Güncelleme Tarihi:
Burcu Taner / HÜRRİYET
Şirince Ege’de küçücük bir köy. Onu son birkaç aya kadar benzerlerinden ayıran sadece mimarisiyle çok şirin bir yerleşim yeri olmasıydı. Ancak dünyanın en eski ve teknolojiyi en iyi kullanan uygarlığı olan Mayalar’ın kehanetlerinin yeniden hatırlatılmasıyla dünyada kıyametin uğramayacağı köy ilan edildi ve Şirince bambaşka bir öneme kavuştu.
DENİZ SİPAHİ YAZIYOR... "HAYAR BİR KURGUDUR"
NEDİM BUBİK YAZIYOR... "ASIL KIYAMET"
Buna “tarihi an” diyecek kadar çılgın olmasak da biz de 21 Aralık’ta haberci olarak yollara düştük. Yoğun güvenlik önlemlerinin ardından köye vardık. İlk göze çarpan tabii ki, gazeteciler ve satıcılar. Daha sonra ayrıntılar ortaya çıkmaya başlıyor. Zannedildiği gibi uhrevi ayrıntılardan çok dünyevi somutluklar var. Bir yandan şirketler reklamlarını yapmaya çalışıp, promosyonlar dağıtıyor. Havanın soğukluğunu göz önünde bulunduran bazı firmalar bere, atkı gibi eşantiyonları Şirince ziyaretçilerine yetiştiremiyor. Öbür yandan da çevreciler, “Mayalar da kapitalizme ve küreselleşmeye karşıydı” yazılı dövizler taşıyan sendikacılar, 17-18 civarındaki genç grupları bu telaşlı kalabalığın bir bölümünde yerini almış.
Kıyametin köy meydanı haline gelmiş Artemis Restoran’ın bahçesi aynı zamanda canlı heykellerin, müzik gruplarının ve çocuklarının ellerinden tutup soluğu Şirince’de almış vatandaşların da mekanı olmuş. Ama kime sorsanız “kıyametten kurtulmak” için değil sadece merak ettiği için orada bulunuyor.
Öte yandan artık röportaj yapmaktan bunalma aşamasını da geçip basın mensuplarıyla “senli benli” olmuş esnaf siz sormadan anlatmaya başlıyor. Esnafın çoğunluğu medyanın bu durumu çok abarttığını, o yüzden yerli turistin izdihamdan çekinerek gelmekten vazgeçtiği ancak tanıtım için bulunmaz bir fırsat yakaladıkları konusunda hemfikir. Hakikaten sanıldığı gibi bir izdihamdan bahsetmek zor, ama olağanüstü bir hareketlilik olduğu da kesin.
Başta yöresel kıyafetli kadınlar olmak üzere köy sakinleri ise bu kadar insanın hala neden kış vakti burada olduğuna akıl sır erdirmeye çalışırken her fırsatta da “Burası asıl bizim köyümüz” diyerek tatlı bir kıskançlıktan da geri kalmıyorlar.
Kıyametin kopacağı söylenen 13.11’de ise nefesler tutuluyor. Geri sayım başlıyor. Elimde bilgisayar, fotoğraf makinesi ve yüklü bir çantayla insanların yüzlerindeki ifadeyi yakalamaya çalışıyorum. Aslında orada bulunan çoğu kişinin kıyametin o gün, o saatte kopacağına inanmadığını bir kez daha anlıyorum.
Sosyal medyadaki oldukça muzip yorumları bir tarafa bırakırsak, hakikaten sene olmuş 2012, neden insanlar yollara düşerler bunun için? Gerçeğin çok rahatsız ettiği dünyada gerçek dışının konforlu çağrısından mı?
Turaç TOP - Eray ARPAŞİN, (DHA) MAYA Takvimi’ne göre Marduk Gezegeni’nin çarpmasıyla yaşanacağı düşünülen kıyametten dünyada etkilenmeyeceğine inanılan iki yerden biri olan İzmir Şirince, merakla beklenen 21 Aralık’a sessiz ve sakin girdi. Günün ilk ışıklarıyla birlikte köyde bir önceki güne göre daha fazla hareketlilik yaşanırken, sokak aralarındaki renkli eğlenceler, “Kıyamet bahane, eğlence şahane” dedirtti.
