Pazar Sohbeti: Her derde deva

İzmir iş dünyasının çok yakından tanıdığı ve bir dönem KSK Başkanlığı yapan Kimya Mühendisi İbrahim Koç, emeklilik günlerinin keyfini çıkaramadı

GÜNÜMÜZ şirketleri en çok profesyonel yönetici sıkıntısı çeker. Nitelikli yönetici bulmak çok kolay değil. Bu nedenle çok ince eleyip sık dokuyorlar, öğrencilikten alıp yetiştirmeye çalışıyorlar, çoğu kez de İstanbul'dan transfer ediyorlar. Yoğun talebe karşılık arzın az olması, yönetici piyasasında aynı futbol piyasası gibi transfer olayını olağan hale getirdi. Bu haftaki konuğumuz profesyonel yönetici denildiğinde ilk akla gelen isimlerden İbrahim Koç. Birçok sektörde hizmet veren Koç, hepsinde başarı kazanınca el üstünde tutulan isimler arasında ilk sıralara yerleşti. İzmir'de iş ve spor dünyasında hemen herkesin tanıdığı Koç, ‘‘artık geri dönmez'' denildiği bir sırada, iş dünyasını yine şaşırttı, kentin en önemli projesinin başına geçti. Metro Genel Müdürü İbrahim Koç, iş dünyasında yaşadıklarını, KSK sevgisini ve şimdiki görevi alış sürecini anlattı.

Bu kadar hep farklı sektörlerde çalıştınız. Zor olmadı mı?

RUTİN işlerde uzun bulunmayı sevmiyorum. Bu benim tabiatımda var. İş hayatımda sebatkarım, ama değişiklikten hoşlanırım. İlk işe başladığım Yaşar Grubu'nda da öyle oldu. DYO'da araştırma mühendisi olarak 7 yıl çalıştım. Sonra pazarlama ilgimi çekti. Satış ve pazarlama sorumlusu oldum. Gerisi hızla geldi. YASAŞ ve TUBORG genel müdürlükleri, holding ve Pınar Grubu'nda koordinatörlük. Daha sonra ise Tatış Holding'te beyaz eşya üretim, satış ve pazarlama işine girdim. Ben, profesyenel bir yöneticiyim.

En fazla Tuborg yöneticiliğinizden tanınıyorsunuz? Neden?

TUBORG'a büyük yatırım yapıldı. ‘‘Yeşilim'' adıyla ikinci marka piyasa sürüldü. Üretimi iki kat artırmayı hedefliyorduk. O dönemin hükümetinin bira satışına uyguladığı kısıtlama ve reklam yasağı gündeme geldi. Alkollü ve alkolsüz içki ayrımı ile yapılan yeni düzenlemeler sonucu sektörde kriz yaşandı. Bir kez de Tatış Holding'te böyle olumsuz bir dönem geçirdim. 1994 Ocak ayında, İtalya'ya bir şirketle çamaşır makinası üretim ve satışı için anlaşma imzalamaya gittik. Ancak, aynı gün Türkiye'de ABD doları 10 bin liradan, 20 bine çıktı. Anlaşmayı dondurmak zorunda kaldık.

KSK başkanı olarak da büyük başarılara imza attınız, nasıl oldu?

1985'TE ikinci kez başkanlık yaptım. Sayın Selçuk Yaşar, 1987'de bir seyahatte uçakta kulübe başkan olmamı teklif etti. Değişiklik olur diye kabul ettim. Sayın Yaşar beni, ‘‘KSK'yi yönetmek zordur'' diye de uyarmıştı, ama en keyifli dönemimi orada geçirdim. İş hayatımdan ve ailemden fedakárlık yaptım. Futbolda, KSK 2. ligde şampiyon olarak birinci lige çıktı. Basketbolda Türkiye şampiyonu olduk. İlk kez A mİlli futbol takımına bu dönemde oyuncu verdik. Muharrem ve Cihan. 27 branşta kupa aldık. 1988 Kasım ayında kan değişimi gerekti, başkanlıktan ayrıldım. Yerime Hasan Denizkurdu geldi.

Şimdi de, bugünkü işlerinizle hiç ilgisi olmayan Metro'nun başındasınız.

