Güncelleme Tarihi:
İZMİR’de yaşayan, üç çocuk, altı torun sahibi, 60 yaşındaki Gazel Demiray’ın atletizmdeki başarısı, azmin inanılmaz zaferini gözler önüne serdi. Henüz altı aylıkken tandıra düşünce ayakları yanan, geçirdiği operasyonlarla beş parmağı kesilen, kalanlardan sadece biri işlevini gören Demiray, engeline rağmen severek yaptığı atletizmde başarıya doymadı. Sporun kendisini hayata bağladığını dile getiren Gazel Demiray, sevgisini, “Statta ölmek istiyorum” diyerek özetledi.
Aslen Gaziantepli olan, genç kızlığında engelinden dolayı çıplak ayakla dolaşmaktan çekinen, ancak ilerleyen senelerde hem çocuk hem de torun sahibi olan Demiray’ın zorluklarla geçen yaşamı, iki yıl önce, İzmir’in Karşıyaka Sahili’nde çıktığı yürüyüşte bir anda değişti. Kendince, yürüyerek zinde kalmaya çalışan Gazel Demiray, İzmir Masterlar Atletizm Kulübü Derneği’nin düzenlediği “Mavi Körfez, Yeşil İzmir” adlı halka açık yarışmayı fark etti.
Hemen kayıt olan Demiray, altı kilometrelik yürüyüşü başarıyla tamamlarken, sertifikayla ödüllendirildi. Başarısı, derneğin saymanı ve sosyal komite başkanı emekli asker Birsen İnan’ın da dikkatini çekti, üye kaydı da yapıldı.
Fırtına gibi esiyor
İnan’ın hemen tanışıp destek olduğu ve antremanlarında hiç yanından ayrılmadığı Gazel Demiray, her geçen gün, kendi düzeyinde katıldığı yarışmalarda atletizm pistlerinde fırtına gibi esmeye başladı. Azmi parmak ısırtan Demiray, iki yıl boyunca girdiği müsabakalarda, 60-100 metre koşu ve beş bin metre yürüyüş dallarında 15 ayrı madalyayı evine götürme başarısını yaşadı. Masterlar yarışmalarında dört Türkiye Şampiyonluğu, 19’uncu Balkan Veteranlar Atletizm Şampiyonası’nda birinciliği elde eden Gazel Demiray, hem ailesinin hem de kendisine destek verenlerin gururu oldu.
Hedefi statta ölmek
Onlarca teşekkür ve katılım belgesi evinin duvarlarını süsleyen Demiray, madalyalarına bakarak gururlanırken, söyledikleriyle de kendisi gibi engellilerin sporla yaşama bağlanmasını istedi. Hayatını anlatırken kimi zaman gözleri dolan, başarılarını paylaşırken ise gururlanan Gazel Demiray, “Altı aylık bebekken ayaklarım yanmış. Durumuma çok üzüldüm. Çıplak ayakla gezemezdim, dışarı çıkamazdım. Yetişkin genç kız oldum. Ayaklarım sakat diye beni istemediler. Kız kardeşimi istediler. Bunlara çok üzüldüm. Hırs yaptım ve kendimi spora verdim. Çocuklarımı, torunlarımı büyüttüm ve yürümeye başladım. Birçok madalya elde ettim. Çok mutluyum ve hayatım spor. Yapmadığım zaman eksiklik hissediyorum” dedi.
Kendisi gibi engellilerin, evlerine kapanmamasını, sporla yaşama bağlanmasını isteyen Gazel Demiray, spora olan sevgisini, “Statta ölmek istiyorum. Yarışlarda ölmek istiyorum” diye özetledi. Yürümeye ilgisini, eşi Ahmet Demiray’ın, Şanlıurfa’da yaşarlarken kendisini biri görür gerekçesiyle motosiklete almayıp iki kilometre yürütmesine bağlayan Demiray, “Torunlarımla, çocuklarımla çok mutluyum. Başarılarımda onların desteği çok büyük. Hiçbir zaman yanımdan ayrılmıyorlar. Bu ayaklarla helal olsun sana diyorlar” diye konuştu.
Çok azimli, çok güçlü
Gazel Demiray’ın yanından bir an olsun ayrılmayan emekli asker Birsen İnan ise, “Bizi keşke daha önce tanısaydı. Ancak onu daha iyi seviyeye getireceğiz. Önceleri olan tedirginliğimizi boşa çıkardı. Çok azimli, çok güçlü. Acıları olmadığı sürece gelip hep antreman yapmaya çok hevesli. Ne kadar çok yarış, o kadar iyi derece. Derecesini geliştirmesi çok önemli” dedi.