Polis kurşunuyla ölen Mahir’e askeri tören

Güncelleme Tarihi:

Polis kurşunuyla ölen Mahir’e askeri tören
Oluşturulma Tarihi: Mart 07, 2012 00:00

Aydın’da bir polisin silahından çıkan kurşunla yaşamını yitiren Mahir Zorbey Demirkaya, son yolculuğuna, gözyaşları arasında askeri törenle uğurlandı.

Haberin Devamı

TUNCELİ’de vatani görevini yaparken firar eden Mahir Zorbey Demirkaya (21), hakkındaki tehdit ve şantaj suçlaması nedeniyle ifade için karakola gitti. Asker kaçağı ve hakkında tutuklama kararı olduğu belirlenen Demirkaya, adliyeye gönderildi. Nöbetçi mahkemenin tutukladığı Demirkaya, cezaevine götürülürken kaçtı, izleyen polis memuru M.S.’nin açtığı ateş sonucu başından vurularak ağır yaralandı. Aydın Devlet Hastanesi’nde götürülen Demirkaya öldü, M.S., tutuksuz yargılanmak üzere serbest bırakıldı. M.S. savcının itirazı üserine mahkemece tutuklandı.

Türk bayrağına sarıldı

Bekar Demirkaya için dün Bey Camisi’nde askeri tören düzenlendi. Türk bayrağına sarılı tabutu askerler omuzlarda getirdi. Törene, Emniyet Müdürü Ahmet Turan Temel, Aydın Jandarma Komutanı Albay Bülent Bulut, çok sayıda askerle polis de katıldı. Kendisine sarıldıktan sonra kaçmaya başlayan ve ardından vurulan oğlunun tabutuna kapanıp ağlayan anne Şükran Yükselen Canbazoğlu, “Hadi kalk annem gidelim. Paşam benim. Geri verin çocuğumu. O daha fidandı. Neden hırsızları, katilleri, teröristleri vurmuyorsunuz? Onu ciğerimden kopardılar. İlahi adalete sığınıyorum. Neden elimi bırakıp gittin” diye haykırdı.
Cenaze namazında Bulut ile Temel en önde saf tuttu. Anne Şükran Yüksel Canbazoğlu da tabutun yanından bir an olsun ayrılmadı. Demirkaya, cenaze namazının ardından Kemer Mezarlığı’nda toprağa verildi.

Haberin Devamı

Doğrultmaması gerekirdi

Aileye başsağlığı dileyen Emniyet Müdürü Temel ise, çok üzgün olduklarını belirterek şöyle konnuştu:

“Mahkeme neticesinde polis memurunun serbest kalması yargılanmayacak anlamına gelmiyor. Nöbetçi savcımız, polis memurunun serbest bırakılmasına karşılık mahkemeye itiraz ettiğini ve değerlendirildiğini söyledi. Tabii silah kullanılmasını gerektiren bir olay yok. Arkadaşımızın orada ciddi idari hatası gözüküyor. Silah kullanma yetkisi mevzuatla bellidir. Belki havaya ateş açabilirdi. Ne kadar tutuklansa da üzerine doğrultarak ateş edilmemesi gerekiyordu. Vahim bir olay, üzgünüz. Aile adına da çok üzgünüz, onlar da konunun farkındalar. Yanlış anlaşılmasın diye İçişleri Bakanlığı’ndan müfettiş talep ettik. En kısa sürede gelecektir. Hem idari, hem hukuki yönden olay soruşturuluyor. Örtbas edilmesi gibi bir durum söz konusu olamaz. Şahitler var, kameralar var, mahkemede şu anda. Arkadaşımıza görevden el çektirdik. Kolunda bir kırığı var, kovalama esnasında düşmesi neticesi bir kırık var. Nasıl olduğu konusunda, ateş ederken veya etmezken, bu konuda yorum yapmam doğru olmaz.”

Haberin Devamı

Gelsin beni de vursun

Olay sırasında Demirkaya’nın yanında bulunan kardeşi Gürkan Demirkaya ise, “O polis gelsin beni de vursun. Ona polis diyemeyeceğim o bir katil. O da ağabeyim gibi kanlar içinde yatsın. Benim ağabeyim şehit. Şehitler ölmez, vatan bölünmez. Sonuna kadar bu işin takipçisi olacağım” dedi. Talihsiz gencin amcası Cengizhan Demirkaya da, yeğeninin küçük yaşta çocuğu alıkoyma gibi bir suçu bulunmadığını, sevgilisiyle de rızasıyla ilişki yaşadıklarını, yaşının küçük olması
ve babasının şikayeti nedeniyle soruşturma açıldığını, polisin dört el ateş ederek kasten cinayet işlediğini
ileri sürdü.

Ben nasıl yaşayacağım

Cenazeye katılan, Demirkaya’nın, soyadını vermeyen kız arkadaşı D. ise, gözyaşları içinde, birbirlerini sevdiklerini kendisine bir taciz ve şiddeti bulunmadığını, şikayetçi olmadığını söylerken, “Allah’ım güç ver bana. Ben nasıl yaşayacağım. Benim canım gitti” diye bağırdı.

Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!