Parti içi oyun istifası

CHP eski Genel Başkanı Deniz Baykal’ın isteğiyle 78 yaşındaki Ekrem Bulgun, dört ay önce sekizinci kez İzmir İl Başkanı oldu. Kurultaydan önce Kemal Kılıçdaroğlu’nun genel başkan adaylığı için hazırlanan destek bildirisine imza atmayan Bulgun’un görevden alınacağı iddiaları her geçen gün attı. Genel Sekreter Önder Sav ekibinin il delegelerinden imza toplama girişimiyle üzerindeki baskı artan Bulgun, il yönetiminden 14 kişinin istifa edeceğini öğrendi. Bulgun, tüzük gereği 11 kişinin istifasıyla düşecek olan il yönetimini, dün saat 12.00’de toplantıya çağırdı.
Kararı açıkladı
Bulgun, toplu istifaya karar verdi ve önceden hazırladığı metni okudu, “Basında çıkan bazı yayınlar, örgüt içindeki hareketlenmeler, yönetim kurulumuz üzerinde oynanmak istenen oyunlar göz önüne alınarak, genel merkezimizin de önünü açmak ve İzmir’de yine parti içi barışı sağlamak amacıyla yönetim kurulumuz istifaya karar vermiştir” dedi. İstifa dilekçesinde yer alan ‘yönetim kurulumuz üzerinde oynanmak istenen oyunlar’ ifadesi tartışma yarattı. Ali Rıza Kaya, Rifat Özer, Bircan Gül ve Çetin Altındağ oyuna karşı çıkıp yazıya şerh koydu. Diğer üyeler ise oyun oynandığı kabul etti ve metne imza attı.
Amaç zorda bırakmaktı
Bulgun, yönetimi istifaya götüren süreci şöyle anlattı: “13-14 kişi istifa ederek, beni zor durumda bırakmaya karar vermiş. Bunun üzerine topladım yönetim kurulunu ve metni kaleme aldık. Dedim ki ‘demek ki yönetim kurulumuz istifa etmek istiyor.’ Oysa kurultay dönüşü kendilerine tek tek sorduğumda hiçbiri ‘istifa edelim’ demedi. Genel merkezin karşısında, ona karşı bir hareket içinde olmadık. Onun için devam etmek istediler. Bugüne kadar geldik ama bundan sonra devam imkanı olmadığı için ayrıldık.”
Daha ne yapacaktım
Bulgun, Kılıçdaroğlu’na destek vermeyen dört il başkanından biri olduğu için istifaya zorlandığı iddiaları için şunları söyledi: “Kurultaydan önce il başkanlarının imzaladığı bildiride Deniz Baykal’a karşı bir hareket vardı. Baykal sabahtan aday olmayacağını bildiren mesajını verdiği halde ‘Baykal aday olmamak üzere bir daha geri dönmemelidir’ diye yazılmış. Bu bana Baykal’a karşı il başkanlarının ambargosu gibi geldi. Ben de imzalamadım. Kılıçdaroğlu’na karşı olmadığım için değil. Anıtkabir’de deftere ‘Kılıçdaroğlu’nu genel başkan seçeceğiz’ diye not yazdım, oy attım daha ne yapacaktım.”�
Nalbantoğlu geliyor
Bulgun, Parti Meclisi Üyesi Rıfat Nalbantoğlu’nun il başkanı olacağını belirterek, “Zannedersen Rıfat Nalbantoğlu yeniden il başkanı olacak. Kendisine göre bir yönetim oluşturur. İnşallah bizi aratmaz. Ben 18 milletvekili hedefi koymuştum. İnşallah bu hedefe yeni yönetimle ulaşırız” dedi.  Kılıçdaroğlu’ndan bugün yüz yüze görüşecek olan Bulgun, istifanın ardından buna gerek kalmadığını belirtti, “Faks çektim. Gelişen bu olay karşısında beraber olamayacağımız için üzüntülerimi bildirdim” dedi.  Bulgun, basın mensuplarının parti içindeki ekip savaşını hatırlatarak, “bu bir öc alma mı rövanş mı” yönündeki sorusunu şu sözlerle yanıtladı:  “Bunu değerlendiremem, görevim değil. Bizi istifaya mecbur Onu da araştırmak gazeteciler görevi. Ama bu sıkıntıyı yaşadık. Ben ve yönetim kurulu üyelerim istifa etmek zorunda kaldık. Tek ben istifa etseydim yönetim kurulu kalacak olsaydı ben çoktan istifa ederdim ama yönetim kurulu istifaya zorluyor.”
Beni anlamadılar
Bulgun, “Görevinizden bu şekilde ayrılmayı demokratik buluyor musunuz” sorusunu da şöyle yanıtladı: “Genel başkan, genel sekreter ve MYK’yı temsil eden üyeler bir il yönetimiyle uyum içinde çalışmazsa o partide büyüme olmaz. Ben bunu şahsen hissettim. Beni anlayamadıklarını ve anlayamayacaklarını düşünüyorum. İzmir örgütü büyük bir örgüttür. 41 yıldır bu partiye hizmet ediyorum. Sekiz defa gitmişim. Hiçbir zaman kırgınlığım olmaz. Önemli olan partidir. Partime seve seve hizmet ederim.”

