Güncelleme Tarihi:
Yükselen değerler
ANAP Milletvekili Işılay Saygın bir tartışmanın daha göbeğine düştü. Hülya Avşar'ın Küçük İbo'yu kucağına alması, bekaret, ardından Adıyaman'dan aldığı ‘‘Evlilik teklifi'' ile basında uzun süreli tartışmaları başlatan kişi olan Saygın, bu kez de Popçu Murat Başaran'ın ‘‘Azıcık ucundan versen'' sözleriyle ün yapan şarkısına gösterdiği tepkiyle odak noktası oldu. Saygın, Hülya Avşar olayındaki gibi duruşundan geri adım atmıyor ve haklılığını savunuyor. Türkiye'deki toplumsal değerlerin, örf ve adetlerin yaralandığını vurguluyor.
IŞILAY Saygın'ın önceki tartışmalarının yansımalarını izlemiştim. Kendisi, Küçük İbo olayında halktan ve seçmenlerinden destek almıştı. ‘‘Azıcık ucundan versene'' tartışmasında da bu desteği alması kaçınılmaz.
İLKÖĞRETİM çağındaki çocuklara vargücü ile bazı doğru değerleri aşılamaya çalışan öğretmenlerimizin, ‘‘Televizyondaki bazı programları seyretmeme'' yolundaki tavsiyelerini biliyoruz. Bunlara, ‘‘Azıcık ucundan versene'' benzeri şarkılar da dahil.
ANCAK, tüm bunların yanında önemli gerçeği görmek gerekli. 1980 sonrası ANAP'ın yıllarca iktidarda kaldığı ‘‘Huzur ve güven ortamında'' değerlerimizin nasıl tahrip edildığini herkes biliyor. Bence bunlar da tartışmaya açılmalı.
Göksel’den 40 kişilik liste
DYP'de Milletvekili Yıldırım Ulupınar'ın İl Başkanı Soner Göksel'in ‘‘Kafasını koparma'' harekatının ikinci evresi bugün başlıyor. ‘‘Bayramını görsün'' diyerek istifa mektuplarını da cebine koyup Antalya'ya giden Ulupınar, 23 Mart'taki Bafra mitinginden sonra Ankara'da operasyonu tamamlamaya çalışacak. Sorunun Mart sonuna kadar çözümlenmesi bekleniyor. Ama kimin lehine, pek belli değil. .
BAYRAMI Bodrum'da geçiren İl Başkanı Soner Göksel ise ‘‘İl Başkanlığı'nı bırakacak'' söylentilerinin aksine, ‘‘Bu saatten sonra ayrılma sansım ortadan kalktı. Hırslandım, kamçılandım'' diyerek, Ulupınar'ın planlarının tutmayacağını belirtiyor.
GÖKSEL, il yönetiminde ‘‘Ulupınar'ın adamları'' diye nitelenen kişilerin ‘‘DYP'yi temsil etme görüntü ve kaabileyetinden'' çok uzak olduğunu ve Ankara'ya 40 kişilik yeni bir liste gönderdiğini belirtiyor. Bu isimlerden seçilecek 28 kişilik yönetim kurulunun başında mutlaka olmak istediğini vurgulayan Göksel, ‘‘Böylece parti kurtulacak. DYP'yi kesinlikle bu kadrolardan kurtarmamız lazım. Aksi halde DYP bir arpa boyu yol gidemez'' sözleriyle büyük bir tartışmayı da başlatıyor.
PARTİDE İl Başkanı Soner Göksel'in gitmesi konusunda Ulupınar'ın Ufuk Söylemez ile anlaştığı yolundaki haberler ise çelişkili. İki vekilin Efes Oteli'nde bir grup il yöneticisiyle buluştuğu gece sorunları dinlediği ve Göksel'in gitmesi konusunda uzlaştığı haberleri Ankara'dan Mart sonunda çıkacak kararla netleşecek. Göksel'e göre, Söylemez kesinlikle bu tür bir spekülasyon içerisinde değil. Oysa Yönetim Kurulu'nda Ulupınar'a yakın isimler bir süreden beri bu yöndeki bilgileri kamuoyuna aktarıyor. Dolayısıyla, Göksel'in vekil desteği kalmadığı belirtiliyor.
