Pardon

Demir, avukatı Tolga Turgut aracılığıyla haksız yere tutuklu kaldığı 105 gün için hazineye karşı 50 bin lira maddi tazminat istemiyle dava açtı.

Bir barda güvenlik görevlisi olarak çalışan 20 yaşındaki Mustafa Çağrı Demir, geçen 14 Haziran’da, işyerinden arkadaşı olan A.G. ile birlikte Alsancak’ta yemek yemek için dışarı çıktı. İkili 1440 ile 1441 sokağın kesiştiği yerde midye yerken, yanlarına N.I. ile G.E. geldi. Dört kişinin yanına beş dakika sonra polis gelip kimlik kontrolü yaptı. Üzerlerinde suç unsuru herhangi bir şey çıkmayan arkadaşlar midye yemeye devam etti. Kısa bir süre sonra dört polis Demir ve arkadaşlarının yanına tekrar koşarak gelip, kelepçe taktı. Polisler, bir apartmanın bahçesinde satılmaya hazır halde 35 adet parça meşe denilen esrar, 51 adet ectacsy uyuşturucu hap, dört poşet içerisinde 1 gram kokain ve 2.5 gram gelen bonzai bulunan poşeti buldu. Adliyeye sevk edilen Mustafa Çağrı Demir ile A.G. tutuklanırken, diğer iki kişi tutuksuz yargılanmak üzere serbest bırakıldı. Olayı soruşturan Cumhuriyet Savcısı Aydın Karabıçak, ikisi bu suçtan tutuklu dört sanık hakkında ’Uyuşturucu madde ticareti yapmak’ suçundan 15’er yıla kadar hapis cezası istemiyle dava açtı.

İzmir 9’uncu Ağır Ceza Mahkemesi’nde yapılan ilk duruşmaya, tutuklu yargılanan Mustafa Çağrı Demir, A.G., tutuksuz sanıklar G.E. ile avukatları katılırken, başka suçtan tutuklu N.I. görüntülü sistem ile katıldı. Üzerine atılı suçlamaları kabul etmeyen Mustafa Çağrı Demir, arkadaşı olan A.G. ile birlikte, çalıştıkları bardan izin alıp, midye yemeye gittiklerini, kısa bir süre sonra da, yanlarına diğer iki sanığın geldiğini, ardından da beşer dakika ara ile iki polis ekibinin gelip, üzerlerini arayıp, kimlik kontrolü yaptığını, bir suç unsuru bulamadıklarını anlattı. Yanlarından ayrılan ilk polis ekibinin sokak köşesinde oturdukları sırada, bir apartmana girdiklerini ardından diğer polislere ’Bunları kelepçeleyin’ diye bağırdığını, ellerinde, içerisinde uyuşturucu madde bulunan poşet ile geldiklerini söyledi. Uyuşturcu madde satmadığını belirten Demir, "Suça konu olan uyuşturcu maddeleri biz atmadık. Daha önce iki üç kez uyuşturucu içtim. Uyuşturucuların bizimle ilgisi yoktur. Kimseye uyuşturucu ve uyarıcı madde satmadım. Tahliyemi ve beraatimi istiyorum" dedi. Diğer üç sanık da suçlamaları kabul etmedi.

Mustafa Çağrı Demir’in avukatı Tolga Turgut ise "Suça konu uyuşturucuların müvvekilime ait olduğuna dair herhangi bir delil yoktur. Müvekkilimi ve diğer sanıkların aleyhine yapılmış harhangi bir ihbar yoktur, ihbar soyuttur. Ayrıca içinde uyuşturucu bulunan poşeti müvekkilimin ya da diğer sanıkların attığına ilişkin herhangi bir görüntü kaydı da yoktur. Apartmanın arkasındaki poşet, müvekkile yakın bir yerde bulunduğu için o ve diğer sanıklara mal edilmiştir. Uyuşturucuların üzerinde hiçbirinin parmak izi çıkmamıştır. Deliller toplanmıştır. Müvekkilin tahliyesini ve beraatini talep ediyorum" dedi. Diğer üç sanık ile avukatları da aynı yönde talepte bulundu.

Duruşma savcısı Şenol Birol Yargıç, toplanan delliler ve ele geçirilen uyuşturucu madde dolu poşetin sanıklar tarafından atıldığına ilişkin harhangi bir kamera görüntüsünün olmadığını, yapılan parmak izi inelemesinde, ele geçen poşet ve uyuşturucu maddeler üzerinde sanıklara ait parmak izi tespit edilmediğini, bu suçları işlediklerinin sabit olmadığını belirterek ayrı ayrı beraatlerine karar verilmesini talep etti. Hakim Hamdi Çiftçi de taleplere göre karar verip, tutuklu iki sanığın tahliyesine ve dördünün beraatine karar verip davayı bitirdi.

105 gün tutuklu kalan Mustafa Çağrı Demir, avukatı Tolga Turgut aracılığıyla haksız yere hapis yattığını belirtip, hazineye karşı 50 bin lira tazminat istemiyle dava açtı. Demir’in avukatı Tolga Turgut, "Müvekkilim bugüne kadar boşu boşuna 105 gün cezaevinde yattı. Olaydan bir iki ay sonra olay yerine gidip güvenlik kamerası görüntülerini araştırdım. Ancak işyerlerindeki kamera görüntüleri 15 ve 30 günlük süre içerisinde silindiğini belirledim. Poşet ve uyuşturucu maddeler üzerinde parmak izi tespitini istedim. Yapılan incelemede de sanıklara ait herhangi bir parmak izi çıkmadı. Dedektif gibi izi sürdüm. Haklı olduğumuz ortaya çıktı. Haksız tutuklamaya karşı tazminat davası açmak zorunda kaldık" dedi. Tazminat davasına henüz başlanmadı.