Pazar Sohbeti

Güncelleme Tarihi:

Pazar Sohbeti
Oluşturulma Tarihi: Aralık 31, 2000 00:00

Haberin Devamı

35 yıla veda

Tekstil sektörünün önemli isimlerinden Mustafa Özman, stajyer olarak başladığı İzmir Pamuk Mensucat'taki 35 yıllık profesyonel iş yaşamına nokta koydu.

MESLEK odalarındaki aktif görevleriyle kamuoyu önüne sık sık çıkan Mustafa Özman, okul stajıyla adım attığı İzmir Pamuk Mensucat'tan emekli oldu. Türkiye'yi AET döneminde Brüksel'de sayısız toplantıda temsil eden, tekstil ihracatında kotaların artması ve kalkması mücadelesinde emek veren Özman, Rahmi Koç'un dünürü Herve Giraud ile yıllar süren yakın birlikteliğe de nokta koydu. İPM'den ayrılınca sektörden de çekilen Özman yepyeni bir alana yelken açacak. 1980'li yıllarda Tekstil İhracatçıları Birliği kuruluşunda bulunan Özman, 6 yıl Ege İhracatçı Birlikleri Başkanlar Kurulu Başkanı, 2 dönem EBSO Başkan Yardımcılığı ile TOBB Yönetim Kurulu üyeliği yaptı. ‘‘Sektörde kalanlara Allah kolaylık versin’’ diyen Özman, ihracat politikalarına yönelik üzüntülerini ve geleceği anlattı.

Aynı işyerinde 35 yıla nokta koydunuz. Nasıl başladı bu süreç?

1965-1966 ÖĞRENİM döneminde İstanbul Üniversitesi İşletme İktisadi Enstitüsü'nde ihtisas için gittim. Şubat 1966'da bir aylık resmi staj yapmam gerekiyordu. Dönemin EBSO Müşaviri'ne bu stajı İzmir'de yapmak istediğimi söylemiştim. İzmir Pamuk Mensucat'ı buldu. Bir aylık staja geldim. O dönemde fabrikadaki profesyoneller ve Griaud ailesinin dikkatini çekmişim. (Okulu bitirince gel) dediler. İki ay sonra okul bitti. İlk 10'a girmişim. Bu nedenle okuldan Koç, Eczacıbaşı ve Sabancı gruplarına iş görüşmesine gönderdiler. Ben 10 Haziran'da İzmir'e döndüm ve 11 Haziran'da burada göreve başladım. 35 yıllık süreç böyle başladı.

Uzun kalmanızın sırrı nedir ?

FİRMAYA geldiğimden kısa süre sonra 2 yıl yedeksubay görevi için ayrıldım. İlişiğimi kesmediler, maaşımı verdiler. Askerlik sonrası maliyet şefi olarak göreve başladım. 6 ay sonra mali işler şefi 1970'de ise mali işler müdürü olarak devam ettim. 1975'te genel müdür yardımcısı. 1995'te kurduğumuz REN Holding'de mali işler koordinötürlüğünü üstlendim. Bu dönemde yönetim kurullarında da görev aldım. Aynı kurumda bu denli çalışan az sayıda profesyonel var. Bunda gerek Giraud ailesi ile bütünleşmem, gerekse 1970'lerde yaptığımız organizasyon sırasında kurduğumuz takımın birliği ve kişisel bağlılığım bu olguyu yarattı.

Firmadan çok, meslek odalarından tanınıyorsunuz ? Bu nasıl gerçekleşti ?

BENİM iki hayatım var. Biri İPM'deki, diğeri de meslek odaları. Yaşamım çok hareketli. Kolay kolay bir yerde duramıyorum. Okulla birlikte spor hayatım sürdü. İş hayatına girdiğimde, spor kulüplerinde yöneticilik yapmaya başladım. KSK'da önce amatör branşlarda, sonra ana yönetim kurulunda çalıştım. 1987'de futbol takımı birinci lige çıkıp basketbol takımı da Türkiye birincisi olunca buraya nokta koydum. Daha sonra meslek odaları yönetimlerine girdim. İlk olarak ihracatçılar birliğinde tekstil ve hammaddeleri birliği kuruluşunda bulundum ve yönetiminde yeraldım. EBSO'da Ersin Faralyalı ve Uğur Yüce döneminde başkan yardımcılığı yaptım. 1992'de EİB Başkanlar Kurulu Başkanlığı'na geldim ve 6 yıl yürüttüm. Sonra TOBB'da Yalım Erez başkanlığındaki yönetim kurulunda yeraldım. 2 yıl önce ise bu görevleri gençlere devretme kararıyla, görev almadım.

