta içinde kapalı olabiliyorlar ama hafta sonları açık.

Urla’da ot mevsimi. Ne ararsanız var. Manav tezgahına yaklaşırsanız, renk ve çeşit bolluğu sizi büyüler.

Haberin Devamı

Urla doğumlu Yorgo Seferis’in Evi, şimdi turizme hizmet veriyor.

Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!