GÖKSEL ile Ulupınar arasındaki gerilimi doruğa taşıyan küfür olayının ortaya çıkmasından sonra bazı kişiler ‘‘Zorlama Doğu şivesi''yle Göksel'e yönelik tehditleri sürdürdü. Karşıyaka'dan bir ‘‘Kulübe Telefonu'' kullanılarak tehdit edilen Göksel, bu yöntemlerin bir partiyi büyütme iddiasının delili olamayacağını vurguladı. Göksel'in yönetimde azınlığa düşüren istifacıların ise en büyük savunma noktası Başkan'ın üslubu. Sert ve kesinlik taşıyan ifadeler kullanan Göksel'in il yönetimine gelenleri daha ilk toplantılarda kırdığını da kendisine muhalif hale getirdiğini söylüyorlar. DYP'de çeşitli gerekçelerle dışarıda kalan aktif bir üye kesimi ise yaşanan olayları dışarıdan ellerini ovuşturarak izliyorlar.
Çiller ve o dönemdeki il başkanı Ulupınar'la anlaşmazlığa düşerek ANAP'a vyelken açan Rıfat Serdaroğlu ile Turhan Arınç'ın ‘‘DYP'den ayrılmayın'' dedikleri bazı üyeler, bu gelişmeleri gördükçe ‘‘Oh olsun'' diyerek gelecek günlerin ne getireceğini izliyorlar.
Konak listesine 60 isim önerisi
ANAP İl yönetimi oluştuktan sonra ilçelerdeki atamalar da sırayla yapılıyor. En önemli ilçe Konak'ta ise Yönetim Kurulu aysonunda Teşkilat Başkanı Ersin Taranoğlu, İl Başkanı Tahsin Toygar, İlçe Başkanı Bilal Doğan buluşmasıyla belirlenecek.
ANCAK, küçük bir sorun yaşanıyor. 5 milletvekilinin listeye önerdikleri isimlerin oldukça fazla olması. Başkan dahil 15 kişilik Yönetim Kurulu'nun belirlenmesinde kırgınlıkların kaçınılmaz olduğu şimdiden açıkça görülüyor. Özellikle 1. Bölge Milletvekili Süha Tanık'ın çok sayıda isim önermesi ve bunların ‘‘Eski yönetimin itibarını kurtarma'' adına çok sayıda olması dikkat çekici. Şimdiden 60 kişilik bir öneri listesine sahip olan Bilal Doğan, hem şanslı, hem de şansız. Liste yapmakta zorlanmayacak ama yakın çalışma arkadaşlarını belirleme şansından yoksun kalacak.
ANAP karşıyaka'daki atamalar ise ilginç. İbrahim Sayan alındı, Deniz İrde başkanlığa getirildi. Yönetim Kurulu listesi tamamıyle eski isimlerden oluştu. Işın Çelebi'nin ağırlığını koyduğu ilçe yapılanmasına muhalefet edenler ise hiçbir iddia ve ısrarını kabul ettiremedi. Çelebi, yıllardır çalıştığı Karşıyaka yönetiminde ağırlığını öylesine hissettirdi ki, listenin onayından Toygar'ın bile haberi olmadı.
Bulut klasiği
ADALET Partisi, ANAP derken DSP'li olan Bornova Belediye Başkanı Cengiz Bulut, parti il merkezindeki bayramlaşmada keyifli tavrını yine bozmadı.
İZMİR milletvekilleri ve Büyükşehir Belediye Başkanı Ahmet Piriştina, Konak Belediye Başkanı Erdal İzgi ve Balçova Belediye Başkanı Ali İhsan Ülker'in katıldığı törende mikrofonu kapan Bulut, göçmen şivesiyle esprilerini patlattı, ‘‘Başımızda Piriştina gibi patron olsun, biz hiç birşeyden korkmayız. Asfaltsa asfalt, betonsa beton anadım mı ? Çöp bidonuysa anında. İzmir gibi bir il daha var mı ? Birlik ve beraberlik içinde, biz ayağımızı yorganımıza göre örtüyoruz'' dedi.
BULUT'u yakından tanıyanlar, bir zamanlar Burhan Özfatura'ya ‘‘Burhan abim'' diye sıraladığı övgüleri hatırladı. Kısacası Bulut bildiniz gibi.