Meslek odalarında neler yaptınız ?

BU dönemde tekstil ihracatı kotalarla yapılıyordu. İzmir'de birliği kurduktan sonra İstanbul'daki arkadaşlarla uzun süre Brüksel'de kotaların artmasına çabaladık. ihracat 1 milyar düzeyinden 10 milyar dolara çıktı. Ancak, üzüldüğüm nokta şu anda rakamın 20 milyar dolar seviyesinde olması gerekirken, artmaması. Üstelik kotalar kalkmış olmasına rağmen. EBSO ve TOBB yönetimlerinde de dış ilişkilere bakıyordum. Bu dönemde çok yurtdışı ve Ankara'daki toplantılarda sektör için çaba sarfettim.

Peki firmadaki döneminiz nasıl geelişti ?

İZMİR Pamuk Mensucat 1970'e kadar iç piyasada, toptancıya geliri az olan insanların kullandığı pazen ve divitin üretip satıyordu. 1970'de Mösyö Herve Giraud başkanlığında Çetin Oktay'ın genel müdür olmasının ardından yaptığımız değişimle İzmir Pamuk ve İzmir Basma'yı tamamen yeniledik. 1972-1976 arasında büyük bir yatırımdı. Tüm makinaların teknolojisi yenilendi. Ve dışa açıldık. Türkiye'de ilk dışa açılan fabrikalardan birisi olduk. İplik, hambez mamul ve konfeksiyona da yavaş yavaş girdik. 1980'lere kadar ihracat artan trendle geldi. 1980'de 24 Ocak kararlarıyla, serbest piyasa ekonomisine geçilince ihraç rakamlarımız büyüdü. 15 milyon dolara ulaştık. 1990'larda 4 - 5 ana stratejiyle yeniden yapılandık. Pamuk ve basma makina parkını tamamen değiştirip, ev tekstiline girdik. Bu dönemde yabancılarla Armateks ismiyle yeni bir fabrika kurduk ve dışarıya da gravürlü tekstil ürettik. son 10 yıllık periyordaki önemli bir atılım ise, Avrupa'da perakendeci mağaza zincirlerine açılım oldu. Bu yatırımlarla ihracat 30 milyon dolarlara yükseldi.

Ayrılmanıza tekstildeki gerileme mi neden oldu ?

HAYIR, Son dönemdeki gelişmelerle Ren Holding'i kurduk. İzmir Pamuk, İzmir Basma, Universal, Armateks ve Pamuk Dokuma şirketlerini bu bünyeye bağladık. 1976-1977'de tamamen değişen yönetim 20 yıl arayla 1996-1997 'de yeniden yapılandırıldı. Bu dönemde Herve Giraud işi oğlu Frederich Giraud'a bıraktı. Yönetim gençlere devroldu. Eskilerden sadece ‘‘Duayen’’ olarak ben kaldım. Şimdi ihtiyaç kalmadı ve ayrılma kararı verdim.

Genelde işlatmelerde aile bireyleri ön planda görülür. Ama burada hep siz göründünüz ?

FİRMA, çok iyi profesyonel çalıştırmayı biliyor. İkinci neden bu noktalarda profesyonel temsilinden daha çok fayda umulması. Ama bilinmeyen şu. İsminin duyulmasına çok meraklı olmayan Herve Giraud, Türkiye'yi yurtdışında ciddi platformlarda temsil etti. Ülkeye çok ciddi yararları oldu. Örneğin, İhracatçı Birlikleri'nin Eurocotton'a girmesini sağlayan önemli bir isimdir. İşverenler Sendikası, TOBB bünyesinde de hep vardı. Ancak isimsiz kahraman konumundaydı. Ayrıca mslek odalarında çalışmak biraz da kişisel isteği gerektiriyor. Benim hep bu isteğim oldu. Yine de en büyük olgu patronumun bu çalışmalara fırsat vermesiydi.