BAYKAL'LA GELDi  BAYKAL'LA GİTTİ

“Baykal’la geldi Baykal’la gidecek” denilerek parti içi muhaliflerin istifasını istediği Ekrem Bulgun baskılar artınca Genel Başkan Kemal Kılıçdaroğlu’nau görevi bırakabileceğini söyledi, “Göreve devam” mesajı alınca rahatladı. Ancak son günlerde Önder Sav ekibinin olağanüstü kongre için imza kampanyası başlatması üzerine yeniden sıkıntı yaşayan Bulgun, Kılıçdaroğlu ile yüzyüze görüşmek için bugüne randevu aldı, bunu basına duyurması da sonu oldu. Kılıçdaroğlu’nun, yüzyüze görüşmede bir kez daha Bulgun’a vize verebileceğini düşünen muhalifler il yönetim kurulu üyelerinden istifa mektubu aldı.
21 kişilik yönetimin düşmesi için 11 istifa gerekirken, 14’ünün dilekçe verdiği öğrenildi. Kılıçdaroğlu’yla randevusuna bir gün kala yönetimin düştüğünü gören Bulgun teslim oldu ve istifa etti. Önceki akşam yönetim kurulu üyeleri Hüseyin Mutlu Akpınar, Hüseyin Çetin, Mustafa Tosunlar, Çetin Altındağ, Münip Altop,  Sedef Ark, Şentürk Apaydın, Hüseyin Çamaşırcı, Bircan Gül, Nejdet Işık, Ali Rıza Kaya, Erdem Kolağası, Rıfat Özer ve Figen Ülkem’in istifalarını verdiği belirtildi.

Göreve hazırım

Bulgun’un yerine atanacağı söylenen Nalbantoğlu, “Genel merkezin önünü açmak adına çok doğru bir karar, kutluyorum. Tabii ki bana görev verirlerse ‘yapmam’ demem sözkonusu değil. Görev için adım geçiyor” dedi. 27 Şubat kongresi öncesi il başkanı olan Nalbantoğlu yeniden aday oldu, ancak Baykal arayarak, “Adaylıktan çekil” dedi. Baykal’ın isteği ile Bulgun tek aday olarak kongreye girip seçildi.
Yönetimde kimler olacak
CHP İzmir İl Başkanlığına atanması beklenen Rıfat Nalbantoğlu’nun yönetiminde şu isimlerin olacağına öne sürülüyor: Yalçın Erdoğan, Serdar Sandal, Mustafa Öz uslu, İlhan Özköse, Erkan Güldoğan, Gülay Haznedar, Zikri Dursun, Tamer Akçam, Osman Peri, Savaş Büyükkaya, Polat Manduz, Candan Şençağlayan, Mustafa Tosunlar, Şentürk Apaydın.

CHP: Açılım kuma oyunu mu?

CHP’li kadınlar, Rize Belediye Başkanı Ak Partili Halil Bakırcı’nın “Terörü önlemek için ikinci eşleri Doğu’dan alalım. Hısımlık, hasımlığı önler” açıklamasına tepki göstererek, “Bu, açılımdan kuma çıkarma oyunu mu” dedi. CHP Konak İlçe Kadın Kolları, Eğitim Komisyonu Üyesi Selda Gülbay şöyle konuştu: “Bu son derece onur kırıcı, aşağılayıcı ve ayrımcı talihsiz bir açıklamadır. AKP zihniyetini ortaya çıkaran bu açıklama nedir? Açılımdan kuma çıkarma oyunu mu? Birçok kadınımız yıllardır geri bırakılmış ve sosyal hakları elinden alınmış, adeta yok sayılmış. Mustafa Kemal’in kadın- erkek eşitliği anlayışına son derece ters düşen bu yaklaşımla bir kez daha görüyoruz ki AKP kadını yıpratan, ikinci plana atan ve ötekileştiren, baskı altına almaya yönelik politikalar gütmektedir.”