Bir 21 Aralık böyle geçti
Mayaların inanışı nedeniyle cazibe merkezi haline gelen Şirince’deki “kıyamet” hareketliliği sabahın erken saatlerinden itibaren başladı. Ezanla birlikte köyde, o ana kadar umduğunu bulamayan esnaf, işyerlerini açarak, gelmesi düşünülen binlerce kişiyi beklemeye başladı.
Sağlık, sivil savunma ve jandarma ekipleri de önlemlerini artırdı. Özellikle izinsiz araçların alınmadığı köydeki belirli alanlara kurulan otoparklar da dolmaya başladı. Çok sayıda medya mensubunun akın ettiği köyde, gelen misafirleri melek kostümü giyen kızlar karşıladı.
Bu arada, gece boyunca devam eden eğlenceler de gündüze taşındı. Kültür ve Turizm Bakanı Ertuğrul Günay’ın talimatıyla konukları neşelendirmek amacıyla gönderilen halk oyunları ekipleri büyük beğeni topladı. Kırmızı başlıklarıyla dikkat çeken “Frigya Uyanıyor” adlı ritim grubu da gösterilerde bulundu. İzmir Bisiklet Derneği üyeleri, “Meraktan geldik” diyerek köye bisikletleriyle girdi. Bazı ziyaretçiler Şirinler, bazıları da kovboy kostümleriyle sokakta dolaştı.
Kefenli protesto
Bu arada, “En Gençlik, Eğitim ve Spor Kulübü Derneği” üyeleri protesto eylemi düzenledi. Cansız bir mankene kefen giydiren grup, “Asıl kıyamet doğayı korumazsak kopacak. Para hırsıyla doğayı düşüncesizce kirletenler, doğa katliamlarını görmezden gelenler yüzünden kendi yaratacağımız kıyamet Allah’ın kıyametinden önce gelecek. Halbuki kendi kıyametimizin çıkmasını engelleyebilir, bir yerlere gidip canımızı kurtarma ihtiyacı duymadan mutlu ve huzurlu hayat sürebiliriz” dedi. Öte yandan, “Kömür de santral de hepimizin sahip çıkalım. Özelleştirme devleti çökertiyor” diyerek köyde eylem yapmak isteyen Tes-İş ve Maden-İş sendikası üyelerine ise jandarma müdahale etti.
DİNLER BULUŞTU
Şirince’de dinlerin buluşması da yaşandı. Öğlen saatlerinde Şirince Merkez Camisi’nde cuma namazı kılınırken, avlunun hemen önünde de Selçuk ve Kuşadası’ndaki Protestan kiliselerinin üyeleri ilahiler okudu. Bugüne özel cuma namazını Selçuk Müftüsü İsmail Satu kıldırdı. Satu, vaazında, “Her canlı ölümü tadacaktır ve dünyanın da sonu gelecektir. Hiç kimse ölümden kaçamaz. O gün kainatın sonu olacaktır. Kıyametin ne zaman kopacağını bir tek Allah bilir” dedi. Camiye gelenlere Kuran dağıtıldı.
4 bin kişi ziyaret etti
Şirince’de hayat normale dönerken, köye 4 bin kişinin geldiği öğrenildi. Satışlardan umduklarını bulamayan esnaf, kıyamete özel ürünlerin ellerinde kaldığını, umutlarının boşa çıktığını dile getirdi. Kimi esnaf ise basın mensuplarına tepki göstererek, haberlerin olumsuzluk yarattığını öne sürdü. Ayrıca, ortak program yapılmamasının da hayal kırıklığını artırdığı dile getirildi. Gün, köydeki bir restoranın bahçesindeki “Diriliş” partiyle sonlandırıldı.
BEKLENEN OLMADI
Kıyametin kopacağı zaman olarak gösterilen saat 13.11’e doğru köydeki hareketlilik giderek artarken, ziyaretçilere sıcak şarap ve salep ikram edildi. Bazı otellerde kalan yabancı uyruklu vatandaşlar, meditasyon programlarına başlarken, bir fotokopter aracılığıyla yaşananlar havadan görüntülendi. 13.11 sonrası, ziyarete gelenlerin bir kısmı sokaklarda dolaşırken, bazıları da St John Kilisesi’ne gidip mum yaktı, dilek havuzuna para attı.
Kıyamet lokması da döken işyeri sahipleri, kalabalığın geçmiş günlere göre çok düşük kaldığını öne sürdü, “Hafta sonları en az 5 bin ziyaretçi geliyor. Cumaları da kalabalık oluyor. Bu haberler yüzünden gelmeyi düşünenler de gelmedi” diye yakındı.