Neden çok farklı alana yöneldiniz ?

EVET çekiliyorum. Ama sıkıntı buna neden olmadı. Arkadaşlarım, kendi mesleğimde danışmanlık yapmamı istediler. Ama Türkiye'deki ekonomik yapı o kadar bozuk ki. Örneğin, benim yeminli mali müşavirlik hakkım olmasına rağmen bunu hiçbir zaman kullanmak istemedim. Nedeni çok basit. Görüyoruz ortalığı. Türkiye, çok kritik dönemden geçiyor. Profesyonel olarak bu işi yapmak mantıklı değil. Yapanlara da kolay gelsin. Çünkü kimin ne zaman ne yapacağı, nereden, ne tokat yiyeceği belli değil. Bu nedenle damatlarımın iş alanı olan metal sektörünü seçtim. Biraz da onların baskısıyla. Bilgi dağarcığımı onlarla bütünleştireceğim.

Büyük çaplı bir iş mi olacak ?

HAYIR, oyalayacak boyutta. Galvanizli sac ticareti yapacağız. Hazırlıklar bitti. Önümüzdeki yıl başlıyoruz. Hiç olmazsa modası yok, akarı, kokarı yok. Oldu oldu, olmadı, olduğu zaman olacak.

Yeni işinizde başarılar.

Tekstil

ne olacak?

TEKSİLİN geleceği pek iyi görünmüyor. Türkiye ihracatçıyı sildi. Yeniden 1970'li yıllardaki gibi ithal ikameli politika güdüyor. Bu döviz kurları, bu faizlerle, yarını belirsiz ve sahipsiz ekonomi yönetimiyle işin gitmesi çok zor. Yüzde 35'lerde seyreden faiz bir günde 1700'lere çıkıyor. Şimdi siz dışarıya gidip mal satacaksınız ve (güvenilir Türk ekonomisinin, güvenilir firması olarak geldik) diyeceksiniz. Buna kendinizin bile inanması güç. İşi götüren arkadaşlara Allah kolaylık versin. Bağdat Caddesi'ne bakıyorsunuz İspanyol mağazaları gelmiş ve korkunç ucuza mal satıyor. Mağazadan giyinenler de azaldı. Pazarlar mağazaların yerini aldı. Firmalar o kadar zorda ki, belirli bir fiyatla mağazaya koyduğu malı anormal fiyatlarla da bohçacılara veriyor. Veya taklit mal çok. Neyle rekabet edeceksiniz? Türkiye'de 1 milyon liraya da gömlek var, 70 milyona da. Üstelik aynı fabrikanın poplininden üretilmiş.

Turistik

gezi ve spor

KENDİME zaman ayıracağım. Geçmişte zamanımdan çok çaldım. Geceyarısına kadar toplantılara katılıyorduk. Burada yalnız yaşama avantajımı kullandım. Eğer ailemle yaşasaydım, isyan ederlerdi. Yurtdışı gezilerim ise hep mesleki oldu. Hiç rehberle turistik bir gezi yapmadım. Bunu yapacağım. Spor yapıyorum ama zaman yetmiyordu. Şimdi daha fazla spor yapacağım. 6 yıl sonra bu yaz yelken yapıp, balık yakaladım. Şimdi bunları yapıp, çocuklarıma daha çok vakit ayıracağım.

Kimdir?

Ayvalık'ta doğdu. Ortaokulu bitirdikten sonra İzmir Ticaret Lisesi'ne geldi. İzmir İktisadi Ticari İlimler Akademisi'ne 1965'te bitirdi. ardından İstanbul İşletme İktisadi Enstitüsü'nde ihtisas yaptı. İzmir'de öğrenci iken İş Bankası bünyesine geçen Türkiye Kredi Bankası'nda çalıştı. Bursla yaptığı ihtisas sonrası İPM'de staj ve ardından işe başladı. 35 yıl boyunca İPM'de profasyonel yöneticilek yaptı. İhracatçı Birlikleri, EBSO, TOBB gibi kurumların yönetiminde yeraldı. Yurtdışında birçok tekstil toplantısında Türkiye adına görüşmelere katıldı. İkisi kız, 3 çocuk babası.

Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!