TATIŞ Holding'ten ayrılma kararını verirken, İzmir'de artık ilgimi çekecek, motive olacağım, profesyenelce çalışabileceğim bir iş, alternatif olacağını tahmin etmiyordum. Ocak 1999'da küçük oğlumun yanına Florida'ya gidip 3 ay kaldım, iş çevrelerini inceledim. Mart sonunda İzmir'e döndüm. Urla'daki evimde tam anlamıyla emeklilik hayatına başlamıştım. Haziran ayında bir cuma günü bahçede çiçek sularken telefon çaldı. Büyükşehir Belediye Başkanlığı Özel Kalemi'nden Pakize Hanım aradı. Başkan Ahmet Piriştina'nın pazartesi günü beni yemeğe davet ettiğini bildirdi. O güne kadar Ahmet Bey'le hiç karşılaşmamıştım. Enterasan geldi. Gittim, tanıştım, el sıkıştım. Bana Metro'daki mevcutları ve hedeflerini anlattı. Profesyonel yöneticiliğimden yararlanmak istediklerini söyledi. Tanışma değil, teklif buluşmasıydı. Hiç tereddüt etmeyip, 16 Temmuz'da da görevi aldım.

Neden ‘‘tereddütsüz'' kabul ettiniz?

İZMİR halkının yaşamına direkt katkıda bulunabilme şansını yakaladım. Büyük proje, büyük sorumluluk demek. Bunu hissetmeden burada görev alacak yönetici olmaması gerekli. Çalışma arkadaşlarıma, bunu hep anlatıyorum. Her şeyi yaparken, mutlaka iki defa düşünmek zorundayız. O günden bugüne anladım ki, benim sorumluluk aldığım işler arasında, en fazla haz duyduğum, mutlu olduğum görev Metro Genel Müdürlüğü.

Metro'da sizden sonraki gelişmeler neler oldu ?

YÜKLENİCİ firma ile yapılan sözleşmede bizim yönetimimize geçişte bir plan öngörülmüş. Ticari faaliyete yani ücretli yolcu taşımaya, genel müdür atandıktan 75 hafta sonra geçmek koşulu vardı. Yüzde 99'u bitmiş bir tesis için bu süre bir kayıp. Bu durum, fiziki olarak Şubat 2000'de tamamlanarak geçici kabulü yapılacak olan Metro'nun 2001 Şubat'na kadar çalışamaması anlamına geliyordu. Biz yaptığımız görüşmelerle bu süreyi 55 haftaya indirdik. İzmirlileri Nisan ayında başlayacağımız deneme seferlerinde ücretsiz taşıyacağız. Ağustos'ta ise tam kapasite ile ticari olarak çalışmaya başlayacak.

Metro hakkında ayrıntılı bilgiye sahip misiniz ?

EKİM ayında üst düzey yöneticiler için eğitim çalışmalarına başladık. İstanbul ve Ankara'daki hafif raylı sistemleri inceledik. İsveç'e giderek buradaki sistemlerle ilgili ayrıntılı bilgiler edindik. Şu anda, yalnızca üst düzey kadromuz var. Ocak ayından itibaren her kademede gerekli elemanlar işe başlayacak. Ağustos'a kadar 300 personel kapasitesine ulaşacağız. İzmir Metrosu'nun ilk ayağının hattı bence hatalı seçilmiş. Üçyol yerine Üçkuyular'dan başlamalıydı. Ancak, ikinci ve üçüncü aşamalar bittiğinde Metro tam anlamıyla işlevini yerine getirmiş olacak.

Oğulları da koyu KSK’li

KSK Başkanlığı yapan, hem de şampiyonluklara imza atan İbrahim Koç'un iki oğlu de koyu taraftar. İzmir'de ticaret yapan Hüseyin Koç, KSK'nin maçını kaçırmıyor. ABD'de eğitim gördüktün sonra Florida'da finans sektöründe çalışan Kamil Koç ise yıllardır yurtdışında olmasına karşın KSK'deki tüm gelişmeleri izliyor. Öyle ki, internette açtığı ‘‘www.kamılkoç.yahoo.com'' e-mail adresinden merak edenlere KSK ile ilgili tüm ayrıntıları anlatıyor.

Kimdir?

İbrahim Koç 1943 yılında Bergama'da doğdu. İlk öğrenimini Karşıyaka İlkokulu, orta ve lise öğrenimini Özel Türk Koleji'nde yaptı. ODTÜ'den yüksek kimya mühüdisi olarak mezun oldu. İki dönem üniversitede asistanlık yaptıktan sonra 1970'de Yaşar Grubu'na bağlı DYO'da araştırma mühendisi olarak göreve başladı. Daha sonra YASAŞ ve TUBORG genel müdürlükleri, Yaşar Holding Ticari Şirketler Grup Koordinatörlüğü, Pınar Grubu Koordinatörlüğü yaptı. 1992'den 1998'a kadar ise Tatış Holding'te genel müdürlük görevinde bulundu. Halen Metro Genel Müdürü. Hüseyin ve Kamil adında iki oğlu var.